Kapalı yöntemle Yapan mesane!

Dicle Üniversitesi Hastaneleri Üroloji Kliniği doktorları bir ilke daha imza attı.

Kapalı yöntemle Yapan mesane!

5 yıldan beri laparoskopik ameliyatlar yapan üroloji kliniği, bu 5 yıllık süre içerisinde toplam 600 ameliyat gerçekleştirdiklerini ifade den Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, “ Ancak radikal sistektomi gibi zor ve büyük bir ameliyatı ilk defa laparoskopik yöntemle yapıyoruz. “ dedi.

Hastanelerinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Radikal sistektomi gibi zor ve büyük bir ameliyatı ilk defa laparoskopik yöntemle Veysi Gülmez (55) adındaki hastayı ameliyat ettiklerini belirtti.

Bu hastalıkta sigara faktörü önemli rol oynuyor.

Doç.Dr. Yaşar Bozkurt, Konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı; “Mesane (idrar kesesi) kanseri hem genetik hem de çevresel faktörlerle ilişkilidir. Çevresel faktörlerden en sık sebep sigara kullanımı ve mesleki kimyasal maddelere maruziyettir. Sigara kullananlarda mesane kanseri gelişme riski normal insanlara göre 4 kat fazladır. Mesane kanserlerinde eğer kanser mesanenin derin (kas) tabakalarına geçmemişse tedavisi genelden kapalı yöntemle (TUR) ve akabinde gerekirse mesane içine bazı ilaçların verilmesi ile mümkündür. Fakat hastalık mesanenin derin kas tabakasına geçmiş veya TUR yöntemi ile bitirilemeyecek durumda ise hastalığın tek tedavisi mesanenin çıkarılması ile sağlanabilir. Yoksa hastalık tüm vücuda yayılıp tedavisi imkânsız hale gelebilir. Ürolojide bu ameliyatın adı "Radikal Sistektomi" olup bu ameliyatla; mesane, prostat, meni keseleri ve büyük damarlar etrafındaki lenf bezleri çıkarılır ve bağırsaktan yeni bir mesanenin oluşturulur. Bu ameliyat da ürolojinin en büyük ameliyatlarından biri olup, bazen ameliyatın açık şekli bile 7-8 saat sürebilmekte ve ancak belirli merkezlerde yapılabilmektedir. Çünkü çok iyi deneyim, tecrübe, yeterli donanım ve ekip çalışmasını gerektirmektedir. “

Merkezlerinde 5-6 yıldan beri radikal sistektomi ameliyatının açık yöntem ile yapıldığına dikkat çeken Bozkurt “ Fakat tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kapalı ameliyatlar artık hızlı bir şekilde açık ameliyatların yerini almaktadır. Bu amaçla laparoskopik cerrahiyi kliniğimizde 5 yıldır yapıyoruz. Toplam laparoskopik ameliyat sayımız 600’ ü geçti. Fakat bu daha ziyade böbrek ameliyatı ve daha küçük ameliyatları kapsıyordu. Radikal sistektomi gibi zor ve büyük bir ameliyatı ilk defa laparoskopik yöntemle yapıyoruz. Bunu Doç.Dr. Necmettin Pembegül ve ekip arkadaşlarımızla başarılı bir operasyonla hastamız Veysi Gülmez’e (55) uygulayarak sağlığına kavuşturduk. Bildiğim kadarıyla bölgemizde laparoskopik yöntemle ilk defa bu operasyon yapılmaktadır. “ şeklinde açıkladı.

Bu Ameliyat avantajlı bir ameliyat

Ameliyat ekibinde yer alan Doç.Dr. Necmettin Pembegül de bu tür ameliyatın hasta için avantajlı bir ameliyat olduğunu ifade ederek “Kapalı ameliyatların avantajı; ameliyat daha kolay, kanama miktarı daha az, yara yeri çok daha az, operasyon sonrası hasta daha hızlı toparlanmakta ve erken taburcu olup işine daha erken dönebilmektedir.

Ameliyat yaklaşık 6 saat sürdü ve istenmeyen hiçbir komplikasyon da gözlenmedi. Hatta hastanın sol böbreğindeki taş da aynı seansta RIRS yöntemi ile alındı ve hasta bu taşından da kurtulmuş oldu. Laparoskopi esnasında neredeyse hiç kan kaybı olmadığı için hastaya hiç kan verilmedi. “ dedi.

Sanki ameliyat olamamış gibi sağlıklıyım.

Mesanesinde kan pıhtısı geldiğini. Ağrıları olduğunu, bu yüzden Dicle Üniversitesi Hastaneleri Üroloji kliniğine başvurduğunu beliren hasta Veysi Gülmez,” Doktorlarım konuşmalarıyla beni rahatlattılar. Ameliyata gönül rahatlığı ile girdim. Ameliyat sonrası yürümeye başladım. Sanki ameliyat olmamış gibi kendimi sağlıklı hissediyorum.

Doktorlarım, bu hastalığın en büyük sebeplerinden birinin sigara olduğunu söylediler. 37 yıl sigara içtim. Bu saatten sonra artık sigara içmeyeceğim. “ dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler