Türkiye'de 50 kişiden 1'inde görülüyor, Akdeniz anemisi nedir, nasıl oluşur?

Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle "Akdeniz anemisi" olarak bilinen ve genetik nedenlerle sonraki nesillere de geçebilen beta talasemi hastalığının Türkiye'deki taşıyıcı sıklığı yüzde 2,1 oldu. Şimdiye kadar ülkemizde 1, 4 milyon taşıyıcı ve 4500 civarında talasemi hastası vardı.

Türkiye'de 50 kişiden 1'inde görülüyor, Akdeniz anemisi nedir, nasıl oluşur?

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edinilen bilgilere göre, talasemi ve orak hücre anemisinin başta olduğu kalıtsal kan hastalıkları, Türkiye ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyor.

Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle "Akdeniz anemisi" olarak da bilinen hastalığın en ciddi formunu "beta talasemi" oluşturuyor.

Türkiye'de "beta talasemi" taşıyıcı sıklığı ortalama yüzde 2,1 ancak bu oran, bölgelere göre yüzde 0,6 ile yüzde 13 arasında değişebiliyor.

AKRABA EVLİLİKLERİ RİSKİ ARTIRIYOR

Türkiye'de akraba evliliklerinin fazla olması, genetik geçişli bir hastalık olan talaseminin görülme sıklığını arttırıyor. Bu nedenle her yıl yüzlerce talasemi hastası bebek dünyaya geliyor.

Talasemi hastalığı taşıyıcılığı kan testleri aracılığıyla öğreniliyor. Bunun haricinde birçok taşıyıcı, çocuk sahibi olana kadar hastalığı taşıdığından habersiz oluyor.

EVLİLİK ÖNCESİ TARAMA PROGRAMI

Sağlık Bakanlığı, hastalığı taşıyan kişileri önceden saptamak ve çocuk sahibi olmayı planladıklarında genetik danışmanlık desteği vermek amacıyla Türkiye'nin 81 ilinde "Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı"nı uyguluyor.

Program kapsamında, evlilik öncesi sağlık raporu almak için aile hekimlerine başvuran eş adaylarına danışmanlık hizmeti sunulup ardından erkek eş adayından kan örneği alınarak tarama testleri yapılıyor.

Eğer erkek eş adayı hemoglobinopati açısından taşıyıcı ya da şüpheli çıkarsa kadın eş adayına da tarama testi gerçekleştiriliyor.

DEVLET DESTEKLİ GENETİK DANIŞMANLIK HİZMETİ

Anne ve baba adayının her ikisinin de taşıyıcı olduğu durumlarda doğan bebekte yüksek oranda talasemi çıkma riski bulunuyor.

Taramalar sayesinde talasemi taşıyıcısı çiftler ise önceden bunu bilip, çocuklarının sağlıkla dünyaya gelmesi için gereken tıbbi desteği alma imkanını yakalıyor.

Bu durumdaki çiftler, devlet desteğiyle merkezlere yönlendirilerek genetik danışmanlık hizmetinden yararlanıyor ve istediklerinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yöntemiyle sağlıklı bir bebek sahibi olabiliyor.

AKDENİZ ANEMİSİ NEDİR?

Akdeniz Anemisi Talasemi, genellikle Akdeniz bölgesinde görülen ve genetik faktörlerle sonraki nesillere geçebilen bir tür kansızlık hastalığıdır. Ülkemizde 1, 4 milyon taşıyıcı ve 4500 civarında talasemi hastası bulunmaktadır.

Kadın ve erkeğin taşıyıcı olması durumunda çocuğun %25 oranında hasta olması ihtimali vardır. Tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olan ve ülkemizdeki en sık görülen genetik hastalıklardan biri olan talasemi, tarama testleri ile saptanabilir. Bu nedenle önlenebilir bir hastalıktır.

Hastalığın en ciddi formu olan beta talasemi, bebek 6 ayını doldurduktan sonra ortaya çıkar ve organların hasar görmesine yol açabilir. Hastalık, saptandığı andan itibaren kan nakilleri ile kontrol altına alınır.

Günümüzde kök hücre nakli hastalığın kesin tedavisidir. Ancak organların hasar görmemiş olması kök hücrenin başarısında önemli rol oynar.

Akdeniz Anemisi (Talasemi) taşıyıcısı olan kişilerde ise kansızlık dışında önemli bir bulguya rastlanmaz ve tedaviye gerek duyulmaz.

Günümüzde tıp dünyasındaki gelişmeler sayesinde hastaların hayat kalitesini ve yaşam süresini artırarak talasemi kontrol altına alınabilmektedir.

AKDENİZ ANEMİSİ NASIL OLUŞUR?

Talasemi hastalığında kırmızı kan hücrelerinde oksijeni taşıyan hemoglobin maddesinin yapımıyla ilgili genlerde bozukluk ya da yetersizlik vardır.

Kanımızda kırmızı kan hücreleri içinde yer alan hemoglobin, dokular için gerekli olan oksijeni taşır. Hemoglobin yapımında yetersizlik ya da bozukluk halinde oksijen taşıma işi yeterince yapılamaz, doku ve organlarda oksijenin azalması sonucu solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, gelişme geriliği gibi şikayetler gelişir.

Kaynak: Diyarbakır Söz