Cumhurbaşkanı Erdoğan Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'nde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı bağlantı yaparak katıldığı Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Seçim döneminde depremzedelere bedava ev sözü verenler hem sözlerini hem de Hatay'la birlikte diğer şehirlerimizin de yolunu unuttu. Bugün temellerini attığımız projelerimizle birlikte Hatay'ın kent meydanının, şehir merkezinin inşası için de ilk kazmayı vuruyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'nde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelerin unutulmadığını vurguladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin de yer aldığı programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canlı bağlantısıyla, Hatay'da 5 bin konut ve iş yerinden oluşan kentsel dönüşüm projelerinin temeli atıldı.

"BEDAVA EV SÖZÜ VERENLER HEM SÖZLERİNİ HEM DİĞER ŞEHİRLERİMİZİN YOLUNU UNUTTU" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Depremin üzerinden 209 gün geçmiş olsa da yüreklerimizde açtığı yaralar hala tazeliğini koruyor. Enkazların altında kalarak aramızdan ayrılan hiçbir insanımızı unutmadık unutmayacağız. Depremin ilk günlerinden itibaren bu konudaki hassasiyetlerimizi gösterdik. Deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık. Seçim döneminde depremzedelere bedava ev sözü verenler hem sözlerini hem de Hatay'la birlikte diğer şehirlerimizin de yolunu unuttu. Biz ise depremzede şehirlerimizi ziyaret ederek hem vatandaşlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirdik hem de yürütülen çalışmaları yerinde görme imkanı bulduk. Aynı şekilde şov peşinde koşan deprem turistleri çekip gittikten sonra bile Hatay'la kardeş ilan ettiğimiz 94 belediyemiz başkanları ve ekipleriyle Hatay halkının yanında olmaya devam etti" dedi.

"DEPREMİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ ALLAH'IN İZNİYLE AYAĞA KALDIRMAKTA KARARLIYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Depremin siyasetini ve istismarını yapanlardan değil depremzedelerimizin acılarını paylaşanlardan, yüreklerine omuz verenlerden olduk. Sırf oy tercihlerinden dolayı depremzedelerimize hakaret edenlerden değil, siyasi görüşüne bakmadan 85 milyonun tamamını kucaklayanlardan olduk. Hatay'ımızı en son 28 Mayıs seçimlerinden 1 hafta önce ziyaret etmiş hem sizlerle dertleşmiş hem de Defne Devlet Hastanesi'ni açmıştık. Birilerinin tek kare fotoğraf üzerinden aleyhinde adeta bir linç kampanyası yürüttüğü hastanemiz, sahadaki zorluklara rağmen o günden bugüne Hataylı kardeşlerimize hizmet ediyor. Diğer sağlık projelerimizin de takibini yapıyoruz. Söz verdiğimiz şekilde inşallah onları da şehrimize kazandıracağız. Deprem bölgesini sadece fotoğraflardan görenler, 11 ilimizi etkileyen afetin büyüklüğünü anlamakta zorlanıyor. Özellikle depremin hemen ardından bölgeye yaptığımız ziyaretlerde nasıl bir tabii afetle karşı karşıya kaldığımızı görmüştük. Hatay ve ilçelerinin asrın felaketini yaşadığı tartışma götürmez bir gerçektir. Aynı şekilde devletimizin tüm sıkıntılara rağmen depremin yaralarını sarma konusundaki iradesi ve çabaları da bir başka hakikattir. Ekonomisi ne kadar güçlü olursa olsun böyle büyük bir felaketin altından kalkabilecek ülkelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Şu hususun altını çizerek tekrar ifade etmek isterim. Çeşitli zorluklarla, sorunlarla, irademizi aşan bazı hususlarla karşılaşsak da depremin yıktığı şehirlerimizi Allah'ın izniyle ayağa kaldırmakta kararlıyız. Afet bölgesinde yaşayan kardeşlerimizin sıkıntılarını çok iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızın kalıcı konutlara kavuşma isteklerinin de farkındayız. Biz de bu talep ve beklentileri karşılamak, sizleri bir an önce güvenli ve yeni yuvalarınıza kavuşturmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kısa süre önce Kahramanmaraş ve Adıyaman'da canlı bağlantı yoluyla binlerce deprem konutunun temelini attık. Aynı sevinci bugün siz Hataylı kardeşlerimizle yaşıyoruz" diye konuştu. 

"HATAY'IN KENT MEYDANININ, ŞEHİR MERKEZİNİN İNŞASI İÇİN DE İLK KAZMAYI VURUYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatay'da 254 bin 195 konut zarar görmüştü. Şu anda Hatay'da 32 bin 600 konut 7 bin 800 köy evi ve depo olmak üzere toplam 40 bin 400 bağımsı bölümün inşası devam ediyor. Bugün bunlara yenilerini ekliyoruz. Toplam 5 bin bağımsız bölümün temellerini atıyoruz. Antakya'da zarar gören Uzun Çarşı'yı ihya etmek için 600 dükkanı, Antakya Atatürk Caddesi'nde yerinde dönüşüm kapsamında konut ve dükkandan oluşan 3 bin 500 bağımsız bölümün Arsuz'da rezerv alanlarda 900 bağımsız bölümün yapımına başlıyoruz. Bugün temellerini attığımız projelerimizle birlikte Hatay'ın kent meydanının, şehir merkezinin inşası için de ilk kazmayı vuruyoruz. Yerinde dönüşüm projemize Hataylı kardeşlerimizin gösterdiği ilgiden memnuniyet duyuyoruz. Projemiz, Hatay merkez ve ilçelerinden toplam 86 bin kişi başvuru yaptı. Proje kapsamında biz hem hibe hem de kredi desteği vereceğiz. Vatandaşımız da bakanlık desteği ve teşvikiyle evlerini yapacak. Vergi, harç, yapı denetim gibi her türlü masraftan muaf olacaklar. Bakanlığımız ruhsattan meskene kadar tüm süreci denetleyecek. Böylece inşa edilen konutların depreme dayanıklılığıyla ilgili zihinlerde hiçbir soru işareti oluşmayacak. Hatay Havalimanı'nın projesi tamamlandı. Kısa sürede yapımına başlıyoruz. Şehrimizin her türlü meselesi gibi, diğer projelerin de yakın takibimde olduğunu bilmenizi istiyorum. Rabbim bizleri her türlü afetten muhafaza buyursun diyorum. Bu duygularla bir kez daha deprem şehitlerimize Allah'tan rahmet, kalanlara sağlıklı ve huzurlu bir hayat diliyorum" dedi.

BAKAN ÖZHASEKİ: DEPREM ÜLKESİYİZ, BUNA GÖRE YAŞAMALIYIZ

Hatay Kentsel Dönüşüm Projesi Toplu Temel Atma Töreni'nde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Anadolu coğrafyasının dünyanın en eski yerleşim yeri olarak bilindiğini belirterek, "Mezopotamya ve Anadolu toprakları İnsanlar buralarda topluca yaşamışlar, medeniyetler kurmuşlar. Cennet gibi bir vatana sahibiz. Ancak dezavantajımız biz bir deprem ülkesiyiz. Bunu bilmeliyiz ve buna uygun yaşamalıyız. Himalaya'lardan başlayarak, Alp’lere doğru uzanan çizgi üzerinde 5 tane riskli ülke var diye bütün dünya biliyor, birisi de Türkiye. Bizim bu coğrafyamızda son yüzyıl içerisinde 6 ve üzerinde yıkıcı şiddetteki deprem sayısı karada 60'ın üzerinde. Denizlerimizi de sayarsak yaklaşık 230 tane deprem var. Bu süreç içerisinde kaybettiğimiz canlarımızın sayısı 130 bin. Maddi hasar söylemeye gerek yok, milyarlarca dolar. Onun içindir ki bizler bir deprem ülkesi olduğumuzu bileceğiz ve ona göre hareket edeceğiz. Birinci ve ikinci derecede deprem kuşağında yaşayan toplam bölgemizin oranı da yüzde 66. Nüfusumuzun yüzde 70'ten fazlası da birinci ve ikinci derecede deprem kuşağında yaşıyor. O zaman bizim her ne yaparsak, bu gerçekliği bilerek yapmamız icap ediyor" dedi.

'327 BİN AİLE EVLERİNİN DIŞINDA'

Depremden sonra 1 milyon 900 binden fazla vatandaşın evlerinin dışında olduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vatandaşlarımızın 500 binden fazlası konteyner kentlerde yaşıyor. 1 milyon 300 bin kadar vatandaşımızın da 327 bin aileye tekabül ediyor, onların da kira paralarını veriyoruz. Yani evlerinde oturamayan, dışarıda kalan ve durumu şimdilik idare eden 1 milyon 900 bin vatandaşımız var. Biz bakanlık olarak kendi kendimize söz verdik. Bu vatandaşlarımız evine dönünceye kadar huzurla evlerinde oturuncaya kadar bize tatil haram olsun dedik. Gece- gündüz demeyelim elimizden ne gelirse yapalım, hiç değilse bu dünyada bir vicdani sorumluluk hissetmeyelim, Cenabı Allah'ın da huzuruna yüz akıyla çıkalım diye ahdettik" diye konuştu.

'TOKİ MARİFETİYLE DENETLEYECEĞİZ'

Rezerv alandaki yapıların dışında yerinde dönüşümü de teşvik ettiklerini anlatan Bakan Özhaseki, "Biz elimizden ne geliyorsa yapacağız. Buralarda tip, sözleşmeler de vereceğiz. Örnek projeler de vereceğiz. Vergiden, harçtan muaf kılıyoruz zaten. Yapı denetim firmalarına da gitmenize gerek yok. Biz TOKİ marifetiyle bütün binaların yapımını da denetleyeceğiz. İş yapıldıkça destek vermeye, para vermeye ve yerinde de bir an önce işleri de yapmaya çalışacağız. Eğer bunu hızlı yapabilirsek, emin olun çok hızlı bir şekilde Hatay, eski canlı haline dönecek. Buraları hızlandırabilirsek, bizim mühendisimiz, bizim mimarımız iş bulmuş olacak, işçimiz iş bulmuş olacak. Yerelde inşaat sektörüne hizmet sağlayan 140 kadar grup var. Onlar da üretimlerini artıracaklar. Kapı yapan da, pencere yapanlar, lavabo satan da başka türlü inşaata malzeme veren esnaflar da canlanmış olacak. Bir an önce buradaki dönüşüm sağlanınca insanların yeniden Hatay'a dönmeleri de hızlanmış olacak. Ekonomide bir noktada buralarda inşallah çok hızlı bir vaziyette eski haline dönecek diye düşünüyoruz" dedi.

'25 BÖLGEDE İMAR YETKİSİ BAKANLIĞIMIZDA'

25 yerde imar yetkisini bakanlık olarak aldıklarını, hassasiyetle işleri takip ettiklerini belirten Bakan Özhaseki, "Belediyeler de başka türlü bir düşünceyle şu söyleyeceğim konularda yanlış bir hareket içinde olmasın. Zaten 25 yerde imar yetkisini bakanlık olarak aldık. Hassasiyetle de işlerimizi takip ediyoruz. Kırmızı çizgilerimiz var diye ifade ediyoruz. Birincisi fay hatlarının geçtiği yerlerde, fay kırığının bulunduğu yerlerde asla ve asla yapı olmayacak, yapı yasak. Çünkü aşağıdan öyle bir enerji geliyor ki, siz üzerine kalın çeliklerden bile bina inşa etseniz onu kaldırıp atıyor, büküp eziyor. Öyle bir enerji geliyor aşağıdan. Herhalde sosyal medyada görmüşsünüzdür. Devlet Demiryolları'nın raylarını bile bükmüş bir şekilde bir enerji geliyor. Siz hala fay kırıklarının olduğu yere ısrar eder misiniz? Ederseniz kendi mezarınızı, kendi kabrinizi kendiniz yapmış olursunuz."

'DOĞRU NEYSE ONU YAPIN'

Zeminin sıvılaştığı yerlerde asla yapı yapılmayacağını ifade eden Bakan Özhaseki, "Dere yataklarının olduğu yerde de yapı yapılmasına izin vermeyeceğiz. 'Efendim vatandaş çok ısrar ediyor. Biz de ne yapalım yerel yöneticiyiz. Oy peşindeyiz, bize oy versinler diye boynumuzu büküyoruz.' Yok arkadaşlar öyle bir şey yok. Kamu yöneticisi dik durur, vicdanına uymayan hiçbir iş yapmaz. Mevzuatın dışında hiçbir iş yapmaz. Eğer siz gelen baskılara dayanamayıp, yanlış işler yapacaksanız, Allah rızası için her kimseniz bir daha aday olmayın lütfen. Doğru neyse onu yapın, hak neyse onun yanında olun ki bu milletin canı bir daha yanmasın. Mimarlıktan başlayarak, çizimden başlayarak, binanın son aşamasına kadar yapımında sıfır toleransın kullanılması lazım. Özellikle orta hasarlı binaların durumu soruluyor. Mevzuat gereği gidip raporunu alır, kendine göre hesaplarını yapar, belediyede ruhsatını alır güçlendirebilir, bir sorun yok. 2 büyük şiddetli depremden sonra 16 bin civarında artçı depremden bahsediliyor. Bu depremlerin her biri binalarımızı yordu. Ciddi bir depreme dayanmaz. Cumhurbaşkanımızla görüştük, orta hasarlı binaları güçlendirmek gibi bir dertle lütfen uğraşmayın. Zaten başa bela bir iştir. Tüm kolonları, kirişlerin kenarını açacaksınız, günlerce demir döşeyeceksiniz, betonlar dökeceksiniz. Aylarca zor iş. Bize soruyorsanız o binaların hepsini biz ağır hasarlı gibi görmeye razıyız. Üzerimize ağır yük var. Bu kadar konutun karşılığını biz yapacağız. Orta hasarlıları da ağır hasarlı gibi görüp, bunun içerisine koymaya biz razıyız. Onu da hak sahibi yapacağız. Onun emrinizi buradan vereceğiz inşallah" diye konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Çok Okunan Haberler