Uzmanlar, bilinçli ilaç kullanımı konusunda yapılan en önemli hataların başında ilaç dozunun gereğinden az ya da çok alınması, ilacın yanlış zamanda ya da yanlış zaman aralıklarıyla alınması, eksik dozda önceden kalan, özellikle anbiyotiklerin 1-2 gün kullanılmasının geldiğini belirtiyor. İlaç saklama koşullarının da önemini vurgulayan uzmanlar, her ilacın buzdobuluna koyulmaması gerektiğini de hatırlatıyor.
Özel bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Eczane Hizmetleri Program Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sultan Mehtap Büyüker, ilaç okur yazarlığı ve bilinçli ilaç tüketimi konusunda değerlendirmede bulundu.
Büyüker, Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre ilacın "Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları, alıcının yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde ya da ürün" olarak tanımlandığını söyledi.
"AKILCI İLAÇ KULLANIMI" TANIMI, İLK KEZ 1985’TE YAPILDI
Akılcı ilaç kullanımı (AİK) kavramına dikkat çeken Büyüker, "DSÖ, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili olarak ilk kez Kenya Nairobi'de 1985 yılında yaptığı toplantıda bu konunun önemini vurgulayacak ve yol gösterecek AİK kavramını tanımladı. Bu toplantıda AİK ‘Hastaların klinik ihtiyaçlarına uygun ilaçları, kişisel gelişimlerini karşılayan dozlarda, yeterli bir süre boyunca, kendilerine ve topluma en az maliyet ile kullanmaları’ olarak tanımlandı. AİK temel ilkelerine göre, doğru tanının konulması, prognozun belirlenmesi, tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi, uygun tedavinin belirlenmesi, ilaç tedavisi gerekiyor ise reçetenin doğru biçimde yazılması ve takibi önem taşımaktadır." dedi.
AKILCI İLAÇ KULLANIMINDA HEKİMİN, ECZACININ VE HASTANIN SORUMLULUKLARI BULUNUYOR
Hastalığın teşhisinin konup, tedavinin belirlenmesi için ilaçların reçete edilmesinin hekimin sorumluluğunda olması nedeniyle akılcı ilaç kullanımında hekimin en önemli rolü üstlendiğini ifade eden Dr. Sultan Mehtap Büyüker, "İlacın yasal olarak temin edilebileceği tek yer ise eczanedir. Bu nedenle hekim tarafından reçete edilmiş bir ilacın ya da reçetesiz satılabilen bir ilacın uygun dozda ve reçetede belirtilen şekilde hastaya sunulabilmesi de eczacının sorumluluğundadır. Eczacılar bu konuda son derece önemli bir görev üstlenmektedir. Akılcı ilaç kullanımında diğer önemli bir unsur da hastanın ilaca uyuncudur. Uyunç hastanın hekimin reçetelediği ilaçları, onun önerdiği şekilde kullanıp kullanmadığını belirler. Uyunç, ilacın verilen dozda, önerilen aralıklarla, gerekli sürede ve tedavi protokolüne uygun olarak kullanılmasıdır." diye konuştu.
Uyunç eksikliği önemli sorunlara yol açabilir!
Büyüker, uyunç eksikliğinde önemli sorunların ortaya çıkabileceği uyarısında bulunarak şunları söyledi:
"İlaç dozunun gereğinden az ya da çok alınması
İlacın yanlış zamanda ya da yanlış zaman aralıklarıyla alınması
İsim benzerliği ya da reçetenin yanlış okunmasına bağlı olarak yanlış ilaç kullanılması
Semptomatik grip tedavisi yerine antibakteriyal ilaç kullanılması
İlacın amacına uygun kullanılmaması
İlaçla tedavinin tamamlanmadan yarım bırakılması
Hatalı uygulama yolları
Başkalarına ait ilaçların kullanılması
Kullanım süresi dolmuş veya bozulmuş ilaçların kullanılması
Eksik dozda önceden kalan, özellikle anbiyotiklerin 1-2 gün kullanılması
Başta ağrı kesiciler olmak üzere semptomatik tedavi amaçlı verilen ilaçların, tedavi süresine göre değil, kutudaki ilaç bitinceye kadar kullanılması
Birbiri ardına alınacak ilaçların kullanım sırasının karıştırılması
İlaçların aç/tok kullanılması konusuna özen gösterilmemesi
Ağızdan alınacak ilaçların su dışında başka içecekler ile alınması
İlaç-ilaç, ilaç-bitkisel /geleneksel ürün, ilaç-gıda takviyesi/gıda etkileşimlerine yeterince dikkat edilmemesi ya da bilimsel yaklaşımdan uzak çevrelerin görüşleri/telkinleri doğrultusunda hareket edilmesi önemli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir."
Özel hasta gruplarında akılcı ilaç kullanımı çok önemli
Özel hasta gruplarında akılcı ilaç kullanımının önemini de vurgulayan Büyüker, "Vücut ağırlığı, yaş, böbrek yetmezliği gibi eliminasyon organlarının hastalıkları, cinsiyet, veriliş yolu, veriliş zamanı, çevresel faktörler ve diyet, genetik faktörler, önceden var olan hastalık hali, ilaç etkileşmesi, ilaç etkisini tamponlayan ikincil metabolik olaylar, biyolojik değişkenlik, kiralite, tolerans, taşiflaksi ve desensitizasyon gibi faktörler akılcı ilaç kullanımı açısından önem taşımaktadır." dedi.
İlaçlar nasıl saklanmalıdır?
İlaç kullanımı sırasında yaşanan önemli problemlerden birinin de ilaçların uygun koşullarda saklanmaması ve atık ilaçların bilinçsiz bir şekilde imha edilmesi olduğunu belirten Dr. Sultan Mehtap Büyüker, ilaçların nasıl saklanması gerektiğine ilişkin de şunları söyledi:
"Her ne kadar zaman zaman ‘Atık İlaç Geri Dönüşü Kampanyaları’ düzenlenmiş olsa da bu konuda yine de sorunlar yaşanmaktadır. Ayrıca ilaçların saklanması konusunda doğru bilinen birçok yanlış bulunmaktadır. Bütün ilaçların buzdolabında saklanması gibi. Farklı farmasötik şekillerdeki ilaçların saklanma koşullarının bilinmemesi, ilaçların bozulmasına ya da etkin maddenin aktivitesin kaybolmasına neden olabilmektedir. İlaçların saklama koşulları her ilaç için farklı olabilmektedir. Bu nedenle hastaların ilaçlarını ilaç kutuları içinde bulunan kısa ürün bilgilerinde yazılan saklama koşullarına göre saklaması gerekmektedir. Yine ilaçların kullanımı konusunda doktorun ve eczacının tavsiyelerini göz önünde bulundurmalıdır. İlaçları kullanmadan önce mutlaka hastalar için hazırlanmış kullanma talimatını okumaları gerekmektedir."
Kaynak: Diyarbakır Söz