Oy hırsızlığı sadece Kürtlerin iradesine karşı bir sorun değildir

"Ön seçimlerde yerel demokrasi ile nefes alınabildiğini gördük" diyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan 31 Mart yerel seçimleri öncesi kritik uyarılar yaptı.

Oy hırsızlığı sadece Kürtlerin iradesine karşı bir sorun değildir

Partisinin meclis krulunda kürsüye çıkan DEM Partili Bakırhan seçim öncesi kritik uyarılarda bulundu. Konusşmasına ön yargıları bir kenara bırakalım diyerak başlayan Bakırhan'ın gündeminde barış çağrısı, mülteci sorunu ve oy hırsızlığı vardı. 

DÜNYACA ÜNLÜ ÜÇ KAĞITÇI PONZİ BUNLARI GÖRSE TÖVBE EDERDİ

Ön seçimlerde demokrasinin vatandaş ve partilere nefes aldırdığının altını çizen Bakırhan, "çakma siyasetçilerin oyununa gelmeyeceğiz ve ört bine yakın adayımızla, delegelerimiz ve kent dinamikleriyle Türkiye’de bir demokrasi devrimine hep birlikte imza attık. “Seçim halkın, adaylar hepimizin” diyerek milliyetçi, ırkçı ve merkeziyetçi mantığa da demokrasinin nasıl olduğunu bu seçimlerle bir kez daha gösterdik. Yerel demokrasiyle nefes alabileceğimizi gördük." ifadesinin devamında ise "Bunların kıblesi hiledir. Nerede bir karakol, jandarma bölgesi varsa hepsini sahte seçmenle doldurdular. Iğdır’da 2019 seçimlerini 1511 oyla kazandık. Iğdır merkeze önümüzdeki seçim için en az 4 bin 361 kaçak seçmen taşımışlar. Yani o kentte oturmayan seçmenler var. Yine milletvekili seçildiğim Siirt’te 2019 seçimlerinde 1161 oy farkla seçimleri kazanmıştık. Şimdi Siirt merkeze en az bizim tespit ettiğimiz 6 bin 819 seçmen taşımışlar. Siirt'in Kurtalan ilçesinde 700 oy farkla seçimleri kazanmıştık. Sadece bir sandığa 976 seçmen taşımışlar. Kaybetmemek için ellerinin uzanmadığı alan kalmadı. Bu daha ilginç bir örnektir. Şırnak Uludere ilçesine 2200 oyla birinci parti olduk. Yurt içinde kaçak seçmen bulamamışlar ki yurt dışı seçmeni olarak geçen seçimde kayıtlı olan 3 bin 55 kişiyi taşımışlar oraya. Yani Uludereli olmayan, belki haritada yerini bilmeyen yurt içinde de oy kullanmayan 3055 seçmeni Uludere’ye seçmen olarak kaydetmişler. 2019 seçimlerinde hile hurdayla Ağrı Belediyesini aldılar. 7250 oy farkla şu anda birinci partiyiz belediye sınırları içerisinde. Şimdi Ağrı’da halkın iradesine kayyım atamak için buraya binlerce kaçak seçmen taşıdılar. Hileleri saymakla, haramları hesaplamakla bitmiyor. Vallahi dünyaca ünlü üç kağıtçı Ponzi bile bunları görse tövbe ederdi." şeklinde konuştu.

HİLELİ SEÇMEN SADECE KÜRT İRADEYE KARŞI DEĞİLDİR, FARKINDA MISINIZ?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bütün siyasi partileri bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Bu yapılan sadece Kürtlerin iradesine değil demokrasiye ve özgürlüklere yapılmıştır. Bu seçim hileleri sadece DEM Parti’nin görevi değildir, Türkiye’deki duyarlı bütün çevrelerin görevidir ve üzerinde durmaları gerekir. Halkımıza da çağrımız var; adalet sizlerin elindedir, bu arsızlığa ve hırsızlığa, kul hakkı yemeye de dur demek de yine sizlerin elindedir. Hile ve hurdalarına karşı seçim günü en güçlü şekilde sandıklara gideceğiz, sandıkları savunacağız. Bu hileleri yapanlara da haddini bildireceğiz. Bu hile ve harama karışan, kirli oyuna karışan herkesi de uyarıyoruz. Bakın kimse bu durumun basit bir oyun olduğunu sanmasın. Ben sadece birkaç kent örneğini verdim. Bu biçimde küçük farklarla kazandığımız yerlere binlerce seçmen kaydırıldı. Bir halkın iradesini hileyle gasp etmek en çok iktidara meşruluk sorunu yaratır. Bu açık bir suçtur, halkın iradesine karşı işlenmiş bir suçtur. Bunun hesabı da bir gün sorulur." dedi. 

İTİRAZLARIMIZ REDDEDİLİYOR, VAZGEÇMEYECEĞİZ

" Ankara’dan Türkiye’nin herhangi bir ilçesine seçmen olarak kaydınızı yapmak istediğinizde bizzat kendinizin gitmesi ve açık kimliğinizi ibraz etmeniz lazım. Ayrıca o ikamette oturup oturmadığınıza dair de bir fatura götürmeniz lazım. Faturanın sizin adınıza kayıtlı olması lazım. Soruyorum binlerce kişi imza atmadan, nüfusa uğramadan nasıl adresi değişiyor? Hani bunların adında adalet vardı, hani bunlarda vicdan vardı? Bunlar 21 yıldır ülkeyi yönetiyor. Ne hukuk ne adalet ne vicdan olmadığını Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürtler ve ekonomik sorunlar yaşayan Türkiye halkları çok iyi biliyor. Bugüne kadar itirazlarımızı yaptık ve yaptığımız itirazların birçoğu reddedildi ama şaşırmadık. Vatandaşın gelmesine, kimlik göstermesine, fatura ibraz etmesine gerek yokmuş ama sadece AKP’liyse. Başka bir partili ise bu prosedür ayrıntılı bir şekilde hayata geçiriliyor." diyen Bakırhan " bu işin peşini bırakmayacağız. Ret kararını veren ilçe seçim kurulu başkanları, İlçe nüfus müdürleri ve 51 bin kaçak hayali seçmen hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Bu defa herkes yaptığı hilenin hurdanın hesabını verecek. Tüm il ve ilçe örgütlerimize ve vekillerimize çağrımızdır: Hayalet Seçmen Avcıları olarak bize düşen görev her oya sahip çıkmaktır. Halka nefes aldırmayanlara, sandıklarda çalıp çırpanlara güçlü bir cevap vermektir. Hep birlikte mücadele ederek onlar bir çaldıkça bizler iki kazanarak çalmalarının önüne geçecek ve 31 Mart’ta zafer kazanacağız." dedi. 

31 MART ZAFERİN ŞİFRESİ OLACAK

Konuşmasının sonunda  Eş Genel Başkan Bakırhan,

"31 Mart’ta zaferin şifresi kent uzlaşısıdır. Bizler yerelden demokrasiye, kent uzlaşısından Türkiye uzlaşısına ulaşmak için mücadele ediyoruz. Derdimiz öyle kimin hangi belediyeyi alacağı değildir. Kim bizimle birlikte hareket etmek istiyorsa, demokratik adil bir Türkiye’nin şifresi olan Türkiye uzlaşısına hazır olmalıdır. Bizler güçlü bir demokratik ittifakını, güçlü bir kent uzlaşısını Türkiye uzlaşısıyla taçlandıracağız. Tek çare budur. Bu hileler ve hurdalara, bu faşizm ve zora rağmen onları yenilmeye mahkum edeceğiz. Biz kurucu bir iddia ile seçimlere giriyoruz. Kent uzlaşısı Türkiye uzlaşısı için demokratik bir modeldir. Yerelden demokrasiye, kent uzlaşısından Türkiye uzlaşısına ulaşmanın yoludur. Bir kez daha siz değerli vekillerimize ve halkımıza sesleniyoruz: Bugüne kadar çeşitli sebeplerden dolayı sandığa gelemeyen, kent dışında yaşayan seçmenlerimiz bu hileye karşı bu sefer ne pahasına olursa seçmen olarak bulundukları sandıklara gitmeli ve oy kullanmalıdır. Emin olun; emekçiler, yoksullar, Kürtler, Türkler olarak bizler eğer demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye’nin inşasında uzlaşabilirsek ırkçılık, çatışma ve savaş naraları atan ama yolsuzluk, hile ve haramın dışında bir şey yapmayan bu zor zulüm yönetimini sonlandırabiliriz."

cümlelerine yer verdi.

HABER MERKEZİ

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler