Görüş Bildir

Erdoğan: Kürt kardeşlerimizin temsilcisi de benim

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret eden ve serbest bırakılmasını isteyen CHP'nin adayı Muharrem İnce'yi eleştirdi.

Erdoğan: Kürt kardeşlerimizin temsilcisi de benim

Erdoğan, "Diyarbakır'da 7 Haziran seçimlerinden sonra, bu ziyaret ettiğin şahıs değil miydi 53 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan? Sen hangi akla hizmet ediyorsun? Neymiş? 'Adaymış, serbest bırakılması gerekiyormuş.' Ne diyorsun sen, neyi serbest bırakıyorsun. Bu ülkede hukuk var. Bu ülkede 81 milyon vatandaşımızın tamamıyla birlikte Kürt kardeşlerimizin de temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan'dır, bu kadar açık söylüyorum" dedi.

HABER MERKEZİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimleri öncesi mitinge katılmak üzere Adıyaman'a geldi. Havalimanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı, protokol üyeleri ve partililer karşıladı. Havalimanından uzun araç konvoyu ile kent merkezine hareket eden Erdoğan'ın konvoyuna, güzergâh üzerinde vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu. Erdoğan, konvoyu durdurarak kendisine sevgi gösterisinde bulunan çocuklara oyuncak dağıttı.

Emniyet Müdürlüğü yanındaki meydana gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada alanı dolduran binlerce kişiye hitap etti. Adıyaman'a 16 yıllık süreçte 14 katrilyon liralık yatırım ve destek sağlandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı dönemde Türkiye'nin de 3,5 kat büyüdüğünü söyledi.

Erdoğan, kente AK Parti hükümetleri döneminde yapılan ve yapımı devam eden hizmetleri anlattı. Adıyaman'ın yüksek hızlı tren projesinde yer aldığını hatırlatan Erdoğan, "Ama bakın ana muhalefetin başındaki aday, 'Yüksek hızlı treni yapıp da ne yapacaksın. Yatırımlarla bizim işimiz yok' diyor. Bunların hayatları boyunca bir dikili ağaçları yok. Yatırım bizim işimiz. Havalimanları bizim işimiz. Adıyaman'da havalimanı var mıydı, biz yaptık. Yaparsa AK Parti yapar" dedi.

'OY NAMUSTUR, SAHİP ÇIKIN'

24 Haziran seçimleri öncesi kendisi yerine başka partilere ve başka parti adaylarına destek isteyenlerin olduğunu belirten Erdoğan, CHP'yi eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oy namustur. Oyunuza sahip çıkın. Oyunuza sahip çıkmanız, geleceğinize sahip çıkmanızdır. Türkiye için, milletimiz için hayata geçirecek projesi olan parti, kendisi için oy ister. Cumhurbaşkanlığında, Meclis'te ne kadar güçlü olursanız, ülkeye o kadar iyi hizmet edersiniz. Bugün bakıyoruz 24 Haziran için kendisine değil başka partilere, başka adaylara destek isteyenler var. Ana muhalefetin partisi bir süre önce ne yaptı? Milletvekillerini pazara çıkardı. 15 tane milletvekili pazara çıktı. 15 milletvekilini birden paket yapıp bir başka partiye servis etti. Ne olduğunu, nereye gittiklerini anlamayan milletvekillerinin şaşkın yüzleri hâlâ gözlerimin önünde. 23 Nisan'da Meclis'e gittiğimde bunlar en arka sırada kendilerini sakladığını gördük. Paketlendikleri partinin sıralarına bile gelmediler. Yapılan işin ne kadar utanç verici olduğunu onlar da biliyordu. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza toplarken kendi adaylarını bir kenara bırakıp, başka adaylar için seçim kurulları önünde kuyruğa girdiler. Bunun demokrasiyle falan alakası yok. Hepsi bir araya gelip önümüzü kesecek. Bu siyaset mühendisliği hesaplarıyla biz yıllardır mücadele ediyoruz. Hesabı da hesabı yapanı da anında tanırız."

'BİR PKK, BİR DE CHP İSTİYOR'

Konuşmasında isim vermeden HDP'nin Meclis'te olmasını sadece CHP ve terör örgütü PKK'nın istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi de aynı partinin genel başkanı ve sözcüleri, 'şu parti illa barajı geçmeli' diyerek, adeta seçmenlerini işportaya çıkarıyor. Barajı geçsin dediği parti, eli kanlı örgütün emrinden çıkamadığı için gerçek anlamda siyasi parti olamamış bir yapıdır. Milletvekilleri kendilerine oy verenleri temsil etmek yerine örgütün cenaze ve silah işlerine bakıyorlardı. Belediye başkanları seçildikleri yere hizmet etmek yerine, devletin kendilerine tahsis ettiği aracı gereci parayı götürüp örgüte dağa gönderiyordu. Teşkilatları derseniz, örgüt adına dağa adam toplama ve bunları adeta ölüme gönderme merkezleri haline gelmişti. Böyle bir partinin Meclis'te olmasını ülkemizde sadece bir PKK istiyor, bir de CHP istiyor. Öyle ki yurt dışında aynı çadırın bir tarafını CHP, diğer tarafını bölücü örgütün siyasi uzantısı kullanıyor. Benimle ilgili yurt dışında Almanya'da yapılanları duyuyorsunuz değil mi? Yahu topunuz gelin topunuz. Benim Avrupa'daki kardeşlerim, Avrupa'daki Adıyamanlı kardeşlerim her şeyi çok iyi biliyor. Onlar sizin o çadırlarınızda oy vermezler. Bu ülkede 81 milyon vatandaşımızın tamamıyla birlikte Kürt kardeşlerimizin de temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan'dır, bu kadar açık söylüyorum. Niye, benim için Kürtlük, Lazlık, Çerkezlik diye bir şey yok. Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik, bu kadar basit."

'İNCE İNCE EDİRNE'YE GİTTİN'

Erdoğan, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret eden ve serbest bırakılmasını isteyen CHP adayı Muharrem İnce ve HDP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:

"Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadıkları yerlere en büyük hizmeti biz götürdük. Kültürel ve sosyal alandaki tüm yasakları biz kaldırdık, engelleri biz kaldırdık. Ret, asimilasyon, inkar bütün bu politikaları biz kaldırdık. Ülkemizde artık hiç kimse ne kökeninden, ne inancından ne de sosyal statüsünden dolayı itilip kakıldığını, ikinci sınıf muamele gördüğünü söyleyemez. Bu terör örgütünün güdümündeki parti ne yaptı? Türkiye'yi bıraktım, istismarını yaptıkları bölgede dikilmiş bir tane ağaçları var mı? Şimdi cezaevinden aday olan bu zat. Muharrem, Sayın Muharrem ince ince Edirne'ye gittin. Peki Diyarbakır'da 7 Haziran seçiminden sonra bu ziyaret ettiğin şahıs değil miydi, 53 tane benim Kürt kardeşimin ölümüne neden olan? Sen hangi akla hizmet ediyorsun? Neymiş, adaymış. Neymiş, serbest bırakılması gerekiyormuş. Sen ne diyorsun ya? Neyi serbest bırakıyorsun. Bu ülkede hukuk var, yargı var. 53 Kürt kardeşimi bunlar orada öldürdüler. Ondan sonra da 'Biz kimseyi asla kimseyi öldürmedik' diyor. Bırakın bu yalanları. Yasin Börü'nün hesabını, orada öldürdüğünüz kardeşlerimizin hesabını vermezsiniz. Yargı tecelli edecektir, adalet tecelli edecektir. Gereği neyse yapılacaktır. Bunlar sadece ve sadece mezar taşı dikmeyi bilirler. 6-7 Ekim 2014 tarihinde vatandaşlarımızı sokağa çağırıp, insanlarımızı birbirine kırdıranlar bunlar değil mi? Şimdi cezaevinden esip yağan zatın elinde 53 vatandaşımızın kanı var. Seçimlerde onca oy alıp Meclis'e girdiler de ne oldu? Çukur eylemlerinde 300'ün üzerinde vatandaşımızın ölümünden bunlar sorumlu. Ekranlarda saz çalıyor diye pazarlananlar, arka tarafta milletimize kurşun sıkanların sırtını sıvazlıyorlardı. Doğu ve Güneydoğu'da istismar dili kullanan bu parti, batıda ne kadar marjinal kesim varsa onlarla birlikte yol yürüyor. CHP, PKK bunlar beraber yol yürüyor. Devlete atfettikleri ne kadar uygulama varsa fırsat bulunca hepsini kendileri uyguladılar. Bunlardaki riyakârlık, bunlardaki zehirli dil kimsede yok."

"Bu parti Meclis'teyken Türkiye için, demokrasi için, hak ve özgürlükler için, ekonomi ve kalkınma için hangi işin ucundan tuttu?" sorusuyla konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:

"Ülkemizi yurt dışında kötülemenin, meydanlarda insanları tahrik etme dışında ne icraatları var? Bölgede görevlendirdiğimiz kayyumlar, o belediyeleri pırıl pırıl hale getirdiler. Diyarbakır'dan Mardin'e, Şırnak'tan Siirt'e gönderdiğimiz kayyumlar, onların kan akıttığı musluklardan su akıtıyor su. Onların yıktıkları evleri, iş yerlerini, tarihi eseleri çok daha güzel şekilde yeniden ayağa kaldırdık. CHP çıkmış işte bu partiyi Meclis'e sokmak için kendi seçmenlerini onlara yönlendiriyor. Atalarımız ne demiş, 'Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz'. Sahada seçmenini ona buna peşkeş çeken bir partinin ülke yönetiminde iddiası zaten yok demektir. Kafalarındaki kırk tilki artık 24 Haziran'da başka yere kayacak. Yakında bunların hepsinin kuyrukları birbirine dolanacak."

'MUHARREM İNCE KOMİK ADAM'

Konuşmasının son bölümünde, AK Parti'nin kuruluşunda kendisinin Pensilvanya'dan icazet aldığını iddia eden Muharrem İnce'ye yüklenen Erdoğan, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı adaylarına bakıyoruz, bazılarının ismini zikretmiyorum sadece isimlerini oy pusulasına yazdırıyor. Geriye kala kala ana muhalefet adayı kalıyor. Bir süredir televizyon ve meydanlarda seyrediyoruz. Aslında komik bir adam. Yalan dolanla, atıp tutarak insana hoş vakit geçirtiyor. Ama böyle kişiye ülke yönetimi emanet edilir mi? Türkiye'yi yönetmek çırakların işi değil, usta, usta, baş ustaların işi. İşte şimdi çıkmış AK Parti'yi kurarken benim Pensilvanya'dan icazet aldığımı iddia ediyor. Ne dedim, 'Sayın Muharrem, bak, iddiayı ispat iddia sahibine aittir. Eğer ben Pensilvanya'dan icazet almışsam bunu ispat etmek görevin, ispat etmezsen namertsin' dedim. Ses var mı? Şu ana kadar yok. Böyle yalan olur mu? Başındaki adam Sayın Kılıçdaroğlu o bir yalancı, bu da bunun yanında çırak o da bir yalancı. Benim halkıma sesleniyorum, ey aziz milletim, benim bu güzel ülkemi yalan dolanla siyaset yapanlara mı teslim edeceksiniz? Şimdi kendisine dava açtım. Yargıda hesabını versin. Çünkü benim kendimden şüphem yok. İcazeti cezaevinden çıkıp kamuoyu araştırması yapıp, parti kurmamızı isteyen millet verdi. Halk emretti biz de partimizi kurduk. Biz icazeti halkımızdan aldık, Pensilvanya'dan değil. Onun için haddini bil. Kiminle ne konuşacağını çok iyi bil."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi