Cezaevi firarisi intihar etmiş

İZMİR'in Karabağlar İlçesi'nde, cezaevi firarisi Maruf Bilici'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Moldova uyruklu kız arkadaşı Elena E., 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı.

Cezaevi firarisi intihar etmiş
5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim önüne çıkan genç kadın suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, Ankara Polis Kriminal Laboratuvarı'ndan gelen raporda, olayda kullanılan silahta genç kadının parmak izlerinin çıkmaması üzerine tahliye kararı verip duruşmayı erteledi
Olay, geçen 1 Aralık'ta Oyak Sitesi 2/13 Sokaktaki apartmanın 8'inci katında meydana geldi. Bir kişinin tabancayla göğsüne ateş ettiği yönünde ihbar alan polis söz konusu adrese gittiğinde, üzerinden A.Y. adına düzenlenmiş sahte kimlik çıkan kişinin, bir süredir birlikte yaşadığı Moldova uyruklu kız arkadaşıyla tartıştıktan sonra tabancayla göğsüne ateş ederek yaşamına son verdiğini belirledi. Yapılan incelemede, ölen kişinin 23 yaşındaki Maruf Bilici olduğu belirlendi. Bilici'nin cezaevi firarisi olduğu da tespit edildi. Gözü önünde yaşanan olayın ardından sinir krizine giren Moldova uyruklu Elena E., gözaltına alındı. Polis, ilk başta olaya intihar olarak not düştü. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen genç kadın tutuklandı.
Cumhuriyet Savcısı Murat Veysel Sular, iddianamede, olayın oluş şekli, savunma ve alınan beyanlar, maktülün intihar etmek için eğilerek göğüsüne bitişiğe yakın mesafeden tabanca ile ateş etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, süphelinin vücudundaki yaralanma bulgularından yola çıkarak, şüphelinin arbede sırasında maktülün elindeki tabancanın tetiğine basarak kasten öldürdüğüne dair yeterli suç süphesi bulunduğunu belirtip, Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten öldürme'suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.
İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesideki duruşmaya, hakkında müebbet hapis cezası istenen Rusya Federasyonu vatandaşı Elena E. ölenin yakınları ve tarafların avukatları katıldı.
Ersöz, savunmasında memleketi Rusya'da 2 yıllık Adalet Meslek Yüksek Okulunu bitirdiğini, 10 yıldır Türkiye'de yaşadığını, bir Türkle evli olduğunu, eşinin 2 yıldır cezaevinde bulunduğunu, Maruf Bilici ile 1 yıl önce bir diskoda tanışıp birlikte yaşamaya başladığını anlattı.
Suçlamaları kabul etmeyen ve olayın intihar olduğunu söyleyen Elena E., “Bir yıldır kiraladığımız evde birlikte oturuyoruz. Maruf, cezaevi firarisiydi. Ben de fuhuş yaptırdığım için sahte kimlik kullanıyorduk. Maruf, başkasıyla evliydi ve iki çocuğu vardı. Benim ülkeme gitmemem için sürekli tehdit ediyordu. Kendisinden kurtulmak için hamile olduğumu söyleyince, aramızda yine tartışma çıktı. Test yaptırmak için hastaneye gittik. Tahlil sonucunda hamile olmadığım ortaya çıktı. Beni bir taksiye bindirip ağabeyinin evine gönderdi. Alkollüydüm. Telefonla kendisini aradım, açmayınca eve gittim. Silahı eline alıp, yine tartışmaya başladık. Aramızda arbede çıktı. Problemleri olduğundan, sürekli kendisini öldüreceğini söylüyordu. Olay günü de alkollüydü ve uyuşturucu almıştı. Sağ elindeki silahı önce, benim karnıma ardından kendi göğsüne dayadı. Benim de sol elimden tutup, o şekilde intihar etmek istediğini söyledi. Kendisi bana 'sen silahtan tut beni öldür' diyerek ısrar etti. Ben böyle bir şey yapamayacağımı söyleyip, geri çekilip, koltuğa oturdum. Üzerime eğilerek düşünce, silah bir anda patladı. Ben kendisini neden öldüreyim? Kardeşlerine de intihar edeceğini söylüyordu. Adaletinize sığınıyorum" dedi.
Baba Mehmet Bilici, ise “Oğlum dürüst bir insandı. Bir karıncayı bile inciltmezdi. Sanıktan şikayetçiyim" dedi. Ölenin kardeşi Uğur Bilici ise, "Sanık kardeşimle birlikte yaşıyordu. Sanık, internette eskort sitesi kurdu. Kardeşimin de aranması vardı. Tehdit edip polise yakalatacağını belirtip yanından ayırmıyordu. Sanık, olay gecesi hastaneden benim evime alkollü geldi. Kardeşimin oturduğu eve gitmek için ısrar edince gitmesine izin verdim. Olayı sonradan duydum. Kardeşim sanığın baskılarından çok bunalmıştı. Bu yüzden alkol almaya başladı. Kardeşimin ölümünden sanık sorumlu. Hatta, onu öldürtmek için kiralık katil bile tutmuştu. Kardeşim ile birlikte otopark işletiyorduk. Gelirimiz çok iyiydi. Kardeşimi bıraksın diye kendisine para bile verdik. Ama o bir türlü kardeşimin yakasını bırakmadı. Kendisinden şikayetçiyim" dedi.
Savcı Fatih Genç, sanığın yurtdışı veyahut adli kontrol şartı ile tahliye edilmesi yönünde mütaala verdi. Kısa bir aranın ardından, mahkeme başkanı Hüseyin Yaşar Özyavuz, Ankara Polis Kriminal Labarotuvarı'ndan gelen balistik incelemede, olayda kullanılan silahta sanığın her hangi bir parmak izinin olmadığının tespit edildiğini belirtip koşulsuz tahliyesine karar verip, duruşmayı erteledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz