Danıştay’a 'infaz yönetmeliği iptal' başvurusu

ÖHD, tutukluların infazını yakan yönetmeliğin Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, durdurulması ve iptali için Danıştay'a başvurdu.

Danıştay’a 'infaz yönetmeliği iptal' başvurusu

Resmi Gazete'de 29 Aralık 2020'de yayımlanan ve 1 Ocak'ta da yürürlüğe giren "Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğe” karşı tepkiler sürerken, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Danıştay’a başvurdu. ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker tarafından yapılan başvuruda, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve uluslararası sözleşmelere aykırı olması nedeniyle yönetmeliğin durdurulması ve iptali talep edildi.

'HUKUK DEVLETİ' İLKESİ

Anayasa'nın 2’nci maddesinde “hukuk devleti” ilkesi devletin temel niteliği olarak düzenlendiğinin hatırlatıldığı başvuru dilekçesinde, yönetmelikle tutukluların haklarının ihlal edildiği ve özgürlüklerinin yeniden kısıtlandığı belirtilerek, "Yönetmeliğin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte kanuni bir yargılama olmaksızın yetki gaspı ile idare ve gözlem kurulu, mahkemelerin yerine geçerek verdiği kararlarla hükümlülerin yeniden cezalandırılmasının önü açılmış ve bu uygulamalara karşı da ne yazık ki gidilebilecek hukuki yollar da etkisiz hale getirilmektedir. Bu haliyle Anayasanın 2’nci maddesinin yanı sıra yine Anayasanın 36’ncı maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti hakkı da ihlal edilmektedir" denildi.

ÖZGÜRLÜK HAKKI İHLALİ

Yönetmeliğin asıl amacının ceza infaz kurumlarında bulunan tutukluları ikinci kez yargılamak ve cezalandırmak olduğunu tespitine yer verilen dilekçede, "Yönetmelikle Anayasanın 19’uncu maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile AİHS'in 5’inci maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edilmektedir" diye belirtildi. Başvuruda, yönetmeliğin Anayasa'nın 10, 13, 19,36, 38’inci maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5, 6, 7 ve 14’üncü maddesine aykırı olduğuna dikkat çekilerek, yönetmenliğin yasal dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunun altı çizildi.

HAK KISITLAMASI

"Davaya konu idari işlemin uygulanmasıyla ceza infaz kurumlarında bulunan tüm hükümlülerin infazları yanmakta ve tahliye olmaları gerekirken tahliyeleri engellenmektedir" ifadelerine yer verilen başvuruda, şunlar kaydedildi: "Bu haliyle İdare ve Gözlem Kurulu, aslında yargılama makamı yerine geçerek yeniden bir yargılama yapmakta verilen kararlarla da hükümlülerin yeniden cezalandırılmasına sebebiyet vermektedir. Bahsettiğimiz düzenleme ile getirilen kurallar, niteliği itibariyle yönetmeliğin içeriğinde belirtilen sözde amaçtan uzak olup hükümlülerin var olan haklarını elinden almaya dönüktür. Bu yönetmelik, hükümlülerin maruz kaldığı, hükümlü olmanın getirdiği doğal sınırlamaların yanı sıra yukarıda ayrıntılı izah ettiğimiz üzere, hükümlü olmanın dışında kalan haklarını da kısıtlayan bir düzenlemedir.”

HUKUKA AYKIRILIK

Söz konusu bu idari işlemlerin uygulanmasıyla birlikte güç ve telafisi olanaksız zararlara yol açtığı belirtilen başvuru dilekçesinde, “Bunun yanı sıra bu idari işlemler açıkladığımız üzere açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere bu iki şartın birlikte oluşması durumunda ivedilikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi gerektiği açıktır. Bu anlamda İYUK (İdari Yargılama Usulü Kanunu) Madde 27/2'ye göre davaya konu somut uyuşmazlıkta; uygulanmakla etkisi tükenecek olan bir idari işlem söz konusu olduğundan ve daha fazla mağduriyetin meydana gelmemesi için mahkemece idarenin savunması alınmaksızın ivedilikle işlemin yürürlüğünün durdurulması gerekmektedir" denildi.

İPTAL TALEBİ

Anayasa, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, uluslararası sözleşmeler, ulusal ve uluslararası yargı içtihatlarının hukuki sebep olarak gösterildiği başvuru dilekçesinde, “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliği”nin yürütmesinin durdurulmasına ve sonrasında iptali yönünde, aksi halde yönetmenliğin 6, 9, 14, 16, 24,31 ve 37’inci maddenin tamamı ile 10'uncu maddenin 1'inci fıkrası, 15'inci maddenin 2 ve 6'ncı fıkraları, 17'inci maddenin 2 ve 3'üncü fıkraları, 32'inci maddenin 1, 2, 3, 4, 5, 6’ncı fıkraları, aynı maddenin 7’nci fıkrasının a, b ve c bentleri, 33'üncü maddenin 5 ve 6’ıncı fıkralarının yürütmesinin durdurulması ve sonrasında iptali talep edildi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler