Ustaların ustası Leman Sam'dan köpek tecavüzcüsüne olay sözler, şeyini keserim diyerek tehdit etti, neler dedi, kimdir,

Kartal Yakacık'ta tecavüz edildikten sonra boynu kırılan köpeği öldürenlere sert tepki gösteren Leman Sam, "O şerefsizi elime verseler, o tek değerli şeyini kökünden keserim" dedi.Kartal Yakacık'ta meydana gelen olayda, anne köpeğe tecavüz edip boynunu kırarak öldürdüler. Büyük tepki çeken olaya en sert tepkiyi gösterenlerden biri de Leman Sam oldu.

Ustaların ustası Leman Sam'dan köpek tecavüzcüsüne olay sözler, şeyini keserim diyerek tehdit etti, neler dedi, kimdir,

Kartal Yakacık'ta tecavüz edildikten sonra boynu kırılan köpeği öldürenlere sert tepki gösteren Leman Sam, "O şerefsizi elime verseler, o tek değerli şeyini kökünden keserim" dedi.Kartal Yakacık'ta meydana gelen olayda, anne köpeğe tecavüz edip boynunu kırarak öldürdüler. Büyük tepki çeken olaya en sert tepkiyi gösterenlerden biri de Leman Sam oldu.

Katledilen köpeğin yavrusu annesinin yanında uzun süre bekledi. Tecavüz olayı, hayvanseverleri ayağa kaldırırken, sosyal medyada bunu yapanların yakalanması için kampanya başlatıldı.

Bu vahşi olaya, hayvanseverliğiyle bilinen Leman Sam da çok sert tepki gösterdi. Konuyla ilgili tweet atan Sam, "O şerefsizi elime verseler, o tek değerli şeyini kökünden kesip, gırtlağına sokum öyle boğarım. Yeter, beni delirttiler." dedi.

Leman SamKurban Bayramında attığı twit hakkında yargılandığı davada, duruşmaya zorla getirme kararı çıkarıldı. şikayetçi Buğra AyanLeman Sam’ın attığı tweet üzerine suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, Sanık Leman Sam kurban kesenlerin devletin terör örgütü saydığı bir örgütle aynı olduğunu söylüyor. Benim dini vecibelerimi yerine getirmemi terör örgütü olarak görüyor. Bundan rahatsız oldum. Ben terörist değilim. Şikayetçiyim. Davaya katılma talebim var dedi.

Kurban Bayramı’nda attığı "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır, IŞİD beni şaşırtmıyor" tweeti nedeniyle mahkemelik olan Sanatçı Leman Sam’ın yargılanmasına başlandı. Mahkeme, mazeret sunmadan duruşmaya katılmayan Leman Sam hakkında zorla getirme kararı çıkararak, duruşmayı Mart ayına erteledi.

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Leman Sam katılmazken, şikayetçi Buğra Ayan hazır bulundu. Leman Sam’ın avukatı , müvekkilinin şehir dışı programı nedeniyle duruşmaya katılamadığını, müvekkilini bir sonraki duruşmada hazır edeceğini belirtti. Duruşmada söz alan şikayetçi Buğra Ayan, "Leman Sam’ın attığı tweet üzerine suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, "Sanık Leman Sam, kurban kesenlerin devletin terör örgütü saydığı bir örgütle aynı olduğunu söylüyor. Benim dini vecibelerimi yerine getirmemi terör örgütü olarak görüyor. Bundan rahatsız oldum. Ben terörist değilim. Şikayetçiyim. Davaya katılma talebim var" dedi.

Tekrar söz alan Leman Sam’ın avukatı müvekkilinin bir hayvansever olduğunu belirterek müvekkilinin "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. IŞİD beni şaşırtmıyor" şeklinde attığı tweti okudu. Sam’ın avukatı "Açıkça görüleceği üzere bahse konu 83 karakter içerisinde hiçbir şekilde din, İslamiyet, kurban hatta dinen kurban edilebilecek hayvanların hiçbirinin ismi yer almamaktadır. Huzurdaki şikayet dosyası müvekkilin iş bu twet ile halkın bir kesiminin dini değerlerini aşağıladığı gerekçesiyle açılmıştır. Bu konuda bir kısım medya organlarınca müvekkil hedef tahtasına oturtulmuştur ve zihin okuması yapılmak suretiyle "Leman Sam bu tweeti ile şu şu gerekçelerle attı" ve "Şok kurban tweeti" şeklindeki ifadelerle twetten anlam çıkartılma çabalarına girilmiştir" dedi.

Mahkeme, duruşmaya mazeret sunmadan katılmayan Leman Sam hakkında zorla getirme kararı çıkararak, duruşmayı Mart ayına erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Leman Sam’ın 2014 yılında Twitter’dan "Benim için IŞİD ile bıçağını masun bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. IŞİD beni şaşırtmıyorö şeklinde yazdığı öne sürülüyor. İddianamede, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapsi isteniyor.

Leman Sam Kimdir?

Uzun kızıl saçları, 18 dilde söylediği şarkıları, doğaya olan tutkusu, hayvan sevgisiyle tanınan Leman Sam, Türkiye'nin en güçlü kadın seslerinden biridir. Uluslararası platformda da ülkemizi başarıyla temsil etmiş, Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Suarez'a, USA Başkanı George Bush'a, Malezya Kralı ve Kraliyet Ailesi'ne konserler vermiştir. Yayınladığı 5 albümü bulunmaktadır. Zülfü Livaneli şarkılarını en iyi yorumlayan sanatçılardan biridir. Kıyamam Sana, Rüzgar, Anladım ve İlla, Sam'ın geniş kitlelerce çok sevilmesinde rol oynayan önemli çalışmalarındandır.

 1951 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babasının subay olması nedeniyle çocukluğu Hakkari, Gaziantep, Mersin, Ankara gibi birçok farklı yerde geçen Sam problemli bir ailede büyüdü. Anne babası ayrı olan sanatçı, disiplinli ve oldukça otoriter bir yapıda yetiştirilmişti. Ancak kendisiyle daha sonra yapılacak olan röportajlarda konuyla ilgili olarak şunları söyleyecekti:

                             

Doğrusu İstanbul'da el bebek gül bebek olarak büyümekten çok farklı kazanımlar elde ettim. Onun için çok mutluyum. Bir açıdan da hayatta ayaklarımın üstünde sağlam durmak adına belki de hayatla mücadele ede ede bir yerlere gelmiş olmamın da sonsuz yararları var. Bir de değişik coğrafyalarda geçmesi çocukluğumun; dediğim gibi daha farklı kazanımlar, daha sonraki kişiliğimin oluşmasında, yaptığım işte, söylediğim şarkıda, her şeyde bana çok faydalı oldu doğrusu.

Tiyatro, mim, dans ve şan eğitimi alan Sam, başlangıçta müziği meslek olarak seçmeyi hiç düşünmüyordu. Profesyonel müzik kariyeri başlamadan önce Spor Bakanlığı'nda tercümanlık, gazetecilik ve kısa bir dönem çiçekçilik de yapan şarkıcı, 1979 yılının sonlarına doğru İstanbul Devlet Operası'nda dışardan alınacak bir solist için açılan sınava girdi ve kazandı. 1,5 sene kadar orada bulunduktan sonra ekonomik şartlar nedeniyle kadro sınavına giremedi. Akabinde solist bir arkadaşının onu Mehmet Teoman'la tanıştırması Sam'a müzik dünyasının kapılarını açacaktı.

Genç yaşta evlenen şarkıcının Şehnaz Sam ve Şevval Sam isimlerinde iki kız çocuğu dünyaya geldi. Ekonomik zorluklar ve şiddetli geçimsizlik sonucunda Leman Sam evliliğini noktaladı.

İlk albümü Zülfü Livaneli şarkılarını yorumladığı eserlerden oluşan Livaneli Şarkıları isimli albümdü ve albümün müzik marketlerde yer aldığı tarih 1988'di. Güçlü yorumuyla müzikseverlerin beğenisini kazanan Sam 1990'da prodüksiyonunu Garo Mafyan'ın yaptığı Çağrı albümünü dinleyiciyle buluşturdu.

1992'de yayınladığı Ayak Sesleri isimli albüm, birçok kişiye ulaştı ve döneminin en popüler çalışmalarından biri oldu. 1994'te Eski Fotoğraflar ve 1998'de Vedat Sakman'ın prodüktörlüğünü gerçekleştirdiği İlla albümlerinden sonra sanatçı yeni çalışması için hazırlıklarını sürdürdüğü açıklamasını yaptı.

Geceyi seven sanatçı kendisiyle yapılan bir röportajda bununla ilgili olarak şunları söyledi:

                             

Bana vampir denilebilir esasında. Ama bu geceleri kan emerek beslenen bir fantezi olarak değil.Yaşamın zevkini emen bir insan olarak yaşıyorum bu vampirlikse, vampirim. Geceleri yaşadığım her şeyin tadına daha çok varıyorum. Böyle besleniyorum. Gündüz bu fırsatı bulamıyorum.

Sam, Sopot Festivali, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Derneği Konseri, Türkmenistan - Türkmenbaşı Aşkabad Konseri, Curaçao Trubdour Festivali gibi etkinliklerde yer almıştır ve birçok diplomatik konser vermiştir. Ayrıca hayvanlara düşkünlüğü sebebiyle bu konuda toplumsal duyarlılığı arttırmak yönünde birçok çalışma yapmıştır. Bununla ilgili olarak hakkında açılmış birçok dava bulunmaktadır. 19 kedisiyle birlikte yaşayan sanatçı sık sık hayvan barınaklarını ziyaret etmektedir. Bir sokak şarkıcısı olmanın onun için daha önemli olduğunu belirttiği açıklamasıyla dikkat çekmiştir. Sanatçı bir dönem Sabah Gazetesi'nde Çizik isimli köşesinde okuyucularıyla buluşmuştur.

Leman Sam'dan

"Ben hayatta her şeyi şarkıyla anlattım."

Sadelik, her şeyde sadelik... Kendi benliğinize cevap verirken vicdanınız çok rahat oluyor ..."

"İnsanlar cennete gitmek için onca çaba gösteriyor ama içinde yaşadıkları doğa cennetlerini hoyratça yok ediyorlar..."

"Her şey doğada gizli. Doğayla baş başa kaldığınız zaman, tek başınıza kaldığınız zaman doğanın müziğini dinliyorsunuz. Tabiat ananın size neler verdiğini fark edebiliyorsunuz. Doğanın sunduklarını görüyorsunuz. Yıldızdan ayrı zevk alıyorsunuz. Yeşilden ayrı zevk alıyorsunuz. Bostanımda bir şeyler yetiştiriyorum, bahçıvanımla. Ondan ayrı zevk alıyorum. Denize giriyorum. Doğanın kucağında beyniniz dinlendiği zaman daha iyi uyuyorsunuz, daha iyi yaşıyorsunuz. Kitap okurken daha rahat okuyor, daha kolay anlıyorsunuz. Ben kendimi doğaya attığım andan itibaren memnun olacağım her şey başlıyor."

"Aşık olur gibi şarkı söyler, şarkı söyler gibi aşık olurum."

"Aşkı çok dibine vurarak yaşadığımdan, benim için aşık olmak hastalık gibi bir şey. Ciddi hastalık dönemi geçiriyorum. Nekahat dönemi uzun sürüyor. Ondan sonra öyle bir yoruluyorum ki, "Uzun bir süre aşk yaşamayacağım" diyorum ama olmuyor. Zaten benim gibi evine kapalı yaşayan bir insanın kolay kolay aşık olması çok olası değil."       

Şevval Sam Kimdir?

Şevval Sam, 11 Kasım 1973 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi Şarkıcı Leman Sam, babası Selim Sam'dır. Şehnaz Sam adında kendinden 2 yaş büyük ablası vardır. Anne babası o altı yaşındayken ayrılmışlar. İlk ve ortaokulu Etiler’deki Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulunda okudu.

 Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve Yapı Meslek Lisesi Restorasyon bölümünden mezun olmuştur. Üniversiteyi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünde okuyarak bitirdi.

Şevval Sam 14 yaşında fank okul gazetesi için Metin Tekin'le röportaj yapmaya gider. Metin röportajdaki bir soru üzerine evlenmeyi düşünmediğini filan söyler. Sonra Şevval onu yemeğe davet eder. Metin de, ‘büyü de öyle gidelim’ der. Üç sene sonra flört ve ardından evlilik gerçekleşince ‘‘büyük lokma ye, büyük söz konuşma’’ atasözü bir kez daha doğrulanmış olur.

1993 – 1998 yılları arasında televizyon ekranlarında oynayan "Süper Baba" adlı dizideki rolüyle büyük beğeni topladı.

Şevval Sam 2006 yılında yayınladığı "Sek" adlı stüdyo albümüyle müzik kariyerine adım attı. 2007 yılında "İstanbul's Secrets" adlı 2. Albümünü çıkardı. 2008 yılında "Karadeniz" adlı 3. stüdyo albümünü çıkardı. Şevval Sam albümünde 16 Karadeniz türküsünü baştan yorumladı.

Şevval Sam, 2010 senesinde 70'lerin arabesk şarkılarını kendine has tarzıyla, yorumladığı "Has Arabesk" albümünü çıkardı. Arabesk müziğinin karakterine uygun olarak hiçbir elektronik enstrümanın kullanılmadığı albümde, Orhan Gencebay'dan, Ferdi Tayfur'a, Gülden Karaböcek'ten, Esengül ve Müslüm Gürses'e kadar dönemim ikon haline gelmiş arabesk sanatçılarının, arabesk tarihinde iz bırakmış, şarkılarına yer verilir.

Birçok dizide rol alan Şevval Sam, ayrıca reklam filmlerinde de rol aldı.

Şevval Sam 1993 senesinde Beşiktaş'ın Sarı Fırtına lakaplı efsane eski futbolcusu Metin Tekin ile evlendi. 1999 yılında boşandı. Bu evliliğinden Tarık Emir (d.1997) adlı bir oğlu vardır.

2013 yılının Ağustos ayında ise İki yıllık bir ön hazırlığın ürünü olan "Tango" albümünde, Şevval Sam, Türkiye ve dünyadan harmanlanan modern ve klasik Tango’ların yanı sıra yeni bestelere de sıcak sesiyle hayat verir. Astor Piazzola'nın “Libertango” ve Carlos Gardel'in “Por Una Cabeza” gibi klasikleşen eserlerini Türkçe sözlerle yeniden yorumlar. "Tango" albümünde ki keman sololar ise ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın’ın imzasını taşımaktadır.

Sade yaşamıyla dikkat çeken Şevval Sam, işi dışında kamera karşısında yer almaktan hoşlanmamaktadır.

Albümleri

2006 - Sek

2007 - Istanbul's Secrets

2008 - Karadeniz

2010 - Has Arabesk

2012 - II Tek

2013 - Tango

Filmleri

1993-1998 - Süper Baba (dizi film)

1996 - Feride (dizi film)

1999 - 2000 - Aşkın Dağlarda Gezer (dizi film)

2002 - Yıldızların Altında (dizi film)

2002 - Karaoğlan(dizi film)

2002-2003 - Gülbeyaz (dizi film)

2002 - Martılar ve İstanbul (film)

2004 - Ziyaret (kısa film)

2004 - Ziyaret (kısa film)

2004 - Müjgan Bey (dizi film)

2004-2005 - Çocuğun Var Derdin Var (dizi film)

2005-2006 - Yine de Aşığım (dizi film)

2006 - Yaşamın Kıyısında (film)

2006 - Yaşanmış Şehir Hikayeleri (dizi film)

2008 - Derman (dizi film)

2010 - Siyah Beyaz (film)

2012 - Acayip Hikayeler (dizi film)

2013 - Muhteşem Yüzyıl

Yaptığı TV Programları

1994 - 1996 - Müzik Ekspresi (Müzik Programı) (TRT 1 - TRT 2 - TRT 3)

2001 - 2003 - Damak Tadı (Yemek Programı) (TRT 1)

2005 - 2006 - Sanata Dair (tv8)

2006 - 2008 - Sanatla 30 Dakika (tv8)

2010- 2011 - Şevval Sam'la Pazar'e'rtesi(Talk Show Programı) (TRT Müzik)

2011 – 2012 - Şevval Sam ile Müzik Atölyesi - TRT Müzik

Reklam filmleri

Akbank: Banka reklamı

Terem Yağ: Katı yağ reklamı

Deniz Temiz Proje

Nili: Deterjan reklamı

Mavi-yeşil: gıda reklamı

Eti Form: gıda reklamı

Bellona Yatak: mobilya reklamı

Müslüm Gürses Kimdir?

Müzisyen, şarkıcı. Gerçek adı Müslüm Akbaş’tır. Hayranları tarafından Müslüm Baba olarak anılmaktadır. Arabesk müziğin en başarılı isimlerinden biri olarak kabul edilen Gürses, özellikle 90’lı yıllarda bir fenomen haline gelmiş, konserlerinde jiletle kendisine zarar veren fanatik hayranları nedeniyle büyük tartışma konusu olmuştur. İlerleyen yıllarda müzikal kimliği değişmiş, farklı türlerde eserler ortaya koymuş olan sanatçı, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı şarkısını, Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını, ve Sezen Aksu şarkılarını da seslendirmiş, ünlü yazar Murathan Mungan’ın sözlerini yazdığı ve tamamı yabancı şarkıların cover’larından oluşan "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albümü çıkarmıştır.

 7 Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde dünyaya geldi. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa'da geçti. Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler. Terzi çıraklığı yaptı, kunduracılık yaptı. İlkokuldan mezun olduktan sonra eğitim hayatına devam etmeyen Müslüm Gürses; 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Gürses olan Soy ismini de o zamanlar almıştır. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söyleyecekti;

                             

İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum.

1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarı kaydetti. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi. Alın kemiği kırılan sanatçı yaşadıklarını daha sonra şu şekilde dile getirecekti:

                             

O kazada şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…

Kaza sonrası çıkardığı "Özür diliyorum senden", "İsyankar", "Ben insan Değil miyim" gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu.

1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, birçok uzun metrajlı filmde daha hayranlarıyla buluşacaktı.

Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur’la 1982’de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur’la hayatını birleştirdi.

90’lı yılların başında gördüğü büyük ilgi üzerine ortaya çıkan ve Müslümcüler olarak anılan büyük bir fanatik kitlesi şarkıcının konserlerinde kendilerine zarar vermeye başladılar. Müslüm Gürses şarkılarındaki yalnızlık, hayata duyulan öfke ve ayrılık acısı gibi temaların dinleyicisinde yarattığı bu etki giderek bir fenomen halini almıştı. Şarkıcının zaman zaman yaptığı uyarılara rağmen konserlerinde birçok dinleyicisi jilet kullanarak vücuduna zarar veriyordu. Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu durum, Gürses şarkılarına olan ilgiyi körüklüyordu.

90’lı yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde gerçekleşen ve ayini andıran bu görüntüler toplumun birçok kesiminden büyük tepki almaya başlamıştı. Gürses, o dönemde çıkardığı albümlerle de eski ilgiyi göremedi ve lüks bir teknenin güvertesinde çekimini gerçekleştirdiği klibi hayranlarının büyük tepki göstermesine neden oldu. Zira dinleyici kitlesi genel olarak kente uyum sağlayamayan, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü düşünen varoşlardan oluşuyordu. Dolayısıyla bu durum hayranlarında çelişki yaratmıştı. Müslüm Gürses’in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elanor plak firmasıyla da yolları ayrıldı.

Az konuşan ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman içinde medyada daha fazla yer almaya başladı. Bu değişim rüzgarları Gürses’in müzisyen kimliğine de yansıyacaktı. Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını yorumlayarak bu değişimin ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi. Gürses kendisini eleştirenlerle ilgili olarak da şu yorumda bulundu:

                             

Son günlerde bir de Arabesk mevzularında ‘’değişime uğradı’’ gibi görüşler türedi! Biz değişmedik… Özümüzde aynıyız… Ufak tefek alt yapı hadisesinde farklılık göründüyse de biz özümüzü muhafaza ediyoruz.Müsterih olsunlar, bir yere kaybolmadık. Tarzımızdan uzaklaşmak gibi bir gayretimiz, çabamız olmadı, olmaz da. Biz o pop şarkıları kendimize has bir şekilde okuyoruz. Herkes müsterih olsun.

1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 39 sinema filminde rol almıştır.

Gürses’in, 2006’da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den Jane Birkin’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren Gürses yine çok konuşuldu.

2010 yılında Kasım ayında yeniden Pasaj Müzik ile "Yalan Dünya" isimli bir albüme imza atmıştır.

1982 yılında tanıştığı Muhterem Nur’la 1985 yılında evlendi, ve hala evlilerdir.

15 Kasım 2012 tarihinde kalbine stent takılan Müslüm Gürses'in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012 Pazar günü durumu ağırlaşmıştır.

Yaklaşık 4 ay Memorial Şişli Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde solunum cihazına bağlı olarak tutulan Müslüm Gürses 3 Mart 2013 tarihinde 60 yaşında vefat etmiştir.

Filmleri :

2011 - Şov Bizinıs -

2008 - Esrarlı Gözler -

2007 - Amerikalılar Karadeniz’de 2 –

2005 - Balans ve Manevra –

2002 - Ömerçip -

2002 - Bir Akıllı Bir Deli –

2002 - Muhabbet Kuşları -

1990 - Dertler İnsanı -

1990 - Dünya Boştur –

1988 - Yalnızlık Korkusu -

1988 - Sevmemeli -

1987 - Oğlum –

1987 - Talihsizler -

1986 - Töre -

1986 - Yıkıla Yıkıla –

1986 - Seher Vakti -

1986 - Çığlık -

1986 - Beleşçiler –

1986 - Küskünüm -

1986 - Kader Rüzgarı -

1986 - Kısmetin En Güzeli –

1985 - Yaranamadım-

1985 - Kul Kuldan Beter -

1985 - Güldür Yüzümü –

1985 - İkizler -

1984 - Garibanlar -

1984 - Bir Yıldız Doğuyor -

1984 - Çare Sende Allah'ım -

1984- Sev Yeter - br> 1984 - Ağlattı Kader -

1983 - Anlatamadım –

1981 - Mutlu Ol Yeter -

1980 - Bağrı Yanık -

1980 - Hasret -

1980 - İtirazım Var -

1980 - Kul Sevdasi -

1980 - Hasret -

1980 - Zeytin Gözlüm –

1979 - İsyankar -

Albümleri :

Aldatılanlar

Ayrılık Acı Bir Şey

Açık Hava Konserleri 1

Ah Gülüm

Altın Şarkılarım

Anlatamadım

Arkadaş Kurbanıyım, Benim Kaderim

Arkadaşım

Aşk Tesadüfleri Sever

Bakma

Bekle Sevgilim - Nerelerdesin

Benim Meselem

Bir de Benden Dinleyin

Bir Bilebilsen - Zalim

Bir Fırtına Kopacak

Bir Kadeh Daha Ver

Biz Babadan Böyle Gördük

Bizi Kimse Ayıramaz

Canım Dediklerim

Dağlarda Kar Olsaydım

Dertler İnsanı

Dünya Yalan

Düşenin Dostu Olmaz

Esrarlı Gözler

Garipler

Gitme

Gönlünüzdeki Altın Şarkılar

Gönül Teknem

Güldür Yüzümü

Güle Güle Git

Hani Söz Vermiştin

Herşey Yalan

İkimizin Yerine

İsyankar

Kısmetim Kapanmış

Küskünüm

Müslüm Gürses Konseri

Mahsun Kul

Maziden Bir Demet

Meyhaneci - Kırık Sazım

Mutlu Ol Yeter

Müslümce turkuler

Müzik Ziyafeti

Müslümce 92

Nerelerdesin

Öldürdüğün Yetmedi mi

Paramparça

Sadece Türk Sanat Müziği

Senden Vazgeçmem

Sevda Yolu

Sultanım

Talihsizler

Tanrı İstemezse

Topraktan Bedene

Tövbe Etmek - Bir Avuç Gözyaşı

Usta - Ne Yazar

Uyanma Zamanı - Kıyak Bitti

Vay Canım Vay

Vefasız Alem

Yanarım

Yanlış Yaptın

Yaranamadım

Yıkıla Yıkıla

Zavallım

Zincirli Kuyu

"Ben hayatta her şeyi şarkıyla anlattım."

Sadelik, her şeyde sadelik... Kendi benliğinize cevap verirken vicdanınız çok rahat oluyor ..."

"İnsanlar cennete gitmek için onca çaba gösteriyor ama içinde yaşadıkları doğa cennetlerini hoyratça yok ediyorlar..."

"Her şey doğada gizli. Doğayla baş başa kaldığınız zaman, tek başınıza kaldığınız zaman doğanın müziğini dinliyorsunuz. Tabiat ananın size neler verdiğini fark edebiliyorsunuz. Doğanın sunduklarını görüyorsunuz. Yıldızdan ayrı zevk alıyorsunuz. Yeşilden ayrı zevk alıyorsunuz. Bostanımda bir şeyler yetiştiriyorum, bahçıvanımla. Ondan ayrı zevk alıyorum. Denize giriyorum. Doğanın kucağında beyniniz dinlendiği zaman daha iyi uyuyorsunuz, daha iyi yaşıyorsunuz. Kitap okurken daha rahat okuyor, daha kolay anlıyorsunuz. Ben kendimi doğaya attığım andan itibaren memnun olacağım her şey başlıyor."

"Aşık olur gibi şarkı söyler, şarkı söyler gibi aşık olurum."

"Aşkı çok dibine vurarak yaşadığımdan, benim için aşık olmak hastalık gibi bir şey. Ciddi hastalık dönemi geçiriyorum. Nekahat dönemi uzun sürüyor. Ondan sonra öyle bir yoruluyorum ki, "Uzun bir süre aşk yaşamayacağım" diyorum ama olmuyor. Zaten benim gibi evine kapalı yaşayan bir insanın kolay kolay aşık olması çok olası değil."       

Şevval Sam Kimdir?

Şevval Sam, 11 Kasım 1973 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi Şarkıcı Leman Sam, babası Selim Sam'dır. Şehnaz Sam adında kendinden 2 yaş büyük ablası vardır. Anne babası o altı yaşındayken ayrılmışlar. İlk ve ortaokulu Etiler’deki Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulunda okudu.

 Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve Yapı Meslek Lisesi Restorasyon bölümünden mezun olmuştur. Üniversiteyi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünde okuyarak bitirdi.

Şevval Sam 14 yaşında fank okul gazetesi için Metin Tekin'le röportaj yapmaya gider. Metin röportajdaki bir soru üzerine evlenmeyi düşünmediğini filan söyler. Sonra Şevval onu yemeğe davet eder. Metin de, ‘büyü de öyle gidelim’ der. Üç sene sonra flört ve ardından evlilik gerçekleşince ‘‘büyük lokma ye, büyük söz konuşma’’ atasözü bir kez daha doğrulanmış olur.

1993 – 1998 yılları arasında televizyon ekranlarında oynayan "Süper Baba" adlı dizideki rolüyle büyük beğeni topladı.

Şevval Sam 2006 yılında yayınladığı "Sek" adlı stüdyo albümüyle müzik kariyerine adım attı. 2007 yılında "İstanbul's Secrets" adlı 2. Albümünü çıkardı. 2008 yılında "Karadeniz" adlı 3. stüdyo albümünü çıkardı. Şevval Sam albümünde 16 Karadeniz türküsünü baştan yorumladı.

Şevval Sam, 2010 senesinde 70'lerin arabesk şarkılarını kendine has tarzıyla, yorumladığı "Has Arabesk" albümünü çıkardı. Arabesk müziğinin karakterine uygun olarak hiçbir elektronik enstrümanın kullanılmadığı albümde, Orhan Gencebay'dan, Ferdi Tayfur'a, Gülden Karaböcek'ten, Esengül ve Müslüm Gürses'e kadar dönemim ikon haline gelmiş arabesk sanatçılarının, arabesk tarihinde iz bırakmış, şarkılarına yer verilir.

Birçok dizide rol alan Şevval Sam, ayrıca reklam filmlerinde de rol aldı.

Şevval Sam 1993 senesinde Beşiktaş'ın Sarı Fırtına lakaplı efsane eski futbolcusu Metin Tekin ile evlendi. 1999 yılında boşandı. Bu evliliğinden Tarık Emir (d.1997) adlı bir oğlu vardır.

2013 yılının Ağustos ayında ise İki yıllık bir ön hazırlığın ürünü olan "Tango" albümünde, Şevval Sam, Türkiye ve dünyadan harmanlanan modern ve klasik Tango’ların yanı sıra yeni bestelere de sıcak sesiyle hayat verir. Astor Piazzola'nın “Libertango” ve Carlos Gardel'in “Por Una Cabeza” gibi klasikleşen eserlerini Türkçe sözlerle yeniden yorumlar. "Tango" albümünde ki keman sololar ise ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın’ın imzasını taşımaktadır.

Sade yaşamıyla dikkat çeken Şevval Sam, işi dışında kamera karşısında yer almaktan hoşlanmamaktadır.

Kaynak: Diyarbakır Söz