Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderlerini kabul ettiği programda konuştu. Erdoğan, "Kanaat önderlerimiz ile istişare ettiğimiz hiçbir konuda bizler nedamet yaşamadık. Herhangi bir pişmanlık da duymadık. Ülkemizde ve bölgemizde çok önemli hadiselerin yaşandığı hassas bir dönemde bir kez daha sizlerle istişare etme gereği duyduk" diye konuştu.
"BÖL PARÇALA YÖNET HATTA YUT"
Erdoğan, "Kartların yeniden karıldığı haritaların yeniden masaya konulduğu bir sürecin içindeyiz. Geçtiğimiz asrın olduğu gibi bu dönemin de parolası da böl parçala yönet hatta yut. Küresel sömürge odaklarının yıllardır el attıkları her yerde başarıyla uyguladıkları bu taktik bir kez daha bölgemizde tedavüle konulmuştur. Suriye'nin kuzeyinde hemen yanı başımızda tüm ikazlarımıza, itirazlarımıza rağmen oluşturulmaya çalışılan terör kantonları bu karanlık projenin bir parçasıdır" diye konuştu.
"TARİH İBRET ALMAYANLAR İÇİN TEKERRÜR EDER"
Erdoğan, "Günümüzde aynı aktörler, tüm bölgeyi etnik ve mezhep taassubu üzerinden şu anda dizayn etmeye çalışıyorlar. Figüranlar değişmekle babaların yerini oğullar, zalimlerin yerini başka zalimler almakla beraber senaryo aynı senaryo. O değişmiyor. Bugün de birilerinin kulağına hoşlarına gidecek teklifler kulaklarına fısıldanıyor. Ama dışarıya başka başka şeyler söyleniyor. Fakat bu sözler hiçbir zaman tutulmamış hayaller hiçbir zaman gerçeğe dönüşmemiştir. Yaşanan kaosun ardından elde kalan tablo senaryonun asıl sahipleri dışında hiç kimseye mutluluk ve refah getirmemiştir. Uğruna ihanetlerin sergilendiği hevesler kursaklarda kalırken ortaya çıkan parçalanmışlık sınırları çizenler dışında hiç kimseye kazanç sağlamamıştır. Aradan geçen onca zamana karşılılık komşular arasındaki güvensizlikler, çekişmeler, iç savaşlar sefalet ve daha nice sorunlar bölgenin yakasını bırakmamıştır. Tarih bir ibret vesikası olduğu kadar istikbalin de pusulasıdır. Tarih ibret almayanlar için tekerrür eder ibret alanlar için etmez" diye konuştu.
"OYUNUN BAŞARILI OLABİLMESİ"
Erdoğan, "Biz tüm imkanlarımızla geçmişteki hataların tekrarlanmaması için gayret göstermemiz gerekiyor. Bölgemize yönelik bu kanlı senaryonun önündeki en büyük engel hiç şüphesiz Türkiye'dir. Bu oyunun başarılı olabilmesi ancak Türkiye'nin zayıflamasına, tökezlemesine ve düşmesine bağlıdır. Çünkü güçlü Türkiye, 'Bölgesel huzur ve istikrarın güvencesi' demektir. Dış politikada etkin Türkiye, 'Kurulan tezgahları, sahiplerinin başına geçiren ülke' demektir" dedi.
"BU OYUNU DA BOZACAĞIZ, HİÇ ŞÜPHEM YOK"
Erdoğan, "Ülkemiz içeriden ve dışarıdan kuşatılmaya çalışılıyor. Ülkemize çizilen sınırlara eyvallah demediğimiz gücümüzü sadece milletimizden aldığımız üzerimize giydirilen deli gömleğini yırtıp attığımız için hedef alınıyoruz. Suriye'de ve Irak'ta oynanan bölme, parçalama, etnik ve mezhebi kışkırtma oyunlarının amacı, Türkiye'yi güneyden kuşatmaktır. Bu kuşatma faaliyeti sadece fiziki sınırlarımızdan ibaret de değildir. Burada ülkemizin içini de kapsayan büyük bir oyundan bahsediyorum. Allah'ın izni, milletimizin dirayetiyle, diğer saldırıları nasıl boşa çıkardıysak bu oyunu da bozacağız, hiç şüphem yok" açıklamasında bulundu.
"'İLGİLENDİRMİYOR' HAVASINA GİRMEK KURU HAYALDİ"
Erdoğan, Kuzey Irak referandumu ve sonrasındaki yaptırımlara ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bugün sizlerle açık yüreklilikle konuşacağım. Gizli saklı hiçbir şey olmayacak. Birileri çocukluk düşlerini gerçekleştirecek diye tüm bölgemizin ve ülkemizin güvenliğinin tehlikeye atılmasına müsaade edemeyiz. '16 yaşında benim hayallerim vardı. Şimdi hayallerimi gerçekleştirdim. Bundan sonrası beni çok da ilgilendirmiyor' havasına girmek kuru hayaldi.
REFERANDUM BİR SEBEPTİR NETİCE DEĞİLDİR
Referandum bir sebeptir netice değildir. Burada iş bitmemiştir sadece başlamıştır. Bir tarafında İran kuzeyinde Türkiye güneyinde Irak yönetimi batısında Suriye. Ne yapacaksın? Nereye gideceksin? Nasıl çıkacaksın?
YAKINDA SINIRLAR DA KAPATILACAK
Buyurun şimdi bütün hava sahaları da kapatılacak uçuşlar zaten yasaklandı. Kim gelecek nasıl gideceksin? Yakında sınırlar da kapatılacak. Bir devleti yöneten bu şeyleri böyle çocukça değerlendirir mi? Eyalet yönetimi de olsa bu bir yönetim. Duygusal olarak kendini tatmin etmek için böyle bir adım atılabilir mi?
DÖRT DÖRTLÜK BİR NANKÖRLÜK.
Memurunun maaşını ödeyemiyordun bize geldin Başbakanlığım döneminde kendisine 2 milyar dolar kredi açtık. Memurunun maaşını ödesin diye. Petrolünü taşıma noktasında boru hattımız aynı şekilde çalıştı. Sana bu aklı kim veriyor? DEAŞ ile mücadelenin neden olduğu bir kaosu fırsata çevirmek asla kabul edilemeyecek bir davranıştır. 'Bu benim 16 yaşından beri hayalimdi' diyor. Laf mı bu? Otur oturduğun yerde. Bütün alt, üst yapı ile farklı bir yönetim var. Ciddi bir faturayı orada yaşayan herkese kesti.
YARIN YOK OLURLAR. SEN BİZE BAKACAKSIN
Sadece arkanda İsrail var. Sağ tarafına Fransa'nın eski Dışişleri Bakanı'nı almışsın, sol tarafına da bir başka Yahudi'yi almışsın ve onlarla beraber masa üstünde çalışma yapıyorsun. Onlar sana dost değil, dost değil. Onlar bugün senin yanında olur, yarın yok olurlar. Sen bize bakacaksın. Memurunun maaşını ödeyemediğinde neden onlara gitmedin onlardan bir destek alamadın?
KARDEŞLİK VE KOMŞULUK HUKUKUNUN BİR GEREĞİ
Kardeşlik ve komşuluk hukukunun bir gereği olarak yaptığımız hiçbir işten hamd olsun pişman da değiliz. Bundan sonra da kapımıza gelen hiç kimseyi geri çevirmeyeceğiz.
IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BİR DEFA BİR İHANETTİR
Türkiye'nin Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin referandum kararına karşı koyduğu tepkinin ne Kürtlerle ne Kürtlükle bir ilgisi yoktur. Bizim tepkimiz, Irak'ın birliğe, beraberliğe ihtiyacı olduğu bir dönemde hiçbir gereği ve zorunluluğu yokken üstelik de ülkemize danışılmadan böyle bir teşebbüste bulunulmuş olmasıdır. Bu, Irak'ın toprak bütünlüğüne bir defa bir ihanettir.
KARDEŞLİK HUKUKUNA RİAYET ETMEMİŞTİR
Kuzey Irak Yönetimi kısa vadeli çıkarları adına Türkiye ile kurduğu güçlü dostluğu hiçe saymış kardeşlik hukukuna riayet etmemiştir. Kim bize geldiyse kapımızı açtık makamımızda kabul ettik. Bizim bakışımız farklıydı onun için. Onlar bunu dahi anlamadılar.
ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİLMESİ
Kararın yanlışlığına dair ikaz ve telkinlerimiz maalesef mevcut yönetim tarafından dikkate alınmamıştır. Hele hele gösterdiğimiz tepki karşısında ülkemizin iç güvenliği ile ilgili aba altından sopa gösterilmesi tehditvari açıklamaların yapılması ise tam bir hoyratlıktır. Türkiye'nin milli birliğini, toprak bütünlüğünü, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini hedef alan açıklamalar bu tür yollara başvurmak kimsenin haddine değildir. Irak'ta Anayasa mahkemesi, Irak Parlamentosu bunu kabul etmiyor. Baştan bir defa bittin. Bittin. Attığın adımın hiçbir kıymeti hukuk noktasında yok. Bu ne çocukluktur? Böyle şey olur mu? Yaptım oldu yok. Boşta kalırsın.
TELAFİ EDECEK ADIMLARI BİR AN ÖNCE ATMALARI
'El atına binen tez iner' bunlar şimdi el atına bindi. Burada amaç bölgede sürekli kanatılacak bir yara açmaktır. Kuzey Irak Yönetimi bu fitne ateşini yakmaya maalesef talip olmuştur. Böyle bir girişiminin hedefine ulaşması mümkün değildir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminden hatalarından gerekli dersi çıkarmalarını ve yaptıkları yanlışı telafi edecek adımları bir an önce atmalarını bekliyoruz. Zaman onların aleyhine işliyor. Sorunlara yeni sorunlar eklenmesini istemiyoruz. Soğuk kanlı ve kararlılık ile yolumuza devam ediyoruz."
"BİZİM İÇİN PKK NEYSE FETÖ ODUR.
Terörle mücadeleye değinen Erdoğan, "Bizim için PKK neyse FETÖ odur. Bizim için DEAŞ neyse DHKP-C ve benzeri örgütler de aynıdır. Ülkemize ve milletimize zarar veren, geleceğimize kasteden hiçbir örgütü bu topraklarda yaşatmayacağız. Terör örgütlerine doğrudan ve dolaylı destek veren hiç kimse bu ülkenin ekmeğini yemeyi, suyunu içmeyi, imkanlarından faydalanmayı hak etmiyor demektir. Güvenlik güçlerimiz terör örgütlerine nefes aldırmıyor. Tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz. Bunu yaparken de hukuktan, adaletten demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
