Otizmin artışı ürkütüyor!

Yarar, otizm tanısı alan çocuk sayısının her yıl arttığını belirterek, "Pandemi koşulları da göz önüne alındığında gelecek yıllarda otizmin ani artışının kaçınılmazlığı ortadadır. Çünkü, bu süreçte bulaş riski nedeniyle aileler hastaneye başvurmamış olabilir." dedi.

Otizmin artışı ürkütüyor!

İlgi Otizm Derneği Başkanı Keiko Belir Yarar, otizm spektrum bozukluğunun, doğuştan gelen, ilk üç yılda ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden karmaşık bir nöro-gelişimsel yetersizlik olarak tanımlandığını söyledi.

Otizmin tek tipi olmadığı gibi, sadece bir nedenden de kaynaklanmadığını belirten Yarar, "Neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır ve araştırmalar çevresel faktörlerin de genetik altyapısı oluşmuş bireylerde otizm riskini arttırdığını göstermektedir." bilgisini paylaştı.

Yarar, otizmin çocuğun iletişimini, sosyal etkileşim şeklini ve çevreye uygun cevap verme biçimini etkilediğini, çocukla uygun iletişim ve etkileşim köprüsü kurulamadığında kendi içinde kısır döngüye girmesine, çevreyle etkileşimini ve algısını sınırlandırmasına neden olduğunu anlattı.

Otizmin bir hastalık olarak tanımlanmadığını vurgulayan Yarar, otistiklerde zeka geriliği gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, bu kişilerin diğer sağlıklı yaşıtları gibi aynı zeka seviyesine sahip olduklarını dile getirdi.

 OTİZM TANISINDA CİDDİ ARTIŞ

Yarar, otizm tanısı alan kişi sayısının azımsanmayacak düzeyde olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:

"Her yıl ABD'de düzenli olarak açıklanan Hastalık Koruma ve Önleme Merkezinin son verilerine göre, 1970'de her 2 bin 500 çocuktan biri, 1995'te bin çocuktan biri, 1999'da her 500 çocuktan biri, 2000'de her 250 çocuktan biri, 2002'de her 150 çocuktan biri, 2004'te her 125 çocuktan biri, 2006'da her 110 çocuktan biri, 2008'de her 88 çocuktan biri, 2014 ve 2016'da her 68 çocuktan biri, 2018'de her 59 çocuktan biri, 2020'de her 54 kişiden biri ve 2021 yılında her 44 çocuktan biri otizm tanısı aldı."

Tanı alan çocuk sayısının her yıl katlanarak artmasının endişe verici olduğu değerlendirmesinde bulunan Yarar, "Pandemi koşulları da göz önüne alındığında gelecek yıllarda otizmin ani artışının kaçınılmazlığı ortadadır. Çünkü, bu süreçte bulaş riski nedeniyle aileler hastaneye başvurmamış olabilir." dedi.

 "İLGİ OTİZM DERNEĞİ, OTİZMLİ ÇOCUKLARA BURS VERİYOR"

Yarar, otizm tanısı aldıktan sonra ebeveynlerin kabullenme sürecini en kısa sürede atlatmasının çocuğun geleceği için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Belirtilere karşı ailelerin duyarlı olması ve vakit kaybetmeden ilgili merkezlere başvurması gerektiğinin altını çizen Yarar, "Erken tanı, çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlamakta ve yaşam kalitesini artırmaktadır. Uzmanlar tarafından çocuğun ihtiyacına göre düzenlenmiş, bilimsel temelli, olumlu etkisi ispatlanmış yöntemlerle eğitime başlanılmasının, çocuğun sosyal hayata dönüşü ve ileriki yaşlarda olağan gelişim gösteren akranlarına yaklaşması için çok değerlidir." diye konuştu.

Tanı konulduktan sonra aile bireylerine ve çocuğa yönelik psiko-sosyal destek ve farkındalık eğitimlerinin önemli olduğunu ifade eden Yarar, dernek olarak da 1992 yılında bünyesinde kurulan İlgi Özel Eğitim Merkezi'nde tanılanmış ancak maddi yetersizlikler sebebiyle ihtiyacı olan eğitimi alamayan otizmlilere burs fonu sağlayarak, çocuklara ve ailelere destek verdiklerini bildirdi.

 OTİZMİN BELİRTİLERİ

Yarar'ın verdiği bilgiye göre, otizm, bebeğin akranlarından farklı davranışlar sergilemesiyle fark edilebilir.

Altı ayı geçmiş bir bebeğin başkalarına gülümsememesi, dokuz ayı geçmiş bebeğin başkalarının ses ya da mimiklerine karşılık olarak jest ve mimik göstermemesi halinde otizm araştırılmalı.

Bir yaşı geçtiği halde algılamama, parmakla bir şeyi işaret etmeme ya da bay-bay gibi jestleri yapmaması, bir buçuk yaşı geçtiği halde tek bir sözcük söylememesi, iki yaşı geçtiği halde iki sözcüklük basit anlamlı cümleler kurmaması da erken çocukluk döneminde otizm şüphesi için yeterli.

Hangi ayda olursa olsun dil gelişiminde ya da sosyal gelişim düzeyinde geriye dönük değişim yaşanması, daha önce tepki verdiği şeylere artık tepki vermiyor olması ya da söyleyebildiği sözcükleri artık söylemiyor olması, ismi söylendiğinde ismine tepki vermemesi, göz teması kurmaktan kaçınması durumlarından herhangi birinde mutlaka bir uzman görüşüne başvurulmalı.

Kaynak: Diyarbakır Söz