Burhan Kuzu İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü tarafından düzenlenen 'Ekonomi Zirvesi 2012' konulu konferansa katıldı. Konferansta öğrencilere hitap eden Kuzu, Türkiye'nin yaşadığı koalisyon hükümetleri dönemlerini değerlendirdi. "Ekonomik dengeleri bozan koalisyonlar benim can düşmanım." diyen Kuzu, koalisyonlarda partilerin bakanlık ve rant peşinde koştuğunu dile getirdi.
Koalisyon dönemlerinde manipülasyonların da yaşandığına dikkat çeken Kuzu, " 'Hükümetini yıkarım' diyor. Senin koalisyon ortağını yıkarım. Kime diyor? Başbakan'a diyor. Kim diyor bunu, medya patronu diyor. Seçinde birinci gelen Refah Partisi'ne 'kenara çekil' dediler. İkinci gelen partiye 'senden hükümet kurulacak', üçüncü partiye 'sen buna destek olacaksın', altıncı gelen CHP'ye de 'sana da Meclis Başkanlığı'nı veriyoruz' dediler." ifadesini kullandı.
Medya patronlarının Mesut Yılmaz'ı Başbakan yaptığını söyleyen Kuzu, şöyle konuytu: "Mesut Yılmaz'ı Başbakan yapan o medya patronu, sabah evine çağırdı, memleketin Başbakanını pijamasıyla karşıladı. İyi ki pijama giymiş gene edepliymiş, giymese ne yapacaktın? Çünkü diyor ki 'Seni ben getirdim.' Bunları sizin bilmeniz lazım. Bunu size benden başkası söylemez. Sonra gidiyor öbürü o ikinci ortak. Ağlama başlıyor. Bunu söyleyen şu anda bir milletvekili. Ve o zaman başka bir partideydi, şimdi başka bir partide... 'Orada ağladı' diyor. Hani işte 'Filan bey, başbakan ben olacaktım niye ona verdiniz?' diyor. Başbakanlıklar nerede pay ediliyor. Ekonomi buna ne yapsın."
'İLK 3 MADDEDE, 4 PARTİ DE HEMFİKİR'
Anayasa'nın değiştirilemez ilk üç maddesinde, Meclis'te grubu bulunan 4 partinin de hem fikir olduğunu aktaran Burhan Kuzu, bu konuda sıkıntı çıkacağını zannetmediğini söyledi. Türkiye'deki asıl sorunun, bu maddelerin kendisinde değil yorumunda olduğuna işaret eden Kuzu, "4 partinin 4'ü de bu maddeleri bu gün savunuyor. Neden savunuyor? Sosyal, laik, demokratik, hukuk devleti. Batı ülkelerinin örnek aldığımız ülkelerin bunlarla huzur bulduğunu düşünüyor. Bu hükmün Türkiye'de yorumundan kaynaklanıyor sorun. Mesela laiklik ilkesiyle alakalı AK Parti'nin sorunu yok. Peki kavga nereden çıkıyor? Şuradan çıkıyor: Sen 'başörtülü bir öğrenci üniversiteye giremez' dersen, benim sorunum başlıyor. Sorun senin yorumundan kaynaklanıyor. Benden değil." İfadelerini kullandı.
'BAŞÖRTÜLÜ KADIN SUÇ İŞLESE HAPSE ATMAYACAK MISIN'
Tükiye'deki kamusal alan tartışmasının da sorunlu olduğuna işaret eden Kuzu, kamusal alanın aslında ortak alan olduğunu belirtti. Kuzu şunları söyledi: "Hapishane kamusal alan. Sen şimdi suç işleyen bir bayan başörtülü hapishanenin önüne gelse. 'Aç başını gir içeri, çünkü kamusal alan' mı diyeceksin. O da 'Açmıyorum başımı' dediğinde, 'Hadi evine git bacım' mı diyeceksin? Böyle bir şey yok ki. Senin mantığın, yaklaşımın, çıkış yolun, yorumun, aklın, bilgin yanlış."
Bir öğrencinin, ilk 3 maddede tüm partiler hemfikir sözlerini ve BDP'nin Özerklik söylemini hatırlatması üzerine Kuzu şu ifadeleri kullandı: "BDP'ye 'federal yapı mı istiyorsun? diyorsun böyle bir şey yok diyor. 'Ayrılmak mı istiyorsunuz' diyorsun, 'Bunu nereden çıkardınız?' diyor. Bunu onların bu açıklamalarına göre söylüyorum. Tabi bu tür talepler de olabilir belki. Bunu bilemiyorum. Özerk bir yapı anlayışı, federal bir yapılanma ülkeyi sonunda böler. Benim kanaatim budur. Yerel yönetimleri güçlendirmeliyiz. Belediyeler çok güçlü olmalı. Ama bu Diyarbakır'da neyse İzmir'de de o olmalı."
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz
