"Aşısızlar, kanser gibi riskli gruptaki aşılı hastalara Kovid bulaştırıyor"

Prof. Dr. Sait Gönen ile Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İlker İnanç Balkan, hastane başvuruları ve pozitiflik oranlarının arttığını vurgulayarak önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Balkan, aşılanmış olsa da kanser hastası gibi bağışıklığı düşük, riskli gruptaki hastaların, "aşısız yakınları" yüzünden Kovid'e yakalandığına işaret etti. Dekan Prof. Dr. Gönen ise vaka sayılarındaki artış bu şekilde sürerse, yüz yüze eğitimini sürdüremeyen bir kuşak tıp fakültesi öğrencisinin de mesleki pratik yapamadan, doğru düzgün hasta göremeden tıp eğitimini tamamlama riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Doç. Dr. İlker İnanç Balkan, son günlerde Kovid nedeniyle daha ziyade bu hastaları yatırdıklarını ve bu kişilere de yakın çevrelerindeki aşısız bireylerden hastalık bulaştığını vurguladı. Prof. Dr. Sait Gönen ise artık sadece hastalık açısından değil tıp eğitiminin de tehlikeye girdiğini söyleyerek "Biz aynı zamanda tıp eğitimi veren bir kurumuz. Bu yıl da yüz yüze eğitim yapma imkanı olmaz bulamazsak gerçekten bu kuşak arzu edilen tıp eğitimini alamadan mezun olacak" dedi.

"TEŞHİS GECİKİYOR, 'KLİMA ÇARPTI' DİYE TESTE GELMİYORLAR"

Doç. Dr. Balkan, Kovid şüphesiyle kendilerine başvuranların çoğunun, belirtileri yaşadığı halde genellikle "Klima çarptı" düşüncesiyle test yaptırmakta geç kaldığına dikkat çekti ve bunun da hem tedaviyi geciktirdiğini hem de virüs yayılım hızını artırdığını söyledi. Doç. Dr. Balkan, "Hala birçok vatandaşımız, halsizlik, ateş, kas ağrısı, öksürük gibi belirtileri olduğu halde 'Acaba gribal enfeksiyon mu geçiriyorum, soğuk algınlığı mı geçiriyorum, klima mı çarptı' diyerek hastaneye başvurularını öteliyor. Bize şiddetli klinik bulgularla başvuran hastaların hemen tamamını, bu şekilde bir süre ayak direten, hastaneye gelmeyi erteleyen hastalarımız oluşturuyor. Oysa oksijen satürasyonları düştüyse, akciğer tomografisinde yaygın iki taraflı tutumları varsa, gerçekten hastalık ağır seyrediyor. Günlerce hastanede yatıyorlar. Kimisi de maalesef yoğun bakımda tedavi görmek zorunda kalıyor. Bu nedenle gecikmeden, hem teşhis hem tedavi için, hastaneye başvurmak gerekiyor. Yoksa, bir taraftan da virüsün bulaşmasının önüne geçememiş oluyoruz" dedi.

"AŞILILARDA BELİRTİ VARSA RİNOVİRÜS TESTİ DE YAPIYORUZ"

Bayram sonrası, Kovid-19 Tanı Merkezi başvurularında belirgin bir artışın olduğunu da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Balkan, şunları ifade etti: "Bunların önemli bir kısmını da hiç aşılanmamış hastalarımız oluşturuyor. Ancak nadir de olsa daha önce aşılanmış kişilerden de pozitif çıkanlar oluyor. Onların belirtileri daha çok hafif soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonu andırır şekilde oluyor. Aşılı oldukları için sadece Kovid-19 değil, beraberinde solunum paneli dediğimiz 'multiplex PCR testi' yaparak, diğer virüsleri de tarıyoruz. Zira bu günlerde bir soğuk algınlığı virüsü olan rinovirüsün de kısmen yayıldığını gözlemliyoruz. Aşılı kişilerde Kovid'den daha çok rinovirüse biraz daha sık rastlıyoruz. Onu da atlamamak, bakmak gerekiyor."

"HASTALAR AŞISIZ YAKINLARINDAN KAPTIKLARINI SÖYLÜYOR"

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi olarak kanser, kalp gibi ağır ya da kronik hastalıkları bulunan hastalara daha yoğun hizmet verdiklerinin de altını çizen Doç. Dr. Balkan, aşısız yakınları nedeniyle bu hastaların aşılı olduğu halde virüse maruz kaldıklarına işaret ederek sözlerini şöyle noktaladı: "Bizim Kovid servisimizde yatan hastaların hemen hemen tamamını bu şekilde altta başka hastalığı bulunanlar oluşturuyor maalesef. Çoğunluğu da doğrusu aşılı. Ama yaşları ve kronik hastalıkları itibariyle çok yeterli koruma, antikor oluşturamayan hastalarımız bunlar. Birebir hastalarla konuşuyoruz, bulaş kaynakları yine kendi aile çevresinden yakınları arasından aşısız kimseler. Aşılanmayanlar risk grubunda olan bu insanları, kendi yakınlarını enfekte ediyor maalesef. Bu hastalar Kovid nedeniyle yattıklarında da çok uzun süre kalıyorlar hastanede. Yatan hastalarımızın sayısı 2 gün içerisinde 2 kat arttı. Bulaşıcı hastalıklarda, özellikle de salgın dönemlerinde aşı reddi, toplum sağlığı açısından çok büyük bir risk. Ölümlerde artış görmeye başlayacağız, asıl korktuğumuz şey bu. Yani aşı yüzde 100 tabii ki bulaşmayı engellemiyor. Ama yoğun bakıma yatışları ve ölümü yüzde 95'in üzerinde engelliyor. 3 milyardan fazla insana bu aşılar uygulandı ve beklediğimizin çok daha ötesinde güvenlik verilerine sahibiz bugün."

"BİR KUŞAK TIP ÖĞRENCİSİ PRATİK YAPAMADAN MEZUN OLACAK"

Prof. Dr. Sait Gönen ise tam her şey normale döndü derken sürekli aynı senaryoyu yaşadığımızı ve yüz yüze eğitimin tehlikeye girmesinin tıp eğitimini de sekteye uğrattığını söyleyerek "Maalesef vaka sayıları 20 binlerde şu anda. Önümüzdeki günlerde daha da artacağı öngörülüyor. Tam artık işler düzene giriyor, yüz yüze eğitime, yüz yüze stajlara başlayacağız dediğimiz bir dönemde, vakaların artışı bizi gerçekten endişelendiriyor. Zira artış bu şekilde sürerse, yine yüz yüze eğitim yapma imkanı bulamazsak, şu anda tıp fakültelerinde 1. ve 2. sınıflar hiç yüz yüze eğitim almadılar, yine 2. ve 3. sınıflar staj döneminde yüz yüze eğitim alamadılar, bu dönem de aynı şey olursa gerçekten bu kuşak, talihsiz bir kuşak olarak arzu edilen tıp eğitimini alamadan mezun olacak endişesindeyiz" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz