Pakistan'ın 76. bağımsızlık yıl dönümü, ülkenin Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen törenle kutlandı.
Büyükelçi Cüneyd'in Pakistan bayrağını göndere çekmesiyle başlayan törene çok sayıda davetli katıldı.
Törende yaptığı konuşmada Pakistan'ın 76 yıl önce bugün bağımsızlığını kazandığını anımsatan Cüneyd, ülkesinin kurulduğu yıllarda okuma yazma oranının düşüklüğü ve finansal sıkıntılar gibi birçok sorunla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti.
Cüneyd, ülkesinin tüm engellere rağmen 76 yıl boyunca uzun bir yoldan geçerek bugünlere geldiğini ifade etti.
Bir ulusun geleceğe yürüyebilmesi için refah düzeyinin yüksek olması, hem ekonomik hem de askeri yönden gelişmesi gerektiğini vurgulayan Cüneyd, Pakistan'ın nükleer kabiliyete sahip tek Müslüman ülke olduğunu ve bu nükleer kabiliyetin barışçıl amaçlar için dizayn edildiğini söyledi.
Büyükelçi Cüneyd, kuruluşundan bu yana Pakistan'ın dış politikasının temellerini eşitlik, egemenlik ve barış içinde bir arada yaşama gibi prensiplerin oluşturduğunu dile getirdi.
Keşmir meselesinin tarihi sürecine değinen Cüneyd, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Keşmir'in geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesine ilişkin önergesinin Hindistan tarafından kabul edilmediğini belirtti.
Cüneyd, Hindistan'ın BMGK önergesini kabul etmemesi nedeniyle Keşmir sorununun çözüme kavuşturulamadığını dile getirerek, "(Keşmir) Sorun henüz çözülemedi. Bu sorun büyük olasılıkla en zor ve söyleyebilirim ki acı verici bir sorun ve çözüme kavuşturulması gerekiyor çünkü artık bu, bir toprak sorunu değil ve insani bir trajediye dönüşüyor." dedi.
Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğun tarihine değinen Cüneyd, iki ülke arasındaki kardeşliğin uzun yıllara dayandığını belirtti.
Cüneyd, iki ülke halklarının birbirlerine duyduğu sevgiye işaret ederek, "Birbirimizi (Türk halkı ile Pakistan halkı) neden sevdiğimiz, birçok kişinin anlamadığı bir mesele fakat biz birbirimizi seviyoruz." diye konuştu.
Türkiye ile Pakistan arasındaki benzerliklere dikkati çeken Cüneyd, iki ülkenin bulundukları konum nedeniyle coğrafi farklılıklarının dışında kültür, yemek ve yaşantı gibi konular başta olmak üzere diğer alanlarda benzerliklerinin olduğunu vurguladı.
Büyükelçi Cüneyd, Türkiye'nin Pakistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden olduğunu, çok samimi ilişkiler yürüttüğünü ve şair Yahya Kemal Beyatlı'nın ilk Türk Büyükelçi olarak ülkesine atandığını ifade etti.
"TÜRKİYE, PAKİSTAN'I MÜMKÜN OLAN HER YOLLA DESTEKLEDİ"
İki ülkenin deprem ve doğal afet gibi zor zamanlarda da hep birbirinin yanında olduğunu dile getiren Cüneyd, "Türkiye, Pakistan'ı mümkün olan her yolla destekledi. 1965 ve 1971 savaşı, Muzaffarabad depremi (2005) geçen yılki ve 2014'teki sellerde olduğu gibi. Pakistan da ne kadar zor şartlar olursa olsun Türkiye'nin yanındaydı. İster Kıbrıs (Barış Harekatı) ister, Gölcük depremi ve isterse bu yılki yıkıcı deprem gibi. Her zaman birbirimizin yanındaydık." ifadelerini kullandı.
Cüneyd, iki ülke ilişkilerinin zamanın sınırlarını aşan güçlü bağlara sahip olduğunu ve iki ülke halklarının kardeş olarak her zaman birbirini düşündüğünü söyledi.
Karaçi'de 2 Ağustos'ta MİLGEM Projesi'nin dördüncü ve son gemisi PNS TARIQ'ın suya indirilmesi törenine katıldığını kaydeden Cüneyd, "Savunma alanındaki işbirliğimiz bir örnek. (MİLGEM Projesi) Olağanüstü bir işbirliği örneğiydi. Gelecekte işbirliğimizin gelişmeye ve büyümeye devam edeceğine eminim." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı