Türk insanını en çok tehdit eden hastalık

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Birol Yamak, Türkiye'de hastalıktan ölen insanların yüzde 40'ından fazlasının koroner arter hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, “Türkiye, koroner arter hastalığı kaynaklı ölümler açısından Avrupa ülkeleri arasında kadınlarda birinci, erkeklerde ise Letonya ve Estonya'nın ardından üçüncü sırada yer alıyor” dedi.

Türk insanını en çok tehdit eden hastalık

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Birol Yamak, Türkiye'de hastalıktan ölen insanların yüzde 40'ından fazlasının koroner arter hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, “Türkiye, koroner arter hastalığı kaynaklı ölümler açısından Avrupa ülkeleri arasında kadınlarda birinci, erkeklerde ise Letonya ve Estonya'nın ardından üçüncü sırada yer alıyor” dedi.

Prof. Dr. Yamak, koroner arter hastalığının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hastalık nedenli ölümlerin başında geldiğini ifade etti.

Özellikle son yıllarda koroner arter hastalarında ciddi bir artış gözlemlediklerini belirten Prof. Dr. Yamak, söz konusu hastalığa; sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, stres ve kalabalık şehir ortamlarındaki hijyensizlik gibi etkenlerin yol açtığını söyledi.

Prof. Dr. Yamak, Türkiye'de koroner arter hastalığı nedeniyle görülen ölüm oranlarının kaygı verici olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Türkiye'de hastalıktan ölen insanların başında yüzde 42,5'la koroner arter hastaları geliyor. Türkiye, koroner arter hastalığı kaynaklı ölümler açısından Avrupa ülkeleri arasında kadınlarda birinci, erkeklerde ise Letonya ve Estonya'nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Hastalığa ilişkin yapılan araştırmalarda, Türkiye'de yaklaşık 3,4 milyon koroner arter kalp hastası bulunmakta ve bu hastalıktan yılda 160 bin civarında vatandaşımızı kaybediyoruz.”

"KORUYUCU ÖNLEMLERE AĞIRLIK VERİLMELİ"

İnsanlarda koroner arter hastalığının ortaya çıkmasıyla başlayan tıbbi, cerrahi ve girişimsel tedavi yöntemlerinin oldukça yüksek bir maliyet oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Birol Yamak, vatandaşların söz konusu hastalığa yakalanmamak için koruyucu önlemlere ağırlık vermesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Yamak, hastalığın koruyucu önlemlerinin başında; sağlıklı beslenme, sigara içilmemesi, vücut ağırlığının kontrolü ve uygun düzeyde egzersizin geldiğini bildirdi.

Hastalığın ilerledikçe kalbin beslenmesinin yetersizleştiğini dile getiren Prof. Dr. Yamak, şu bilgileri verdi:

“Kalbe yeterince kan gitmez ve göğüs ağrısı ortaya çıkar. Bu ağrı sol kola ve çeneye yayılabilir. Bazen kolda uyuşma hissi görülür. Koroner arter hastalığı olanların şikayetlerinden biri de hareket ederken özellikle egzersiz sırasında zorlanmalarıdır. Sıkıştırıcı bir ağrı olduğunu söylerler ve hareketi tamamlayamazlar. Dinlenme ihtiyacı hissederler. Dinlenmeden sonra bu ağrı geçebilir. Bunların dışında nefes almada güçlük çekme, göğüste basınç hissi ve yanma, yorgunluk kalp hastalığının belirtisi olabilir. Koroner arter hastalığı özellikle şeker hastalığı olanlarda hiç bir belirti vermeyebilir, hastanın göğüs ağrısı olmaksızın enfarktüs geçirebilir. Koroner arter hastalığının ilk belirtisi kalp krizi olabilir. Damar tıkanırsa doku beslenemez. O damarın tıkandığı yerdeki kalp dokusunda ölüm olur. İşte bu durum kalp krizidir. Kendiliğinden geçmez, ağrı uzun sürelidir ve şiddetlidir. Hastanın hayatını tehlikeye atan bir durumdur. Acile başvurmak gerekir.”

Kaynak: Diyarbakır Söz