Görüş Bildir

Ayda'nın babası o anları anlattı: O yol bitmek bilmedi

İzmir depreminden 91 saat sonra kurtarılan Ayda Gezgin'in annesi Fidan Gezgin'in cenaze töreni düzenlendi. Tören sonrasında yaşadıklarını anlatan acılı baba Uğur Gezgin ise "Çok zor bir süreçteyim. Hiç aklıma gelmeyecek bir zamanda oldu. Depremden 20 dakika önce telefonda görüşmüştüm." ifadelerini kullandı. Uğur Gezgin, "Eve girdikten sonra çamaşırlarını makineye atarken, hemen yan tarafta da buzdolabı var. Orada üstüne kapaklandığını düşünüyorum. Adli Tıp doktorunun dediğine göre, ilk darbeyi aldıktan sonra eşim vefat etmiş. Çocuğuma bir şekilde annelik duygusuyla yaşam üçgeni açmış." diye konuştu.

Ayda'nın babası o anları anlattı: O yol bitmek bilmedi

Türkiye geçen cuma günü saat 14.51'de İzmir'i vuran depremle sarsıldı. Deprem, İzmir’in yanı sıra Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Uşak, Kütahya, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne'de hissedildi. Depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Rıza Bey Apartmanı yıkıldı. Yıkılan binanın enkazında arama- kurtarma çalışması yapan ekipler, 91 saat sonra Ayda Gezgin’i (3) sağ olarak çıkardı. Ancak Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedenine ulaşıldı.

AYDA'NIN ANNESİ TOPRAĞA VERİLDİ

Fidan Gezgin için Hacılarkırı Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin ve çok sayıda yakını katıldı. Fidan Gezgin’in kız kardeşi Filiz Amaç ise ablasının tabutuna sarıldığında, sinir krizi geçirdi. Fidan Gezgin’in cenazesi, mezarlıkta kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

"20 DAKİKA ÖNCE TELEFONDA KONUŞTUM"

Fidan Gezgin'in cenaze töreni bugün gerçekleşirken, acılı eşi Uğur Gezgin ise yürek yakan açıklamalarda bulundu.

TRT Haber'e konuşan Uğur Gezgin şu ifadeleri kullandı:

"Çok zor bir süreçteyim. Hiç aklıma gelmeyecek bir zamanda oldu. Depremden 20 dakika önce telefonda görüşmüştüm. Depremden sonra sıkıntı yaşanabileceğini düşündüm ama böyle olacağını düşünmemiştim. 20 dakika önce parkta konuştuğum bir insan... Ne zaman gitti, ne zaman eve girdi... O yol bitmedi. Zaten arabayı bir yere park ettim, sonrasında koşarak gittim eve.

ANNELİK DUYGUSUYLA YAŞAM ÜÇGENİ AÇMIŞ

Enkaz çalışmaları yapılırken birinden montu çaldım, hakkını helal etsin. Kurtarma görevlisi gibi girip çıktım ara ara. Çaresizlik her şeyi insana yaptırıyor. Girdiğim itibariyle yatak odasında olursak yatağın yanına kapaklanalım, dolabın yanında bir üçgen yaparız... İçeride olursak buzdolabı, çamaşır makinesi bizi korur diye düşünüyorduk. Anladığım kadarıyla tam eve girdiği zaman deprem olmuş. İç çamaşırları vardı, COVİD nedeniyle çamaşırlarını makineye atarken, hemen yan tarafta da buzdolabı var. Orada üstüne kapaklandığını düşünüyorum. Adli Tıp doktorunun dediğine göre, ilk darbeyi aldıktan sonra eşim vefat etmiş. Çocuğuma bir şekilde annelik duygusuyla üçgeni açmış.

Oğlum için sağolsunlar Türkiye'nin bir yanından pedegoglar arıyor. Onların tavsiyeleriyle oğluma durumu anlattık. Durumu iyi. Basketbol oyuncusu oğlum, sağolsunlar basketbol koçlarıyla antrenman yapıyor şuan.

"KUCAĞIMA ALACAĞIM GÜNÜ BEKLİYORUZ"

Ayda'yı ilk gün sabah 2 dakika görebildim sadece. Tedbir amaçlı yoğun bakım ünitesinde. Serum veriliyor, çok susuz kalmış. Dili damağı kurumuş. 91 saat çok uzun bir zaman. Mucize. Tam ümitlerin bittiği an çıktı. Bekliyoruz, kucağıma alacağım günü bekliyoruz.

Biz 1996'da bir rapor değil de denetleme istedik. O zamanki yıla göre deprem yönetmeliğine uygun yapıldığı söylendi. Ama AFAD'daki arkadaşlar, gönüllüler betonunda sıkıntı olduğunu söylüyor. Elinize aldığınızda patlıyor. Kazma ile kolonu delebilen bir betonla karşılaştık. Normalde kırılmaması gerekiyor."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi