Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Sen hangi akılla Erdoğan'a destek veriyorsun?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu: "Sen hangi yüzle, hangi ahlakla, hangi milliyetçilikle Erdoğan'a destek veriyorsun."

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Sen hangi akılla Erdoğan'a destek veriyorsun?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Mültecilerin geri gönderilmesi tartışmasına değinen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı, Avrupa ülkelerini eleştirirken MHP lideri Devlet Bahçeli'ye de tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

DEVLET ŞAHSİLEŞTİRİLEMEZ: 

Her birimizin düşünceleri endişeleri var ama endişelerimizi yok etmek, düşüncelerimizi iyiliğe yönlendirmek zorundayız. Ülkemize barışı getirmek zorundayız. İçinde bulunduğumuz karamsar atmosferden çıkarmak zorundayız. Biz neyi nasıl yapacağımızı, hangi araçları nasıl kullanacağımızı geniş kitlelere anlatıyoruz. Çünkü devlet şahsileştirilemez, kişiye indirgenemez. Her birimize ama her birimize düşen sorumluluklar var. İki alanın Türkiye'de şahsileştirildiğini görüyoruz. Bunu hiçbir vatandaşım unutmasın, ekonomiyi şahsileştirdik, dış politikayı şahsileştirdik. Dolar, faizler aldı başını gidiyor. Program üstüne program açıklıyorlar her açıklanan program ekonomiyi biraz daha kötüye gidiyor. Çünkü ben ekonomistim diyen kişinin ekonominin e'sinden anlamadığını gördük.  o nedenle devlet yönetiminde şahsileştirme olmaz.

İŞSİZLİK: 

Üniversiteyi bitiren herkes apandisit ameliyatı yapacak diye bir şey yok. O işin uzmanı var. O bile yeterli değil o bile ayrıştı. Bilmem hangi alana kadar bütün alanlarda yeni uzmanlar yetişiyor. Ve gelişmenin 21. yüzyıldaki tanımı, kişi başına geliri artan ülke mi? Hayır küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir. O nedenle her alanın uzmanı var ve her alan giderek kendi içinde yeni alanlar oluşturur. Dış politika şahsileştirildi. Bunun ötesinde bir tehlike daha var dış politikayı egemen güçlerin talebiyle yapmaya kalktığınızda çok daha derin sorunlar yaratıyorsunuz. Bugün geldiğimiz nokta budur. Suriye ve sığınmacılar konusu .Bu konuda partimiz çok iddialı. En tutarlı söylemde bulunan 2011 tarihinden bu yana en tutarlı söylemi dillendiren partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Ve biz komşumuzda olan bir savaşın bize yansımalarının tehlikeli boyutlarını dile getirdik. Biz dile getirdikçe egemen güçlerin talebi üzerine bizi suçladılar. Artık sokaktaki vatandaş da hangi partiden olursa olsun elini vicdanına koyduğunda evet CHP doğruları söylemiştir diyor. 

MÜLTECİ MESELESİ:

 Göç dalgası geldi... Gelen sığınmacılar Türkiye'de kalmak istemiyorlar, gelişmiş ülkelere gitmek istiyorlar. Her birisi Akdeniz'den botlarla batıya gitmek istiyor. AB, 'bize göndermeyin' diyor. Sığınmacılar Avrupa'ya gelmesin diyor. 3 milyar Euro'ya insan ülkesini satar mı? Türkiye'yi göçmen hapishanesi yaptılar. Vatandaşlarımız perişan oldu. Erdoğan bunu itiraf etti. 15 Şubat 2018'de Binali Yıldırım 3 buçuk milyon Suriyeliyi ağırlıyoruz, bunu yaparken de terör örgütlerinin Avrupa'ya yayılmasını da engelliyoruz diyor. Bunu bu ülkenin başbakanı söylüyor. Başına belayı nasıl sararsın, işte böyle... Biz söylesek kıyamet kopar.

BAHÇELİ'YE ELEŞTİRİ: 

Suriyeliler geziyor... Gencecik çocuklarımızı El-Bab'a göndereceğiz. Bu benim vicdanıma dokunuyor. Evlatlarımızı şehit ediliyor bu ülkeyi yöneten kişi koşa koşa Putin'in kapısında dakikalarca bekliyor. Bahçeli'ye parantez açmak gerekiyor. Sen Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman devleti yöneten bir kişin, başka devleti yöneten bir kişinin kapısında dakikalarca beklediğini gördün mü? Sen hangi yüzle, hangi ahlakla, hangi milliyetçilikle Erdoğan'a destek veriyorsun. 

Kaynak: Diyarbakır Söz