Yılmaz: Türkiye'nin önceliği yeni anayasa

Milli Savunma Bakanı Yılmaz: ''Türkiye'nin öncelikli ihtiyacı herkesin kendisini bulabileceği, farklılıkları zenginlik olarak görebileceğimiz, ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir anayasa yapmak. İnşallah bunu el birliğiyle gerçekleştireceğiz''

Yılmaz: Türkiye'nin önceliği yeni anayasa

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ''Türkiye'nin öncelikli ihtiyacı herkesin kendisini bulabileceği, farklılıkları zenginlik olarak görebileceğimiz, ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir anayasa yapmak. İnşallah bunu el birliğiyle gerçekleştireceğiz'' dedi.

Bakan Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı'nın Sivas Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği ''Lider Ülke Türkiye'' başlıklı Siyaset Akademisi Eğitim Programı'na katıldı.

AK Parti'nin diğer dönemlerden en büyük farkının hem şehirlere hem de vatandaşa kimlik kazandırmak olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

''Alt kimlikler, alt zenginlikler, alt renkler olabilir. Bir bahçede tek çiçek açmasın. Tek çiğdem, tek menekşe istemiyoruz. Bilin ki bunlardan belli bir süre sonra bıkarsınız. Bahçenizin bir kısmında lale olsun, gül olsun, karanfil olsun, menekşe olsun, çiğdem olsun, binbir renk olsun. Pek çok farklı renk, zenginliğinizdir. Bunu da konjonktürel olarak veya bir siyasi kazanç olarak söylememek lazım, içselleştirmek lazım. Gerçek zenginlik olarak görmek lazım. Sofraya ne kadar yiyecek gelirse zenginliğiniz ortaya çıkar. Farklı renklerden, farklı seslerden, farklı düşüncelerden kesinlikle korkmamak lazım.''

AK Parti'nin 2001'de kurulduğunu, 2002'de iktidara geldiğini hatırlatan Yılmaz, ''Bu milletin genetik kodlarına sahip olursanız, bu milletin aynası olursanız yani milletin kendisini yansıtırsanız millet kurulduğunuz günden bir yıl sonra dahi sizi iktidara getirir'' diye konuştu.

Bakan Yılmaz, AK Parti'nin milletin yüzde 100'ünün oyuna talip olduğunu belirterek, az zamanda çok şeyler yaptıklarını ifade etti.

Milletin talepleri karşılandıkça önceliklerin değiştiğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi:

''Milletimizin gündemi şimdiye kadar ekonomi, istikrar öncelikliydi. Milletimiz şimdi 'çok seslilik olsun, demokrasi olsun, daha özgür bir ortamda yaşayalım' diyor. Bunun için de öncelikli talebi bir anayasa. Herkes bu anayasada kendisinden bir parça bulacak. Mevcut anayasada, darbe anayasasında özgürlük cümlesi birdir, yasak cümlesi belki 8-10 tanedir. Dolayısıyla değişen toplumun ihtiyaçlarına cevap verememektedir. Türkiye'nin öncelikli ihtiyacı herkesin kendisini bulabileceği, farklılıkları zenginlik olarak görebileceğimiz, ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir anayasa yapmak. İnşallah bunu el birliğiyle gerçekleştireceğiz.''

Bakan Yılmaz, demokrasi yürüyüşünden dönüş olmadığını belirterek, ''Ak'' kadroların farklılıkları zenginlik olarak gördüğünü, demokrasiyi içselleştirdiğini, milleti, vatanı ve değerleriyle barışık olduğunu bildirdi.

-Çeçen Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği açılış töreni-

Sivas Çeçen Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği'nin açılış törenine de katılan Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, açılışla Türkiye'nin bir zenginliğinin daha görüldüğünü belirterek, ''Türkiye, Bosna kadar Bosna, Arnavutluk kadar Arnavutluk, Kosova kadar Kosova, Çeçenistan kadar Çeçenistan... Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ırk esasına göre kurulmuş bir devlet değildir. Hepsinin de üzerinde 'ben bu ülkeye aidim, bu ülkenin vatandaşıyım, ortak geçmişimiz var, geleceğimiz de bir olacak' diyenlerin oluşturduğu bir cumhuriyettir'' dedi.

Farklılıkları zenginlik olarak görmek gerektiğini ifade eden Yılmaz, barış ve istikrar abidesi Türkiye'nin tüm çevresinde barış ve istikrar olması için her türlü faaliyete destek vereceğini söyledi.

Tek çiçekle baharın gelmeyeceğini kaydeden Yılmaz, ''Dolayısıyla Türkiye'nin barış ve istikrar içinde olması yetmez. Çeçenistan'da, Irak'ta, Suriye'de de barış olsun'' dedi.

Konuşmaların ardından, Bakan Yılmaz, Çeçenistan Kültür Bakanı Dikalu Muzikayev, Çeçenistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Emruddin Edilgiriyev ve diğer yetkililer derneğin açılışını yaptı.

Bakan Yılmaz, kentteki bir giyim mağazasının açılışına da katıldı.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz