Canlı bomba mağduru mühendis felç kalma riskiyle karşı karşıya

İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde geçen 28 Haziran’da canlı bomba saldırısında kızı ile birlikte yaralanan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) Başmühendis 52 yaşındaki Asım Özkan, belden aşağısını hissetmiyor. 50 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen Özkan, “Doktorlar, ‘sabırlı olacaksın, milim milim iyileşeceksin, bir anda iyileşmeyi beklemeyeceksin’ dedi” diye konuştu.

Canlı bomba mağduru mühendis felç kalma riskiyle karşı karşıya
TTK Makine İkmal Daire Başkanlığı'nda Başmühendis olarak görev yapan Asım Özkan, Erasmus Projesi kapsamında 8 aydır eğitim gördüğü Polonya'dan dönen Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyat Fakültesi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi kızı 21 yaşındaki Ayşe Özkan’ı karşılamak için geçen 28 Haziran’da İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ne gitti. Özkan, kızı ve kızının arkadaşı S.İ., ile buluştuktan bir süre sonra canlı bomba saldırısı yaşandı. 43 kişinin öldüğü 239 kişinin yaralandığı bombalı saldırıda Özkan, kızı ve kızının arkadaşı yaralandı. Terör saldırısında sol bacağından yaralanan Ayşe Özkan, tedavisinin ardından taburcu edildi. Patlamada omuriliğine bilye saplanan Asım Özkan ise belden aşağısını hissetmiyor. Kaldırıldığı Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ilk tedavisinin ardından Ankara’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) sevk edilen Özkan, rehabilitasyon merkezinde egzersiz hareketler yapmaya başladı. Özkan, yakalandığı enfeksiyon nedeniyle 50 gün sonra taburcu edilerek iki gün önce evine gönderildi. Sırtındaki omurilik ve sağ ayağındaki bilyeler çıkarılamayan Özkan, yaşadığı o günü unutamıyor.
Havaalanında kızının arkadaşının ailesini beklerken otopark tarafından silah sesleri duyduklarını ve 6 dakika sonrada patlama yaşandığını anlatan Özkan, şöyle konuştu:
“Patlamayla birlikte bayılmışım. Sonra kendime geldiğim belden aşağımı hissetmiyorum. Kızımı göremedim. Bir süre sonra kalçamdan tutup kendimi döndürdüm. Eşimi aradım ve durumu anlattım. O sırada polisler yanımdan geçiyordu. ‘Nasılsın abi’ dediler. ‘Belden aşağımı hissetmiyorum’ dedim. ‘Senden daha kötüleri var’ dediler ve bir tanesi boynumun altına bir çanta koydu beklemeye başladım. Bir taksici beni hastaneye götürdü. Vücudumda ufak çaplı şarapnel parçaları varmış. Onları almışlar. Bilye parçası kemikleri kırıp omurganın ortasına saplanmış, sinirleri zedelemiş. Hasar bırakan o. O bilye halen duruyor. Doktorlar, ameliyatın riskli olacağını söyleyince kabul etmedim. 15 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait rehabilitasyon merkezinde egzersiz almaya başladım. Doktorlar ilerisi için ‘sabırlı olacaksın, milim milim iyileşeceksin, bir anda iyileşmeyi beklemeyeceksin’ dedi. Belden aşağımı hissetmiyorum. Belden yukarımı kuvvetlendirmek, dengeyi sağlamak için egzersiz yapıyorum.Enfeksiyon çıkınca da buraya geldim. Şu an iyi hissediyorum kendimi. Enfeksiyon geçtikten sonra tedavi için tekrar gideceğim.”
Eşi ve kızının yaralandığını öğrendikten sonra çok kötü günler geçirdiğini belirten Nezahat Özkan ise, “Bu süre içinde Zonguldak’ta bizimle kimse ilgilenmedi. Biz terör mağduruyuz. Eşim ve kızım isteyerek bu hale gelmedi” dedi.

Kaynak: DHA