Özel hayatın gizliliği kararı

Yargıtay'dan 'sadakatsiz eş' davasında özel hayatın gizliliği ihlali kararı

Özel hayatın gizliliği kararı

Eşinin sadakatsiz davranışlarından şüphelenip Aile Mahkemesi'ne başvuran kadın, mahkeme heyetine de CD ile kocasının görüntülerini delil olarak sundu. Yargıtay, sadakatsiz kocanın özel görüntülerinin elde ediliş şeklinin yasalara aykırı olduğuna hükmederek davayı bozdu.

Bir süredir geçimsizlik yaşayan genç çift, 3. Aile Mahkemesi'nde karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı karşı davalı kadın, bir süre takip ettiği kocasının özel hayatına dair görüntüleri içeren CD'yi mahkemeye sundu. Mahkeme, kocanın kusurlu olduğuna hükmedip kadın lehine nafaka kararı verdi. Kararı erkek temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Davanın temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, taraflar evli bile olsalar özel hayatlarının korunması gerektiğinden, erkeğin özel hayatının CD'ye kaydedilmesinin 'özel hayatın gizliliğini ihlal eder' ve 'hukuka aykırı delil' niteliğinde olduğuna hükmetti.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ

Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:

"Mahkemece davacı-karşı davalı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan CD hükme esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıası kusur olarak yüklenilmişse de, CD'nin erkeğin 'Özel hayatının gizliliği' ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı delil hükme esas alınamaz. CD'nin hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle davalı karşı davacı erkeğe sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış vakıasının kusur olarak belirlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yerel mahkemenin boşanma hükmü, taraflarca temyiz edilmeyip, 02.03.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı-karşı davalı kadının yargılamanın devamı sırasında 15.09.2018 tarihinde evlendiği anlaşılmakla, evlendiği tarihten sonra yoksulluk nafakasının talep edilmeyeceği ancak evlenme tarihine kadar yoksulluk nafakası alabileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir."

Kaynak: Diyarbakır Söz