Bursa'daki Termik Santral projesine ikinci kez durdurma kararı alındı

BURSA'da, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde (DOSAB) kurulmak istenen ve çevrecilerin karşı çıktığı Kömürlü Termik Santral Projesi’ne verilen yürütmeyi durdurma kararına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı itiraz Bursa 2’nci İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

Bursa'daki Termik Santral projesine ikinci kez durdurma kararı alındı

Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan DOSAB'ın yönetimi, yaklaşık 3 yıl önce bölgedeki fabrikaların buhar ihtiyacının tamamı ile elektrik ihtiyacının üçte birini karşılamak amacıyla 32 dönüm alanda 120 milyon dolarlık Kömürlü Termik Santral Projesi kurmaya karar verdi. Yaklaşık 524 bin ton kömür yakılarak firmaların daha az maliyetli enerji elde etmesini hedeflenen proje çevreciler, akademik odalar ve bölge sakinlerinin tepkisine neden oldu. Seslerini duyurmak için 'DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu' kuran çevreciler, yürüyüşler düzenleyip basın açıklamaları yaptı.

Termik santral projesi Bursa'da tartışılırken, DOSAB Yönetimi geçtiğimiz Temmuz ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu'nu aldı. Yaşanan bu gelişme üzerine hukuksal mücadele başlatan, 'DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu' üyeleri, ÇED Raporu’nun yürütülmesinin durdurulması ve iptali için Bursa İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Bursa 2’nci İdare Mahkemesi 19 Ekim 2015 tarihi itibariyle oy birliği ile aldığı karar sonucu, termik santral projesinin, bilir kişinin atanıp raporları hazırlayana kadar, yürütülmesinin durdurulması yönünde karar verdi. Ancak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu karara itiraz etti. İtiraz üzerine mahkeme heyeti, tamamı Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir bilirkişi heyeti atadı. Bilirkişi heyetinin incelemeler yaparak, raporunu mahkemeye sundu. Raporu değerlendiren Bursa 2’nci İdare Mahkemesi, ikinci kez oybirliğiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Kararın sonuç bölümünde, “ÇED raporunda tespit edilen eksiklikler ve hukuka aykırılıklar dikkate alındığında, söz konusu ÇED olumlu Kararı’nın uygulanması halinde, gerek tesisin yatırım maliyetleri, gerekse çevreye etkileri bakımından, tüm taraflar ve kent için telafisi güç ve imkansız zararlara yol açabileceği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç zarar doğrucağı sonucu varılan dava konusu ÇED olumlu kararının 2577 Sayılı Yasa’nın 27’nci maddesi uyarınca teminat aranmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verildi” ifadesi yer aldı.

Kararı değerlendiren 'DOSAB Termik Santrale Hayır' platformunda Tabip Odası adına yer alan Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, yürütmenin ikinci kez durdurulmasının sevindirici bir karar olduğunu belirterek, iptal kararının görüşüleceği duruşmaya katılmak istediklerini ve mahkemeden bu yönde talepte bulunduklarını söyledi.

Mahkemenin iptal yönünde karar vermesini beklediklerini kaydeden Prof. Dr. Pala, “Bursa’nın havası her geçen gün daha fazla kirleniyor. 2015 yılı rakamları henüz kamuoyuna açıklanmadı. Buradaki verilere göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bursa adlı istasyonunun partikül kirliliği verileri Dünya Sağlık Teşkilatı’nın sınır değerinin 5 kat üzerinde ve bu istasyon, santralin kurulacağı bölgeye en yakın yerlerden biri. Böyle kirliliğin olduğu bir yerde kömürle çalışan santral kurulması kabul edilemez” dedi.

Uygarlıklar beşiği Anadolu’nun cennet köşelerinden Bursa ve çevresi, çok eski çağlardan beri yerleşimlere sahne olmuştur. Bölgede eski yerleşim alanlarının yarattığı uygarlıkların günümüzden 7 bin yıl öncesine gittiği, Ilıpınar Höyüğü kazılarında ortaya çıkmıştır. Höyükte yapılan kazılar sonucunda, MÖ. 5200 yıl öncesine dek inen bir yerleşim alanı bulunmuştur.

Bursa’nın 7 km. kuzeyinde Demirtaş nahiyesinin 2,5 km. güneyinde, 90 m. çevresi 5 m. yüksekliği olan “Demirtaş Höyüğü” yer almaktadır. Bu höyükte genellikle elde, az miktarda da çarkta yapılmış kâse, küp ve testilere ait seramik parçaları bulunmaktadır. Bunlar erken bronz çağdan kalmış olup MÖ. 2500’lü yıllara tarihlenir.

Kentin 14 km batısında, Çayırköyü’nün 1 km güneybatısındaki “Çayırköy Höyüğü’nün” boyutları da Demirtaş Höyüğü ile aynıdır. Burada bulunan seramik parçalarında gri, kırmızı, kahverengi ve siyah renkler hakimdir. Bulunan seramik parçalarının önemli kısmı elde, çok azı ise çarkta yapılmıştır. Höyüğün en eski buluntusu MÖ. 2700 yılına aittir.

MÖ. 3. yüzyılda Bithynialılar ve Prusiaslılar tarafından kurulan kentin ilk adı “Prusa” idi. Yazılı kaynaklarda “Bitinya” olarak da geçen Bursa ve çevresinin en eski yerleşimleri İznik Gölü çevresindedir. Sadece İznik Gölü çevresinde, taş devirlerinde kurulduğu anlaşılan yedi önemli höyük bulunmaktadır. Bunlardan Orhangazi yakınlarındaki Ilıpınar ve onun 750 m. kadar doğusundaki Hacılartepe Höyüğü, Orhangazi-İznik yolunun Yeniköy altı mevkiinde Tepecik Höyüğü, İznik Gölü’nün doğusunda ise Körüstan, Üyücek Tepe, Höyücek ve Karadin höyükleri bulunmaktadır.

İnegöl kent merkezinde, Cumatepe höyüğü ile 3 km doğusunda bulunan Doğutepe Akhisar höyükleriyle Yenişehir Babasultan Höyüğü tarih öncesi devirlere ait yerleşimleri işaret etmektedir. Demirtaş Köyü Höyüğü ile M. Kemalpaşa’nın Dorak Köyü ile Tahtalı Köyü’ndeki kalıntılar, Bursa bölgesinin en az beş bin yıllık önemli bir uygarlık alanı olduğuna işaret etmektedir.

Kaynak: Diyarbakır Söz