Hatadan dönün

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki süreçte ne bölücü terör örgütü ne de onun güdümündeki parti ve diğer yapılar asla muhatap alınmayacaktır, o iş bitmiştir" dedi.

Hatadan dönün

Erdoğan, "Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasının hedefinde Güneydoğu'daki çatışmalar nedeniyle devleti eleştiren Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi de vardı. Erdoğan, "Bugün aydın geçinenler için Cem Karaca, 'Yarım porsiyon aydın' demişti. Onlar çeyrek aydın bile değiller" dedi. Erdoğan, imza atanların 'bedel ödemesi gerektiğini' söyledi.

"Şimdi ben bunları eleştiriyorum ya hemen düşünce özgürlüğü diyorlar" diyen Erdoğan, kendisi için "diktatör bozuntusu" diyen Kılıçdaroğlu'na da yanıt verdi   "Bu zat, bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar alıp başını gidiyor. Bazı insanlar var dır ya, yüzüne tükürsen yağmur yağıyor sanır ya. Bu serseri mayın gibi ne zaman kime bulaşacağı belli olmuyor. Bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zul geliyor. Teröristleri savunan bu değil mi? Hangi namustan hangi şereften bahsediyorsun? Bir kasetle geldi."

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan 19. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 19. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Sizler temsil makamına geliyorsunuz ya, bu görüntü birilerini adete çıldırtıyor. Önceleri ima ile artık açıkça içlerindeki kini, nefreti, ortaya koyuyorlar. Hazmedemiyorlar. İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar. Koskoca ülkeyi, koskoca milleti, bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok" dedi.

"BUGÜN AYDIN GEÇİNENLER DEĞİL YARIM ÇEYREK PORSİYON KIYMETİNDE DAHİ DEĞİL"

Erdoğan, "Cem Karaca bu lümpen aydınlar için ne diyor biliyor musunuz: 'Yarım porsiyon aydın' diyor. Rahmetli çok bonkör davranmış. Bugün aydın geçinenler değil yarım çeyrek porsiyon kıymetinde dahi değil. İstisnalar kaideyi, bozmaz. Cem Karaca yarım porsiyon aydınlık isimli şarkısında bu güruhu anlatıyor. Terör örgütünün sözcülüğünü yapan siyasetçi, terör örgütü gibi muamele görmeyi hak etmiş olmaz mı? Kimse hukuk önünde, bilhassa devletin ve milletin bekası söz konusu olduğunda asla layüsel, dokunulmaz değildir. Siyasetçi, millete hizmetkar olmaya gelirse değer kazanır" diye konuştu.

"BİRAZCIK AYDIN NAMUSU TAŞIYAN ELEŞTİRDİĞİ KADAR ELEŞTİRİLMEYİ DE HAZMEDER"

Erdoğan, "Birazcık aydın namusu taşıyan eleştirdiği kadar eleştirilmeyi de hazmeder. Ülkenin durumuna göre safını belirler. Bu devletin kurumlarında kariyer yaparak bugünlere geldiniz. Şimdi millete ihanet ediyorsunuz. Hala da aynı imkanlarla hayatlarınızı sürdürüyorsunuz" dedi.

"AKADEMİSYENE, AYDINA, CİĞERİ BEŞ PARA ETMEZ BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN MAŞALIĞINI YAPMAK YAKIŞIR MI?"

Erdoğan, "Akademisyenlere ve onları destekleyenlere sormak istiyorum; Siz, Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden yana mısınız, değil misiniz? Önce bu soruya samimi bir cevap verin. Şayet ülkenin birliğinden yanaysanız, niçin vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, güvenlik güçlerimize saldıran terör örgütünün jargonuyla konuşuyorsunuz? Akademisyene, aydına, ciğeri beş para etmez bir terör örgütünün maşalığını yapmak yakışır mı? İmzaladığınız metnin mahiyetini bilmiyorsanız ayrı bir felaket, bilerek imza atıyorsanız ayrı bir felaket. Bunun adı eleştiri değil terör propagandası. Polis, asker insan değil mi bunlar sizin hedef tahtanız mı? Bunlar içinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak" açıklamasında bulundu.

"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE NE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ, GÜDÜMÜNDEKİ PARTİ ASLA MUHATAP ALINMAYACAK O İŞ BİTMİŞTİR"

Erdoğan, "Bölücü terör örgütünün tek amacı efendilerinin verdiği vazifeyi yerine getirmek aldıkları taşeronluk ihalesini tamamlamak olduğunu çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte, ne bölücü terör örgütü ne de onun güdümündeki parti ne de diğer yapılar asla muhatap alınmayacaktır. O iş bitmiştir. Onlar, örgütü, milletvekilleri, belediyeleriyle yaptıklarının hesabını adalete verecekler" dedi.

"AKADEMİK VEYA SİYASİ FETVA VEREN BU ZİHNİYETTEN, AÇIK SÖYLÜYORUM, TİKSİNİYORUM"

Erdoğan, "Terör örgütünün kamu görevlilerine saldırmasına kendince akademik veya siyasi fetva veren, sivillerin öldürülmesini ise 'yapmasa iyi olur' diye karşılayan bu zihniyetten, açık söylüyorum, tiksiniyorum" dedi.

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DAĞDA YAŞAYANLARI ŞAHSIM OLMAK ÜZERE AİLEMİZE VARINCAYA KADAR TEHDİT EDİYOR"

Erdoğan, "Herkes meşrebine, karakterine, şahsiyetine uyan işi yapacak. Bunlar, içlerinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak. Bunu iyi bilelim. Biz de ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışacak, gayret edeceğiz. Şu anda terör örgütünün o dağda yaşayanları var ya onlar bütün yetkililere başta şahsım olmak üzere ailemize varıncaya kadar her şeyimizi tehdit ediyorlar. Biz kefenimizi giydik öyle yola çıktık" ifadelerini kullandı.

"BÖLGE TERÖRİSTLERDEN TAMAMEN TEMİZLEDİKTEN SONRA MİLLETİMİZLE ÇÖZÜMÜ KARARLAŞTIRACAĞIZ"

Erdoğan, "Güvenlik güçlerimiz, bölgeyi teröristlerden tamamen temizledikten, kamu düzenini tesis ettikten sonra milletimizle, vatandaşlarımızla oturacağız, bu meselenin kökten çözümü için yapılacakları kararlaştıracak ve hayata geçireceğiz" dedi.

HAKKARİ VE ŞIRNAK'IN TAŞINMASI TARTIŞMALARI

Hakkari'nin Yüksekova'ya taşınacağını ve burada yeniden tesis edileceğini belirten Erdoğan, "Aynı şekilde Şırnak nereye gidecek, Cizre'ye geçecek. Artık Şırnak, Cizre şehir olarak oluşacak ki onun altyapı çalışmaları sürdürülecek. Çünkü, şehir yapılanmasına ne Hakkari şu andaki yeri itibarıyla müsaitti ne de Şırnak. Zaten tarihine baktığınız zaman Şırnak'ın asıl şehir merkezi, geçmişte tarih itibarıyla Cizre'dir. Cizre bir tarihtir. Yüksekova coğrafi yapı itibariyle şehir olmaya çok daha uygun bir yer. Bu şehir kentsel bir dönüşüm değişim ile bu hale dönmüş olacak. Artık önümüzde başka bir yöntem, yol haritası yoktur" ifadelerini kullandı.

"TERÖR ÖRGÜTÜ İÇİNDEKİ GENÇLERE SESLENİYORUM; GELİN, YOL YAKINKEN HATADAN DÖNÜN"

Erdoğan, "Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz" açıklamasında bulundu.

"DAĞDAKİLER VE AKADEMİSYEN GEÇİNENLER MÜSVEDDELER KÜRT KARDEŞLERİMİZİ ÖLDÜRDÜĞÜMÜZÜ SÖYLÜYORLAR"

Erdoğan, "Oynanan bu oyuna gelmeyin. Bizim mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değildir. Bizim mücadelemiz terör ve teröristlerledir. Bakıyoruz ki dağdakiler ve akademisyen geçinenler müsveddeler, bizim Kürt kardeşlerimizi öldürdüğümüzü söylüyorlar. 'Devlet Kürtlere karşı katliam yapıyor' diyor. Siz ne vicdansızsınız be. O Kürt kardeşlerimizi bizim kardeşimizdir" dedi.

"BÖLGEMİZDEKİ KANDIRILMIŞ GENÇLERİMİZE, VATANDAŞLARIMIZA DA İNANIYORUM, GÜVENİYORUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgemizdeki kandırılmış gençlerimize, vatandaşlarımıza da inanıyorum, güveniyorum. İnşallah örgütün büyük bir hevesle beklediği bahar, milletçe yek vücut olarak bu musubeti bünyemizden tamamen attığımız güzel günlerin müjdecisi olacaktır" dedi.

"BU BİR DEĞİL, İKİ DEĞİL, ÜÇ DEĞİL, BEŞ DEĞİL, ON DEĞİL... SABIR, SABIR, SABIR..."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik sözlerini eleştiren Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Söyleyene bakarak girmemem gereken bir tartışma var. Ama karşımdaki kişinin cevap vermediğimde kendisinin haklı olduğunu düşünecek ve hatta buna inanacak kadar cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için mecburen temas etmek zorundayım. Çünkü bu bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on değil... Sabır, sabır, sabır... Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ilgili, ailemle ilgili ağzına da kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor, o ayrı mesele. Aslında kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde müteaddit defalar ifade ettim ama bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, 'yağmur yağıyor herhalde' der. Bu da işte böyle pişkin bir tip. Nerede, ne zaman kime çatacağı belli olmayan kişiler için 'serseri mayın gibi' derler. Bu da öyle.

BU ZATIN ASIL KARIN AĞRISINI DA ORTAYA DÖKERİM AMA İNANIN BEN BU KONULARI KONUŞMAKTAN HİCAP DUYUYORUM

Bu zatın asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum. Türkiye'nin bunca meselesi varken, çözüm bekleyen bunca sorunu, birlik ve beraberlik içinde üzerine gidilmesi gereken bunca sıkıntısı varken, bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zul geliyor. Teröristleri savunanlardan birisi de bu değil mi? Onların arkasında duran bu değil mi? Hangi namustan, hangi şereften bahsediyorsun sen.

BU ZAVALLIYI ADEME MAHKUM EDİYORUM MİLLETİN ZATEN YOK SAYDIĞI BU ZATI BEN NİYE ADAM YERİNE KOYAYIM Kİ?

Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz. Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden, boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben? Kendi geçmişinden utanan, terör örgütünü dahi şöyle kalpten gelen samimi buğuz ile kınayamayan, partisi içindeki klikleri birbiriyle yarıştırmayı siyaset sanan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin zaten yok saydığı bu zatı ben niye adam yerine koyayım ki? Varsın kendi başarısızlıkları, küfürleri içinde çırpınıp dursun. Allahımızla ilgili de bir açıklama yaptı. Gaf üstüne, gaf yapıyor. Çünkü inanarak konuşmuyor. Acaba şu ifadeyi nasıl kullanırsam aldatırım düşüncesinde."

Kaynak: Diyarbakır Söz