Camilere bekliyoruz!

Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, okulların tatile girmesi vesileyle başlatılan yaz Kur’an kurslarında, çocukları Kuran öğrenmeye davet etti.

Camilere bekliyoruz!

Okulların tatile girmesi vesileyle başlatılan Yaz Kur’an kurslarında çocukları Kuran öğrenmeye davet eden Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, müftülük olarak her kategoride eğitim programlarının olduğunu, sadece yazın değil yılın tüm günlerinde hizmet vermeye hazır olduklarını söyledi.

Kur'an öğrenmenin önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Karabayır, "Kur’an-ı Kerim, dünya ve ahiret mutluluğu getirmesi, vazifelerimizin bildirilmesi için Peygamberimizle gönderilmiş olan en son kutsal kitaptır. Dolayısıyla bu kitabı okumak-okutmak, onu anlamak, anlaşılması için çalışmak, onun hükümleriyle amel etmek müminlerin boynunun borcudur. Çünkü biz dünyada ebedi kalmak için gelmedik. Kur’an baştan sona dünya hayatının esas hayat olmadığını, aslında ahiret hayatı olduğunu, ailemizle, çoluk-çocuğumuzla birlikte kendimizi ahirete hazırlamamızı emreder. Ümmeti Muhammed olarak Elhamdülillah en büyük nimet olarak Müslümanız, sahabe ve peygamberler diyarındayız. Bu vesileyle çocuklarımıza Kur’an-ı Kerim’i öğretmekle mesulüz. Hiçbir anne ve baba bu mesuliyetten kaçamaz. Bu çocuklarımız, hem madden ve manen korunacak hem de insanlığa, erdemli, inançlı birer nesil ve geleceğimizin teminatı olacaklar." dedi

"Çocuklar yeryüzünde gezen melekler gibidirler"

İl Müftülüğü olarak yaz Kur’an kurslarına yönelik program ve çalışmaları aktaran Karabayır, "17 Haziran'dan itibaren 9 Ağustos'a kadar 2 dönem, 4 + 4 şeklinde yaz Kur'an kursları düzenledik. Çocukluk döneminde öğrenilen şey unutulmaz. Çocukken ezberlediğimiz, öğrendiğimiz bilgileri mermere yazmış gibi unutmayız. Diyarbakır’ımızda bin 450 tane Kur'an kursumuz ve bin 400'e yakın yine camimizle birlikte Diyarbakırlı hemşerilerimizin hizmetindeyiz. Pazartesi çocukları bekliyoruz. Camilerimiz zaten melekler ile doludur, yeryüzünde gezen çocuklarımız da birer melek gibidirler. Camilerimizde, Kur'an kurslarımızda din görevlisi, imam hatip ve müezzinlerimiz bayan ve hoca kardeşlerimizle birlikte çocuklarımızı camiye bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Öğrenci sayımız 3 katına çıkmış"

Öğrenci sayısının her yıl daha da arttığına dikkat çeken Karabayır, "Özellikle 4-6 yaş Kur’an kurslarımızın halkımız tarafından rağbet görmesi bizi çok sevindiriyor. İki sene önce 4-6 yaş grubunda sayımız 2 bin 200 iken bu sene elhamdülillah 6 bine ulaşmış durumda. Kur'an kurslarımızı modern okullar gibi bir eğitim yuvası haline getirme çabamız var. Çocuklarımızın rahatlıkla kendilerine her türlü imkânın sağlandığı bir mekân olmasını istiyoruz. Hem eğlendikleri hem de dinlerini en sağlam bir şekilde öğrendikleri bir mekân olsun istiyoruz. Bu manada gayret gösteriyoruz, inşallah sayı daha fazla artacak. Geçen sene yaz kurslarına gelen öğrencilerimizin sayısı 65 bindi. Bu sene biz bunun 70 binden fazla olmasını bekliyoruz. Kur'an kursu sayılarımız da geçen seneye nazaran 209 artmış durumda." şeklinde konuştu.

Kurslara katılan bayanların da her açıdan önemine dikkat çeken Karabayır, "Halkımızın özellikle hanım kardeşlerimizin kışın kurslarımıza devam etmiş olması bizi mutlu ediyor. Çünkü toplumu yetiştiren yuvadır ve yuvanın sultanı da, çocukları büyüten, çocukların ilk öğretmenleri anneleridir. Annelik başka bir duygudur, önemli bir olgudur. Bunun bilincinde olan bir anne zamanın sultanlarını, idarecilerini, âlimlerini, ediplerini yetiştireceği için çok önemlidir. Bizler bu manada kadınları sahiplenmek durumundayız." diye belirtti.

"Çocuklarımız hem okula gidecek hem de hafızlık yapacaklar"

Hafızlık alanında ciddi çalışmalarının olduğunu belirten Karabayır, "Camilerde kışınd a Kur'an dersleri devam ediyor ve bu alanda da 7 binden fazla öğrencimiz var ama esas öğrencilerimiz bizim Kur’an kurslarında hafızlık yapan öğrencilerimizdir. Şu anda 600'ün üzerinde öğrencimiz hafızlık yapıyor ve inşallah artacak. Çocuklarımız hem okula gidecekler, barınabilecekler hem de isterlerse hafızlık yapmış olabilecekler. Şu anda 800 tane kızımızın çok rahatlıkla barınabileceği Kur'an kursu binalarımız var ama erkeklerimiz için az. Hafızlık Kur'an kurslarımızın temelleri atıldı, inşallah bir sonraki seneye kızlara olduğu gibi erkek öğrencilerimizin de hem hafızlık yapabilmelerini hem de örgün olarak istedikleri okula gidebileceklerini sağlayacağımız mekânlarımız olacak." dedi.

"Kur’an’ı, Resulullah’ı ve sünnetini çocuklarımıza öğretmekle mesulüz"

"Pazartesi gününden itibaren annelerinin babalarının göz bebeği olan yavrularımızı büyükleri, abileri, amcaları olarak camilerde bekliyoruz." diyen Karabayır, "İnşallah bu sayının 70 binden fazla olmasını bekliyoruz. Çünkü bir milyon 700 bin nüfusu olan Diyarbakır’ımızda 70 bin öğrencinin olması az, bunun artması lazım. Bütün kitapları, bilgileri okuyoruz-okutuyoruz, çocuklarımız üniversite imtihanına, yarınlara hazırlıyoruz. Maddi yarınımız olduğu gibi dünyanın yarı da ahirettir, çocuklarımızı da yarına hazırlamak durumundayız. Eğer anne-baba olarak Kur’an-ı Kerim’in manasını, Resulullah’ı ve sünnetini çocuklarımıza öğretmezsek Allah indinde mesul oluruz." ikazında bulundu.

"Cami cemaatimiz çocuklardan rahatsız olmamalılar"

Cami cemaatine tavsiye ve ricalarda bulunan Karabayır, "Çocuklarımızı maddi ve de sağlık açısından ne kadar önemsiyorsak manevi olarak da sağlıklı büyümelerinin, her türlü mikrop sayabileceğimiz manevi mikroplardan korumanın tek yolu Kur'an ile kuşanmaktır. Diyarbakır’ımızın güzel insanları bu manada her ilden çok daha fazla duyarlı olacaklarına inanıyorum. İnşallah bu yaz camilerimiz, sokaklarımız cıvıl cıvıl olacak. Cami cemaatimiz çocuklardan rahatsız olmamalılar. Camilerde eğer çocuk yoksa o cami vazifesini yapmıyor demektir. Çünkü camii sadece içinde ibadetinin yapıldığı, namazın kılındığı bir yer değil, içerisinde Kur'an okunduğu-okutulduğu, anlaşılsın diye derslerin verildiği bir mekândır. Dolayısıyla sadece ibadeti yapacak kadar işlevselliğini kaybetmiş durumdayken bir de çocuklarımızı kabul etmemek gibi bir gaflet bizi sorumlu kılar ve bu büyük bir vebaldir. Çocukluk gereği ufak tefek yaramazlık yapsalar büyüklerimiz onu sabırla karşılamak durumundalar ve çocuklarımıza ruhlarında, hayallerinde cami ile ilgili tatlı hatıralar bırakmak zorundalar. Bir çocuğa 'arka safa geç' diye kızdıysanız o çocuğu kaybettiniz demektir. Çünkü hepimizin hayatında camilerde yaşadığınız olumlu ya da olumsuz hatıralar var. Çocuk tebessümle karşılandıysa, camide tatlı bir şekerle, dille bağrımıza bastığımız da o çocuk artık kazanılmış demektir. Cami denildiği zaman o tebessüm akla gelecektir ama eğer tam tersi olmuşsa çocuk camiden kopup gidebilir ki örnekleri doludur." ifadelerini kullandı.

Karabayır, "Formun Üstü

Allah'ın kendilerine camide namaz kılmayı lütfettiği o güzel nur yüzlü abilerimiz, amcalarımız yaz boyunca ceplerinde şekerleri, tatlı dilleri olsun, çocuklarla özenli bir şekilde ilgilensin. Çünkü bu dini yaşamak, anlatmak sadece seydaların, âlimlerin, hocaların işi değil; kelime-i şehadet okuyan her Müslümanın vazifesidir. Camilerimizi güzelleştirelim. Öğrencilerimiz, şuurumuz, bilgimiz, Kur'an'a ve Resulullah’a olan aşkımız daha da artsın. Batılı tarif edenler, anlatanlar, canlarını feda edenler kadar müminler şuurlu olmazsa Allah bize zafer vermez, güçlü kılmaz. Kur'an ve Sünnet etrafında kardeş olursak, Allah bizi kardeş olarak gördüğünde bize her türlü rahmetini, mağfiretini, gücünü ve kuvvetini nasip edecektir. İşte o zaman tarihte olduğu gibi yine en güçlü Muhammed Mustafa'nın ümmeti olacaktır." şeklinde konuştu.

"Kur'an öğrenmeme bahanesi vefat etmiş durumdadır"

Yaz Kur'an Kursları haricinde diğer zamanlarda da her kategoride hizmet verebildiklerini hatırlatan Karabayır, şunları söyledi:

"Şimdi bizim 4-6 yaş yaz-kış kursumuz var. Yazın bu iki kurslarımıza 20 yaşına kadar olan bütün öğrencilerimiz gelecek. 20 yaş sonrası içinde camilerde Kuran eğitimi dediğimiz ayrı bir ders programımız var. Sadece 4-6 yaş değil, camilerimizde yaş sınırı yok. Yazın bize resmi olarak kayıt yaptırıp yaz kursunda 2 dönem ders alacak çocuklarımız olduğu için bu yaş aralıklarında çocuklarınız gelebilecekler. Diğer yaş gruplarında da; herhangi bir 12 kişilik bir grup Kur'an, siyer, fıkıh, tecvit öğrenmek istiyoruz dediklerinde biz onlar için 7/24 haftanın her günü ders yapabiliyoruz. 6,18 saatlik ders programlarımız var, Allah'a şükür bunların hepsini yapabiliyoruz. Yani şunu sesleniyorum; her yaş grubu camilerde ve Kur'an kurslarımızda her saatte istedikleri kadar ders alabilirler. Artık Kur'an öğrenmeme bahanemiz vefat etmiş durumdadır."

Kaynak: Diyarbakır Söz