Bakan Soylu’dan Ümit Özdağ’ın iddialarıyla ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın telefonda küfürleştikleri iddiasıyla ilgili açıklama yaptı. Telefonda konuştuklarını, ancak küfürleşme olmadığını söyleyen Bakan Soylu, “Yani hem haberi yazan, hem onu söylemeye çalışan hepsi birbirini bulmuşlar. Bunlar itibar edilmemesi gereken işlerdir ama şunu da söyleyeyim. Şu yanağımıza vuracaklar, bu yanağımızı çevireceğiz. Biz de ne söylenmesi gerekiyorsa, ölçüler içerisinde onları söyleriz. Söylemeye de devam ederiz. Bunlar dikkat ederseniz, Amerika'nın aparatıdır” dedi.

Bakan Soylu’dan Ümit Özdağ’ın iddialarıyla ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'da, Hakkari, Şırnak ve Ağrı valileri, emniyet müdürleri ile jandarma komutanlarının bir araya geldiği güvenlik toplantısına katıldı. Toplantı öncesi Bakan Soylu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Soylu, Türkiye'de düzenlenen sahte alkol operasyonuna ilişkin soruya "Biliyorsunuz, Türkiye'de bir kaçak sahte alkol üretimi var. Bunlarla ilgili özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü'müz Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bir çalışma yaptı. 7 ayrı ilde 9 suç grubu tespit etti ve 141 adreste 175 kişinin gözaltına alınması ve 641 üretim adresine de çeşitli operasyonlar düzenlendi. Kanun dışı üretim sağlayan bu adresler de savcılık kararıyla mühürlendi. Bir baskın düzenlenmesi, operasyon çerçevesine alındı. Bunu nasıl yapıyorlar esas itibarıyla belki de o kısmı önemli. Etil ve metil alkolleri hem kimyasallar hem birtakım aromalar katarak damıtmak suretiyle şişeleme yapıyorlar. Ama esas itibarıyla zaten olayın yakalanma ve takibi uzun süredir devam ediyor. Bunları dezenfektan ve temizleyici etiketi ve şişesiyle beraber kargo yoluyla adreslere ulaştırıyorlar. Yılbaşından bugüne insanların hayatıyla oynayan, aynı zamanda da vergi kaybına neden olan bu kişilere yönelik operasyonlar yapıldı. Ekiplerimiz sabahtan itibaren şu ana kadar 70'in üzerinde gözaltı yaptı. 300'ün üzerinde baskın gerçekleştirdiler ve planlı operasyonlar devam ediyor. Şunu ifade etmem gerekir. Bu konularda kim yasa dışı bir üretim, satış ve aynı zamanda vatandaşımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden bir anlayış ortaya koyarsa, güvenlik güçlerimiz yaptıkları operasyonlarla, savcılıklarımızla beraber büyük bir mücadele sürdürecekler" dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın açıklamalarıyla ilgili soruya ise Bakan Soylu, “Ziya Paşa'nın çok güzel bir terkibi bendi var. Ziya Paşa der ki, ‘Asude olam dersen eğer gelme cihana.’ Ardından Ziya Paşa bunu devam ettirir, der ki; ‘Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan.’ Yani eğer başıma bir şey gelecek diye düşünürsen, hiç cihane gelme. Eğer meydandaysan muhakkak ki; kazalarla karşı karşıya kalırsın. Bizim işimiz budur. Birçok iftirayla, yalanla ve birçok tacizle tehditle karşı karşıya kalabiliriz. İkincisi, bizim ağzımıza küfür yakışmaz. Doğru da değil. Biz sadece ülkemizi yönetmek için çaba sarf eden insanlar değiliz. Aynı zamanda biz, bizden sonraki gelecek nesillere de bir model olmak durumundayız. Üçüncüsü, velev ki böyle bir hata işlemiş olalım. Kişi ne kadar pespaye olursa olsun, ne kadar aşağı olursa olsun, velev ki böyle bir hata işlemiş olalım, ben özür dilerim. Ama böyle bir şey söz konusu değil. Geçen hafta Mardin'den Mazı Dağı'na giderken bir mesaj geldi. Mesajda tehdit var, taciz var ve iftira var. Kim olduğunu da bilmiyorum. Telefon açtım, 'Siz kimsiniz' dedim. Kendini tanıttı. Bu mesajlar ayıp değil mi, yakışıyor mu? Ondan sonra konuşma tonunu değiştirdi. Konuşma tonunu değiştirince ben de daha önce televizyonlarda söylediğim sözleri söyledim. Onun dışında başka bir söz söylemedim ve telefonu da kapattım zaten. Gündeme gelmek için yalan, iftira dezenformasyon, bunlar devam ediyor. Ve yine bozacı, şıracı birbirini bulmuş. Yani hem haberi yazan hem onu söylemeye çalışan hepsi birbirini bulmuşlar. Bunlar itibar edilmemesi gereken işlerdir ama şunu da söyleyeyim. Şu yanağımıza vuracaklar, bu yanağımızı çevireceğiz. Biz de ne söylenmesi gerekiyorsa, ölçüler içerisinde onları söyleriz. Söylemeye de devam ederiz. Bunlar dikkat ederseniz, Amerika'nın aparatıdır. Ben operasyon çocuğu derken, kimin operasyon çocuğu olduğu apaçık ortadadır. Yani Amerika'nın aparatıdır bunlar ve bu aparatlıklarını çok net bir şekilde devam etmektedirler. Niçin meydana çıktıkları, hangi köşeyi tutukları, hangi pozisyonu aldıkları apaçık ortadadır. Milletimizin bunlara itibar etmemesini istirham ederiz. Biz işimize bakacağız ama yanağımıza vurulduğu zaman da öteki yanağımızı çevirmek de söz konusu değil tabi ki."

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DAĞ KADROSUNA KATILIM EN DÜŞÜK SEVİYEDE

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van, Hakkari, Şırnak ve Ağrı ‘İl Güvenlik toplantısı’na katıldı. Terör operasyonları, kaçak göç ve uyuşturucuyla mücadalede sağlanan başarılarla ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, daha önce yılda 5 bin 158 kişinin katıldığı terör örgütünün dağ kadrosuna şu an katılımın en düşük seviyeye indiğini söyledi.

Valiliğe gelen Bakan Soylu'yu 4 ilin valisi, kaymakamlar, milletvekilleri, emniyet müdürleri ve jandarma komutanları karşıladı. Valilikteki toplantıya Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İçişleri Bakan Yardımcıları İsmail Çataklı, Mehmet Ersoy, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Resul Holoğlu, Erhan Gülveren ve İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan katıldı. 

Toplantının basına açık kısmında konuşan Bakan Soylu, terör operasyonları, kaçakçılık, kaçak göç ve uyuşturucu ile mücadelede sağlanan başarı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, geçen hafta Mardin'de güvenlik toplantısına katıldığını, bu hafta da Van'da olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bugün 4 vilayet ile bu toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Bu güvenlik toplantının asıl mahiyeti şu. Çok daha üstün, üst sayılarda olan terör örgütü mensupları, Türkiye sınırları içerisinde 120'nin altına düştü. Diyarbakır ve Mardin aynı zamanda Van, Şırnak, Hakkari, Ağrı bu terör örgütü mensuplarının yüzde 90'nın üzerinde kadrolarının bulunduğu alanlar. Gerek sonbahar gerek kış operasyonlarında nasıl bir tutum ortaya koyacağız, neler gerçekleştireceğiz? Bunları hep beraber istişare edelim ve şehirlerde neler yapmamız lazım? Kırsaldaki mantığımız ne olacak? Bunları hep beraber istişare edelim, değerlendirmeleri içerisindeyiz. Şöyle bir tabloyu söyleyebilirim. Özellikle Şırnak,Van, Hakkari ve Ağrı sınır. 4 iç vilayet hariç terör örgütü bu sınırlara sıkıştırılmıştır. Dört iç vilayet hangisi? Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Tunceli. Bu dört vilayet. Yani terör örgütü tarihinde böyle bir tabloyla, terörle mücadele tarihimizde, böyle bir tabloyla ilk kez karşılaşıyoruz. Karadeniz'den başlayıp, Mersin'den Hatay'a Adıyaman'dan Osmaniye'ye, Gaziantep'e, Kahramanmaraş'a kadar olan Amanoslar hattı dahil olmak üzere, yine Erzurum'dan başlayıp Bingöl hattı dahil olmak üzere hatta Muş hattı dahil olmak üzere bütün bu hatların tamamında Erzincan da dahil bütün bu hatların tamamında terör örgütleri mensuplarının sayısı, teröristlerin sayısı sıfıra düşürüldü. Bizim sınırda dört, içeride de dört vilayetimizde toplam sayı 120'nin altında. Aslında bunun için bir aradayız."

HAKKARİ'DE ÇOK ÖNEMLİ BİR CEPHANELİK ELE GEÇİRİLDİ

Bakan Soylu, 2022 yılında yapılan çalışmalarda tüm güvenlik birimlerini tebrik ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Hem güvenlik güçlerimizi hem valilerimizi, bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz. Kaymakamlarımız,istihbarat birimlerinin tamamı. Bugün Hakkari'de Kazan Vadisi'nde yani Çukurca'da çok önemli bir cephanelik ele geçti. Biz Kato Dağı'nda çok cephanelik yakaladık. Ama bu cephanelikler birçok mağarada ele geçirilen cephaneliklerden. Bu cephaneliklerle ilgili şunu söyleyeyim. 76 Kalaşnikof, 1 havan, 1 doçka, 2 makineli tüfek, 88 el bombası. 138 bin 300 Kalaşnikof mühimmatı ve yine bunun yanı sıra birçok mühimmat ve patlayıcı madde ile aynı zamanda patlayıcı düzenekleri ele geçirildi. Şimdi bu, sahada olmanın istihbaratın, arkadaşlarımızın cesaretinin ve güvenlik güçlerimizin üstün fedakarlığının bir sonucudur. Bu kadar cephanenin olduğu bir depoya bir bekçi de bulunmaz mı? Yani terör örgütünün karşı karşıya kaldığı durumu ifade etmek için söylüyorum ve bunu bütün Türkiye'ye söylüyorum. Yani şu ana kadar yakaladığımız en büyük cephaneliklerden bir tanesi de burası. Yurt içinde, dağınık yakalayıp da bir araya getirdiğimiz çok. Ama bu kadarı bir arada olan bir cephanenin önünde, bir tane adam tutulmaz mı ? Bu terör örgütünün karşı karşıya kalmış olduğu hakikaten teslim durumunun son halidir. Bir iflas durumuyla karşı karşıyadır. Kimse terör örgütünden medet ummasın? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve tüm güvenlik güçlerimizin sınır ötesi yaptığı operasyonlarla canlarına okunmaktadır. Bir tek çareleri vardır. Bunu söylüyoruz. Teslim olmaları lazım. Yani devletimizin adaletine güvenmeleri gerekir. Sadece bu yıl dağlar neredeyse fellik fellik arandı. 725 mağara ve sığınak ve bunların içerisinde hem yiyecek malzemeleri, giyecek malzemeleri hem de silah ve mühimmat ele geçirildi. Yine bu yıl ikna çalışmaları kapsamında toplam 83 örgüt mensubu ikna edilerek aileleriyle beraber temas kurdu ve adalete teslim edildi. ve yine örgüt tarihinin en düşük katılımıyla karşı karşıya."

'ÖRGÜTÜN KENDİ İÇERİSİNDE HABERLEŞMESİ 35'İ GEÇMİŞ DEĞİL'

Terör örgütü PKK'nın düştüğü son çaresizliği anlatan Bakan Soylu, örgütün kenti içerisinde haberleşemediğini de belirterek, şöyle konuştu:

"Bunu da söylemek istiyorum. Toplumsal olarak destek bulamamalarından, birbirlerine düşmüş durumdalar. Özellikle örgütten firarlar dolayısıyla kaçanlar var. Dokuzuncu ayın ortasına geldik, örgütün kendi içerisindeki telsiz haberleşmesi 35'i geçmiş değil. Yani örgüt kendi içerisinde haberleşemiyor. En temel problemlerinden bir tanesi de tam anlamıyla budur. Bu açıdan bir yılda 5 bin 158 kişinin katıldığı terör örgütüne, terör örgütünün en düşük katılımı olan 35 sayısı var. Yine şunu ifade edeyim. Örgütün en önemli finans kaynaklarından birisi olan uyuşturucu ile mücadelede devam ediyor. Sadece dün 11,5 milyon kök kenevir ele geçirildi. Sadece dün 1 milyon 185 bin kök skunk yani genetiği değiştirilmiş esrar ele geçirildi. Ve sadece dün 2 ton 57 kilogram esrar ele geçirildi.  Toplam olarak da 91 milyon kök kenevir ele geçirildi. Bunların hepsi uyuşturucu geliri olarak terör örgütüne gidecekti. 10,5 ton esrar ele geçirildi. 2 ton 57 kilogram da dün ele geçirildi. Burada bir nokta daha vermek isterim. O da şu: Yakalanan uyuşturucunun eskiden yüzde 70'i Türkiye'nin batısında yakalanırdı, yüzde 30'u Türkiye'nin doğusunda yakalanırdı. Yakalandığı iller de Van, Hakkari ve Ağrı. Sahaya öyle bir hakim olundu ki ; komşularımızdan ve sınırlarımızdan kaçak giren uyuşturucuyla alakalı artık yüzde 73'ü bu üç vilayette. Ancak yüzde 27'si batı ve diğer vilayetlerde yakalanmış oluyor. Bunu da söyleyeyim. Bunu da tüm kamuoyumuza, tüm milletimize ifade etmek isterim. Bu şu sonucu getirdi. Afganistan'dan başlayıp, İran üzerinden Türkiye üzerinden Balkanlar rotası vardı uyuşturucunun. Bu rota değişti. Bu rota aşağıya Akdeniz hattına kaydı. Bu baskılama. İşte sınır duvarlarının bu noktaya kadar yaklaşık tam rakam olarak da ifade edeceğim. Bin 55 kilometresi tamamlandı. 126 kilometresi devam ediyor. 135 kilometresi de şu anda ihale aşamasında. Yani Allah nasip ederse biz cumhuriyetimizin birinci asrı bitmeden yani 29 Ekim 2023 tarihi gelmeden güvenlik duvarlarını tamamlamış olacağız. Şu anda bin 55'i bitmiş durumda.  988 kilometrelik aydınlatma sisteminin 948 kilometresini tamamladık. 40 kilometresi devam ediyor. Aynı zamanda 341 adet elektro -optik kuleleri tamamlandı. Bütün bunları da inşallah cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlamadan ikinci asrına geçmeden bitirmiş olacağız. Bu neyi sağlayacak? Biraz önce söylediğim gibi hem terörist aktarımını ve mühimmat aktarımını, hem organize kaçakçılık aktarımlarını engelleyecek."

BU YIL 78 BİN 203 KAÇAK GÖÇMEN SINIRDA ENGELLENDİ

Türkiye'nin mücadele ettiği önemli meselelerinden bir tanesinin de göçmen kaçakçılığı olduğunu kaydeden Bakan Soylu, " 2021 yılına göre kaçak göçmen sayısı yüzde 35 azaldı. Özellikle son 5 yılda da 2 milyon 68 bin kaçak göçmenin hem doğu hem de güney sınırlarımızdan girmesi engellenmiştir. Sınırdaki entegre güvenlik sistemiyle ve aynı zamanda tüm güvenlik birimlerimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden jandarmasına, emniyetine kadar kendi alanlarında almış olduğu ciddi tedbirlerle birlikte tarihin en büyük göç sağanağı azaltılmış ve engellenmiş durumda olduğunu burada söylemek istiyorum. Van ilindeyiz ve Van ilinde 2022 yılı 2021 yılı ile kıyaslandığında,  asayiş olaylarında yüzde 9'luk bir azalma söz konusu. Yani bunu sağlayabilmek nüfusun artışını da göze aldığınızda özellikle geçen yılı bu yılla pandemi sebebiyle kıyasladığınızda çok kolay bir iş değildi. Arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Hem emniyetimizi hem jandarmamızı tebrik ediyoruz" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz