AFAD personeli, enkazdan 56 saat sonra çıkardıkları kadını kurtarma anlarını anlattı

Diyarbakır'da depremde yıkılan binanın enkazında yürütülen arama kurtarma çalışmalarına destek veren AFAD personeli Gültekin Erarslan, Hediye Aslan'ı yaklaşık 56 saat sonra kurtardıkları anları unutamıyor.

AFAD personeli, enkazdan 56 saat sonra çıkardıkları kadını kurtarma anlarını anlattı

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde Diyarbakır'da yıkılan binalar arasında, merkez Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi Cengizler Caddesi'ndeki Hisami Apartmanı da yer aldı.

Çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği enkazda sağ olan kişilere ulaşmak için büyük gayretle çalışan ekipte Siirt'ten gelen AFAD personeli Gültekin Erarslan da bulundu.

Enkazdan yaklaşık 56 saat sonra kurtarılan Aslan ile kurduğu diyalog kameralara da yansıyan Erarslan'ın sonraki süreçte arama kurtarma çalışmalarını Hatay'da sürdürmesi nedeniyle, Diyarbakır'da hastanede tedavi altına alınan kadın ile bir daha görüşme fırsatı olmadı.

O gün yaşadığı duygu dolu anları unutamayan Erarslan, en kısa sürede Hediye Aslan'ı ziyaret etmek istiyor.

Erarslan, 6 Şubat'taki depreme Siirt'teki evinde yakalandığını, hemen İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne geçtiğini söyledi.

Kentte bir hasarın olmadığının tespit edilmesi üzerine ekip olarak Diyarbakır'a yönlendirildiklerini ifade eden Erarslan, "Enkazın başına gittiğimizde Diyarbakır AFAD ekipleri, sivil toplum kuruluşları oradaydı. Hızlı bir şekilde kurtarma görevine başladık. Yaralıları, vefat edenleri yakınımmış gibi hissettim. Üzüldüğüm kadar mutlu olduğumuz anlar da oldu." dedi.

 "HEDİYE ABLAYA ULAŞTIĞIMIZDA ÇOK MUTLU OLDUM"

Erarslan, enkazdaki dinleme faaliyeti sırasında Hediye Aslan'ın sesini duyduğunu anlatarak, kendisine iyi olup olmadığını sorduğunda yaşam üçgeninde olduğunu öğrendiğini belirtti.

"Hediye ablayla muhabbet etmeye başladık. Kurtarma faaliyeti sırasında muhabbet sürerken Hediye abla sürekli komşusunun çocuğunun sesini duyduğunu, şu anda ise ses duyamadığını belirtiyordu. Sürekli aklı ondaydı. Bana çocuklarının iyi olup olmadığını soruyordu. Titiz bir şekilde kurtarma faaliyetimizi devam ettirdik. Yaklaşık 3 saat sürdü bu faaliyetimiz. Hediye ablaya ulaştığımızda çok mutlu oldum." ifadelerini kullanan Erarslan, o anlarda çok duygulandıklarını söyledi.

Mesleklerinin kutsal olduğunu dile getiren Erarslan, bir canı kurtarmanın, onun hayatına dokunmanın tarif edilemeyecek bir mutluluk olduğunu söyledi.

Erarslan "Hediye abla bana elini uzattı, ben de ona elimi uzattım. Hediye ablayı çıkardık ve sağlık ekiplerine teslim ettik. O günlerde görevimiz Hatay'da devam ettiği için tanışma fırsatımız olmadı. Hediye ablayla tanışmayı, görüşmeyi çok istiyorum." diye konuştu.

Aynı binanın enkazından 101 saat sonra da 32 yaşındaki anne Sebahat ve 10 yaşındaki oğlu Serhat Varlı'nın kurtarıldığını anımsatan Erarslan, o sırada da çifte mutluluk yaşadıklarını anlattı.

 "BİR İNSANA ULAŞMAYA ÇALIŞTIĞINIZDA BÜTÜN YORGUNLUĞUNUZ GİDİYOR"

O anlarda açlık ve susuzluk hissetmediklerini belirten Erarslan, "Bir insana ulaşmaya çalıştığınızda bütün yorgunluğunuz, açlığınız, susuzluğunuz gidiyor. Anlatılacak bir duygu değil sadece yaşıyorum." ifadelerini kullandı.

Erarslan, depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dileyerek, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu, devlet millet el ele, bu zorlu günlerin de aşılacağına inandığını kaydetti.

Kaynak: Diyarbakır Söz