Çömlekçilik

Diyarbakır da binlerce yıllık geçmişe sahip mesleği 200 yıllık dükkânda devam ettiren çömlek ustası Mehmet Özkalkan, mesleğin incelikleri ve zorlukları hakkında bilgi verdi.

Çömlekçilik

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çatışmalar nedeniyle 200 yıllık dükkânını kaybeden Mehmet Özkalkan, 4 nesil boyunca yapa geldikleri mesleği kendi imkânlarıyla kurduğu atölyede şehrin kültür varlıkları ve değerlerini hediyelik ürünler şeklinde tasarlayarak devam ettiriyor.

“400 bin TL toprağa gömüldü”

Çatışmalar nedeniyle 200 yıllık iş yerini ve 400 bin TL’lik varlığını kaybettiğini söyleyen Özkalkan, kazandıklarının toprağa gömüldüğünü ancak kendi imkânları ile mesleğini yeniden yaşatmaya çalışıyor.

“Türkiye’de bir elin parmakları kadar”

Çömlek sanatının zevkli ama zor olduğunu söyleyen Özkalkan, iyi bir çömlek sanatçısı olmak için toprağın cinsini bilmenin çok önemli olduğuna ifade etti.

Türkiye’de bir elin parmakları kadar bu işi yapan ve yapabilen olduğuna dikkat çeken Özkalkan, “Büyük alışveriş merkezlerinde, pazarlarda satılanlar hepsi fabrikasyon ürünüdür. Baskı ve kalıp işidir. Bizdeki yüzde yüz el emeğidir.” dedi.

“Yanlış kullanım sağlığı olumsuz etkiler”

Bir ay içerisinde 300 biblo ve çömlek ürettiğini söyleyen Özkalkan, en iyi çömleğin doğal toprağından yapılan çömlek olduğunu ifade etti.

Çömlek işinde halkın bilgilendirilmesinin önemine vurgu yapan Özkalkan, “Bu çömlekler kesinlikle sabun ve deterjanla yıkanmaz. Yıkanırsa sağlığı olumsuz yönde etkiler ve çömleğin ömrü kısalır.” şeklinde konuştu.

“Yok olan 4 kamyon ürüne 2 bin TL!”

Dükkânının 200 yıllık olduğunu, kendisinin de 4’ncü kuşak olduğunu dile getiren Özkalkan, “Meslek Ermenilerden bize kaldı. Tabi Sur’daki çatışmalardan sonra 2 katlı iş yerim toprak altında kaldı. Yok olan 4 kamyon malıma karşılık yetkililer, bana 2 bin TL teklif etti, kabul etmedim. 2 yıl işsiz kaldım ancak şimdi yeni bir sayfa açtım.” ifadelerini kullandı.

“Her bölgenin toprağı elimde”

Yaptığı işin incelikleri hakkında bilgi veren Özkalkan, “Eskişehir, Bilecik, İzmir, Menemen, Nevşehir, Avanos, Kula olmak üzere birçok şehrin ve dağlarının toprağında özel olarak gidip yapıyor ve getiriyorum. Her bölgenin toprağı var bende. Şuanda yüzden fazla ürün çeşidi var elimde. Bu kadar çeşitlilik Türkiye’de sadece burada var. Bu iş yazın yapılır, kışın yapılmaz. Yağmur yağarsa iş biter. Bu mevsimde malı topluyorum, sonra vatandaşa satıyorum.” dedi.

“Doğal çömleklerde her yemek pişer”

Özkalkan “Hem bölge insanı hem de turistler rağbet gösteriyor. AVM’ler ve seyyar satıcılar, sahte çömlekler satıyor. Hem kalite, hem de sağlıksız. Benim atölyem dağdadır. Her çömleğin şehri farklıdır. Vatandaşlar çömlekte sadece güveç yapıldığını sanıyor. Halbuki tüm yemekleri pişirme imkanı vardır. Gerek sulu gerek diğer yemeklerin tümü güzel bir şekilde pişer.” şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz