Filinta Güzeli Berrak Tüzünataç’ın Hayat Hikayesi !

Attığı her adım haber konusu olan. Fakat ortalarda görünmeyi hiç sevmiyen. Berrak Tüzünataç 1.5 yıl aradan sonra Filinta dizisi ile geri döndü. Hayatının son 10 yılda nasıl değiştiğini, yeni işini, siyasete bakışını ve Türkiye’de kadın olmanın zorluklarını anlattı.

Filinta Güzeli Berrak Tüzünataç’ın Hayat Hikayesi !

Muhteşem Yüzyıl’ın ardından yine bir Osmanlı dizisinde ‘Filinta’dasınız. Nedir bu Osmanlı merakı?

- İnandırıcılık adına herhalde döneme uyan bir yüz olmak önemli. Ama Farah karakteri zaten "Hayır" demesi güç bir roldü.

Neden?

- Çok küçük yaşlarda ailesinden koparılan bir grup çocuk dinüstü bir inanç sistemiyle suikastçı olarak yetiştiriliyor. Ama Farah ailesinden koparıldığı anları arada hatırlıyor. Sistemdeki bir virüs gibi kimse sorgulamazken sistemi sorguluyor. Dövüşürken bile vicdanı olan bir karakter.

Karakter için dövüş eğitimleri aldınız. Şimdi dövüşsek beni yere serer misiniz?

- Hiç denemedim, ben de merak ediyorum. Bu kadar dövüş sahnesinden sonra ya dayak yiyeceğim birinden ya da birini döveceğim. Çekimler sırasında işin tekniğini, duruşunu, koreografisini öğrendim. Bıçak ve kılıç kullanmak için eğitim aldım. Ata bindim.

Elveda Rumeli’den bu yana tarihi yalayıp yuttunuz mu?

- Öyle dersem İlber Ortaylı falan beni öldürebilir. Ama eğitim sisteminin verdiğinden çok daha fazla bilgiye sahip oluyorsun. Osmanlı tarihinin özellikle çalıştığım kısımlarına hâkimim diyelim.

Osmanlı’ya dair iyisiyle kötüsüyle ne öğrendiniz?

- Bu kadar büyük bir şeyin bile sonu gelmiş. Kimse kendi gücüne ve o andaki pozisyonuna güvenip bütün enerjiyi domine edebileceğini düşünmemeli. Değişime uyumlanmayan her şeyin sonu gelir.    

Hayatta nelerle derdiniz var?

- Kibir ve egoyla. Çünkü bizim mesleğimiz ikisini de besleyebilecek tuzaklarla dolu. Onlardan ne kadar özgürleşirsem o kadar mutlu olacağımın farkındayım.

Apolitik misiniz?

- Türkiye ve dünya gündemini takip etmeyen biri hiç olmadım. Ama politik değilim. Çünkü politika, taraftarı olunamayacak kadar yapay bir şey.

Sanattaki sansür ya da yasaklar sizi gelecek adına korkutuyor mu?

- Herhangi bir konuda limitleyici olmanın hiçbir tarih kitabında ya da romanda bütünün hayrına bir şey olduğunu görmedik. “Onlar, bunlar, şunlar yasaklandı ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye bir son var mı? Vakit kaybediyor, birbirimizi kırıp üzüp çıkabilecek ürünlere köstek oluyoruz.

KAYNAK:HÜRRİYET

Kaynak: Diyarbakır Söz