Kanseri bir tek nar mı yener demeyin, içini açın görün

Kış mevsiminin en faydalı meyvesinin Nar olduğunu açıklayan uzmanlar, kırmızı meyvelerin faydalarından da bahsetti. İçeriği gibi bire bin olan Nar; grip ve kanserin baş ilacı ve baş engelleyicisi olmakta. İçeriğindeki c vitamini gibi vitamin yoğunluğu ile adeta bağışıklığı yenileyen Narın antioksidan özelliği de bulunmakta

Kanseri bir tek nar mı yener demeyin, içini açın görün

Kış mevsiminin en faydalı meyvesinin Nar olduğunu açıklayan uzmanlar, kırmızı meyvelerin faydalarından da bahsetti. İçeriği gibi bire bin olan Nar; grip ve kanserin baş ilacı ve baş engelleyicisi olmakta. İçeriğindeki c vitamini gibi vitamin yoğunluğu ile adeta bağışıklığı yeenileyen Narın antioksidan özelliği de bulunmakta

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her mevsimin kendine özgü yiyecekleri olduğunu ve bunların taze olarak tüketilmesi halinde o mevsime özgü hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığa karşı tedbir alınmış olunacağını söyledi.

Kışın özellikle C vitamini açısından zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesinin vücudun immün (bağışıklık) sistemini güçlendireceğine dikkati çeken Ünal, şunları ifade etti:

"Kışın C vitamini açısından oldukça zengin nar veya taze sıkılmış nar suyu tüketilmesi immün sisteminin direncini artırır. Ayrıca antioksidan özelliği olan A ve E vitamini de içeren nar, uzun vadede vücutta oluşabilecek kanser hücrelerini yok eder. Bu sayede insanlar nar tüketerek hem kanserden hem de gripten korunmuş olur. Gribe yakalanan insanlar da nar tüketmesi durumunda hastalığı daha kolay ve kısa sürede atlatabilir. Çünkü nar, immün sistemini çok kuvvetli tutan meyvedir. Zaten hastalıklar, vücudun savunma sisteminin zayıflaması ve zararlı maddelere karşı savaşamamasından kaynaklanıyor. O nedenle kışın en önemli meyvesinin nar olduğunu düşünüyoruz. Nar, vücuda alınan aşırı derecedeki toksik maddeleri anında detokse eder, ortadan kaldırır."

Narlar kuraklığa dayanıklıdır. Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu, dönenceler ile 40. enlemler arasında, 1000 m kadar yüksekliğe sahip bölgelerde yetişebilir. -10 °C’ye kadar soğuğa dayanabilir. Yıllık 500 mm yağış yeterli olmaktadır. Bol güneş seven bitki, yazın aralıklarla sulanırsa verim artmaktadır Daha yağışlı bölgelerde sık sık mantar rahatsızlıklarından kaynaklanan kök çürümeleri ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

Akdeniz havzasında birkaç bin yıldır ekilmekte olan narın ilk olarak İran’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Afganistan ve Pakistan’dan Himalayalar’a kadar geniş bir alanda yetişir. Gürcistan, Ermenistan ve Karadeniz’in doğu kıyılarında yabani nar bahçeleri vardır. Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, İran ve Hindistan nar yetiştiriciliği yapılan ülkeler arasındadır. Ayrıca, tarih öncesi zamanlardan beri Akdeniz ülkeleri veKafkaslar’da nar yetiştiriciliği yapılmaktadır. Latince ismi Punica granatumun kabacaFenike elması anlamına gelmesi, Fenikelilerin yemişi Akdeniz havzasında taşımış olduklarını akla getirmektedir. Nar, kurak iklimlerde de yetişebildiğinden, Güneydoğu Asya’da, Malezya’da, tropikal Afrika’da da yetiştirilir. İpekyolu ve deniz tüccarları aracılığıyla Güney Çin’e ve Güneydoğu Asya’ya ulaşan nar, bu bölgelerde de yetiştirilmektedir. 18. yüzyılda İspanyollar tarafından Latin Amerika ve Kaliforniya’ya da getirilen nar, 2000'li yıllardan itibaren Kaliforniya ve Arizona’da ticari bir ürün olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'de pek çok yerde gözüken nar yoğunlukla Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ekine alınmıştır. Özellikle Denizli İli Irlıganlı kasabasında yoğunlukla yetiştirilmektedir. Ayrıca Irlıganlı’da yetişen narlar ihracat için en çok tercih edilen nardır.

Side (Antalya) Nar demektir. Ayrıca, İspanya’nın güneyindeki tarihi bir şehir olan Granada, adını nar meyvesinden almıştır.

Kaynak: Diyarbakır Söz