Görüş Bildir

Eker'e Gensoru Serisi

HDP ve CHP'nin Bakan Eker hakkında verilen gensoru görüşmeleri tartışmalı geçerken, söz alan Milletvekili ve Grup sözcüleri, Eker'i adeta bombaladı. Türkiye'de tarımın dibe vurduğu, hibe ve desteklerin 24 ocak kararları olduğu iddia edildi.

Eker'e Gensoru Serisi

 Uyguladığı tarım politikalarıyla sürekli tartışma konusu olan ve 11 yıldan bulana Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevini yürüten Mehdi Eker, dün HDP ve CHP'nin hakkında verdiği iki gensoru önergesinde, adeta eleştiri bombardımanına tutuldu. HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, son 10 yılda tarım alanlarının azaldığını, tarım üretiminde gerileme olduğunu iddia ederken, CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın ise, tarım ve hayvancılık alanında Türkiye'nin ihracat yapan ülke konumundan, ithal eder ülke konumuna düştüğünü söyledi. Bakan Eker ise gensorulara verdiği cevap konuşmasında ise, iddiaları yalanlamaya çalıştı.

>İLK GENSORU HDP TARAFINDAN VERİLDİ                                                          

>TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, son 10 yılda tarım alanlarının azaldığını, tarım üretiminde gerileme olduğunu iddia etti. Yanlış hayvancılık politikası sonucu hayvan sayısının 5 milyon gerilediğini, hayvan ithalatına başlandığını savunan Aydoğan, 2000 yılında 7.8 milyon kişi tarımdan geçimini sağlarken şimdi bu sayının 6.1 milyona düştüğünü öne sürdü.

>'4 MİLYON İNSAN ZORLA GÖÇ ETTİRİLDİ'

>2000 yılında tarımdan geçimini sağlayan çiftçi sayısı 7.8 milyon iken, 2011 sonunda 6.1 milyon kişiye düştüğünü belirten Aydoğan, "2000 yılında tarımın istihdamdaki payı %36 iken, 2011 sonunda da % 25.5’e düşmüştür" diye ekledi.

>1990’lı yıllarda Kürt sorununu askeri yöntemlerle bitirmek isteyenlerin uyguladığı politikalar sonucu 4 milyon civarında geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlayan insanların Türkiye metropollerine zorla göç ettirildiğine vurgu yapan Aydoğan," Konulan yayla yasakları ile hayvancılık neredeyse tamamıyla bitirildi.  2000’li yılların başlarından itibaren tarımda uygulanan neoliberal politikalar nedeniyle Türkiye’nin genelinde tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. Yaşadığı köyde, kasabada karınlarını doyurmakta zorluk çeken çiftçilerin özellikle çocukları, genç kesim iş bulma ve yaşamlarını idame ettirebilmek için başta İstanbul ve İzmir olmak üzere büyük metropollere göç etmeye devam etmektedir" diye konuştu.

>'GAP BİTİRİLSEYDİ MEVSİMLİK İŞÇİLİĞE GEREK KALMAZDI'

>AKP hükümetinin tarımda neoliberal politikaları uygulamaya devam etmesinin, tarımda, hayvancılıkta üretimden kopmak anlamına geldiğine işaret eden Aydoğan, şunları ifade etti: "GAP Projesi 13 yıldır bitirilseydi bugün on binlerce insan açlıktan Karadeniz’e insanlık dışı koşullarda fındık toplamaya gitmezdi. Çok büyük projeleri bitirmekle övünen hükümetinizin GAP’ı bitirmemesi tam da neoliberal politikalar nedeniyledir. Politikalarınız tarımı hayvancılığı bitirdiği gibi insanlarımızı, sosyal politikalara muhtaç hale getirmiştir. Ülkemizin insanı çalışkandır, üreticidir. Sosyal politikalara muhtaç olacak insanlar değildir. Ama politikalarınızı artık halkımız anlamaya başlamıştır. Bu nedenle insanları kendinize muhtaç eden politikalarınızı bundan sonra sürdüremeyeceksiniz."

>ÇİFTÇİ ERZAK ALACAK DURUMA GETİRİLDİ

>MHP Grubu adına konuşan Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, çiftçilerin yanlış politikalar sonucu, 12 yılın sonunda erzak yardımı alacak hale geldiğini ileri sürdü. "Cumhurbaşkanı her ağzını açtığında olan çiftçiye oluyor, her konuştuğunda ithalata dayalı tarımın girdi maliyeti artıyor" diyen Durmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan, Başbakan iken verdiği, "çiftçinin mazotunu yarı yarıya indirme" sözünü yerine getirmesini istedi.

>Durmaz, çiftçinin enflasyon karşısında ezdirildiğini, ürün fiyatlarının enflasyonun gerisinde kaldığını iddia ederek, sadece buğday üreticisinin zararının 16 milyar lira, toplamda ise çiftçinin uğradığı zararın 60 milyar lira olduğunu savundu. Durmaz, Türkiye'nin 16 yıl aradan sonra canlı hayvan ve et ithal ettiğini, sorunlara yerinde ve kalıcı çözüm üretilmediği için etin ucuzlamadığını, bunun sonucunda da hem üreticinin hem tüketicinin zarar gördüğünü söyledi.

>TARIM KOOPERATİFLERİ İŞLEVSİZ HALE GETİRİLDİ

>HDP Grubu adına söz alan Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, tarım kooperatiflerinin işlevsiz hale getirilerek, tarım sektörünün piyasaya teslim edildiğini iddia etti. Küçük üreticilerin büyük şirketlerin arasında yok olduğunu, şirket tarımının teşvik edildiğini ifade eden Aksoy, belde ve köylerde yaşayan, tarımla uğraşan insan sayısının yıllar boyunca azaldığını söyledi.

>BAKAN RAKAMLARI ÇARPITMADA USTALAŞTI

>CHP Grubu adına konuşan Günaydın, Anadolu topraklarının tarım açısından dünyanın en önemli toprakları olduğunu ifade ederek, "Avcılık ve toplayıcılıkla geçimini sağlayan insanoğlu 10 bin yıl önce, bu topraklarda tarım ve hayvancılığa başlamıştır. Bu topraklar dünyada bulunmayan olanaklara sahiptir. Bir çok ülkenin olduğu Avrupa'da 12 bin bitki çeşidi varken, sadece Anadolu'da 13 bin bitki çeşidi vardır. Biz gen bankası üzerinde yaşıyoruz" diye konuştu.

>Mısır, ayçiçeği ve çeltik dışındaki bütün ürünlerin ya azaldığını da üretimin sabit kaldığını iddia eden Günaydın, Türkiye'nin buğday, arpa, soya, ayçiçeği, mısır, çeltik, bakla, mercimek, fasulye, nohut ve hayvansal ürünlerin tamamında net ithalatçı konumunda olduğunu savundu.

>BAKANLIKTAKİ DİYARBAKIR KADROLARI

>Bakan Eker'in Diyarbakır'lı olduğunu anımsatan Günaydın, bakanlık üst düzey yöneticilerinin de Diyarbakır'lı ve tarım sektörü dışından olmasını eleştirdi. Günaydın, "Diyarbakır kadim bir memlekettir ama bir bakan yöneticilerinin tamamını Diyarbakır'dan seçmişse, bunların tamamı da AKP'den milletvekili adayı olmak için istifa etmişse, burada siyasallaşma var demektir. İşte gıda ve tarımdaki başarısızlığın sebebi de budur" diye konuştu.

>CHP'li Günaydın'ın konuşmasında kendisine "cahil" dediğini belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak, sataşma gerekçesiyle geldiği kürsüde, "Bir milletvekilinin başka bir milletvekiline karşı böyle bir cümle kullanması yanlış. Ben size katkı yapmaya çalıştım. Hollanda örneğini verirken, Rotterdam Limanı'nı düşünmeniz lazım, orası lojistik üssüdür, tahıllar oraya gelir ve oradan dağıtılır. Orada o rakamla yapılan ihracat, bununla ilgili. İnsanlara 'cahil, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam' demeyin" dedi.

>HDP GENSORUSUNUN GÜNDEME ALINMASI

>Eker hakkındaki gensorunun gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler tamamlandı.  Gensorunun gündeme alınması reddedildi. Ardından, CHP'nin yine Eker hakkında verdiği Gensoru Önergesi'nin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelere başlandı.  Gensoru hakkında ilk sözü önerge sahipleri adına CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar aldı.

>MEHDİ EKER SAVUNMA YAPTI

>Bakan Eker, TBMM Genel Kurulu'nda HDP'nin kendisi hakkında verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde hükümet adına söz aldı.  Eker, tarımı önemli ve stratejik bir alan olarak gördüğünü, buna uygun düzenlemeler yaptığını, tarım sektörünün Türkiye'nin geleceğine ve kalkınmasına daha fazla katkı getirecek düzeye ulaştırmaya çalıştığını söyledi.

>Eker, "1991-2002 arasındaki 12 yılda tarımsal ihracatımız kümülatif olarak 49.3 milyar dolar olmuş. Biz 2002'de tarımsal ihracatı 3.8 milyar dolardan aldık. 12 yıl içinde, 2014'de 18 milyar dolara çıkardık. Bizim dönemimizdeki artış yüzde 374. Kümülatife bakın; 12 yılda tarımsal ihracatımız 134.1 milyar dolar olmuş" diye konuştu.

>Türkiye'nin 2002 yılında 161 ülkeye bin 480 çeşit tarım ve gıda ürünü ihraç ettiğini, AK Parti iktidarının ise buna 29 ülke daha ilave ettiğini ve çeşit sayısına da 227 çeşit daha artırdığını anlatan Eker, muhalefet partilerinin Türkiye ile kıyasladıkları Avrupa ülkelerine ilişkin de rakamlar verdi.

>Muhalefetin tarım sektörünün küçüldüğü iddiasında bulunduğunu hatırlatan Eker, "1992-2002 arasında Türkiye'nin ortalama tarımsal büyümesi yılda yüzde 1.4, bizden önceki 12 yıl. Bizim dönemimizde 2003-2013 arasında bu oran yüzde 2.3 ortalama, her yıllık büyüme. Türkiye 2003-2013 döneminde, AB, 28 ülkenin üyesi olduğu bir topluluğun 10 katı daha fazla tarımda büyüme sağladı" diye konuştu.  Bakanlığın faaliyetleri hakkında da bilgi veren Eker, özellikle tarım sektöründe teknolojinin kullanımına ve teknolojinin katkısıyla üretim ve verimliliğin artırılmasına yönelik projeler geliştirdiklerini aktardı.

>İNSANLARI DOĞUM YERLERİ ZAN ALTINDA BIRAKMAK

>Muhalefet partisi sözcülerinin konuşmalarında, şu anda görevde olmayan Bakanlık Genel Müdürlerinden Nizamettin Ekinci'nin çok sayıda yönetim kurulu üyeliği olduğu ve aylık 20 bin lira maaşı aldığına ilişkin iddialarda bulunduklarını hatırlatan Eker, şöyle devam etti:

>"Benim Genel Müdürüm Nizamettin Ekinci Devlet Personel Uzmanı ve Personel Genel Müdürü. Devlette 20 yıldan fazla emeği olan bir arkadaşım. Bu arkadaşımızın aldığı toplam 9 bin 700 lira. Bu arkadaşım 7 bin 300 lira genel müdür maaşı var, 2 bin 400 lira yönetim kurulu üyeliğinden ücreti var. Bir tane üyelikten maaş alınır. TMO yönetim kurulundan. Hesap açık ortada."

>Muhalefetin, bakanlık kadrolarında çoğunlukla kendisi gibi Diyarbakırlılara yer verdiğine ilişkin eleştirilerine de yanıt veren Eker, "İnsanları doğum yerleriyle, doğdukları şehirlerle kalkıp bu şekilde zan altında bırakmak çok yanlıştır, ayıptır. İleri bir safhada bu nefret suçuna girer. Böyle bir şey yok" ifadesini kullandı.

>CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, sataşma nedeniyle söz alarak Bakan Eker'in bakanlığın bütün önemli kadrolarına kendisi gibi Diyarbakırlıları atadığını belirterek, "78 milyon insanın tamamını ayırmadan başımızın üzerinde taşırız. Ama siz kendi dar bölgecilik anlayışınız çerçevesinde koskoca bakanlığı bir ile hapsedersiniz birisi de çıkar size 'ayıp oluyor' der" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi