Cuma Hutbesi: Yaşlılara hürmet, ömrümüze bereket

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki Cuma Hutbesi'nin başlığı 'Yaşlılara hürmet, ömrümüze bereket' oldu. Hutbede her yaşlıda kendi hayat serüvenimizi görmenin, akıl sahibi olmanın bir gereği olduğu belirtildi.

Cuma Hutbesi: Yaşlılara hürmet, ömrümüze bereket

“Rabbin rızası, anne babanın rızasına, öfkesi de anne babanın öfkesine bağlıdır” hadisi şerifi ile başlayan hutbede, Hz. Ebubekir'e İslam'ı kabul etmesini çok istediği babasını huzuruna getirdiği Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V) söyledikleri hatırlatılarak şöyle denildi:

"Mekke’nin fethedildiği gündü. Hasret bitmiş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ve güzide ashabı yıllar önce zorla çıkarıldıkları yurtlarına dönmüşlerdi. Müminler sevinçle birbirine sarılıyor, böyle bir günü lütfettiği için Allah’a şükrediyorlardı. Resûl-i Ekrem’in hicret arkadaşı, sâdık dostu Hz. Ebûbekir ise şehre girer girmez doğruca babasının yanına gitmişti. İslam’ı kabul etmesini çok arzu ettiği babasını alıp Resûlüllah’ın huzuruna getirdi. Allah Resûlü, yaşlılıktan saçı sakalı ağarmış, gözleri görmeyen Ebû Kuhâfe’yi  karşısında görünce her zamanki mütevazı, zarif ve hürmetkâr hali ile şöyle buyurdu: Bu ihtiyarı evinde bıraksaydın da biz ona gitseydik olmaz mıydı."

'ONLAR BEREKET KAYNAĞI'               

Yaşlılığın, bedenin yorulduğu ancak ruhun tecrübeyle yoğrulduğu bir bilgelik dönemi olduğu belirtilen hutbede, yaşlıların, Allah’ın dualarına icabet ettiği, ihsan ve ikramına mazhar kıldığı kimseler olduğu ifade edilerek , "Milli ve manevi değerlerimizi, kültürümüzü yarınlara taşıyan, geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan en değerli köprülerimizdir. Onlar, yuvalarımızın dayanağı, bereket kaynağıdır. Ağarmış saçları, bükülmüş belleri toplumumuz için birer rahmet ve mağfiret vesilesidir. Sağlığının ve geçen yıllarının kıymetini bilen bir yaşlı, güzel bir insandır. Çünkü Sevgili Peygamberimiz, 'İnsanların en hayırlısı kimdir?' sorusuna cevaben 'Ömrü uzun, ameli güzel olandır buyurmuştur" denildi.

'ALLAH'IN RIZASI ANNE VE BABA RIZASINDA'

Hutbede, saygı gören, hali hatırı sorulan, fikrine danışılan bir yaşlının, kendisini huzurlu ve güvende hissettiği, yalnızlığın ve terk edilmişliğin sebep olacağı sıkıntı ve bunalımlardan kurtardığına değinilirken, "Hayatta ilgi, sevgi ve desteğimizi en çok hak edenlerin başında anne babamız gelir. Resûlüllah (s.a.s), 'Rabbin rızası, anne babanın rızasına, öfkesi de anne babanın öfkesine bağlıdır' buyurmuştur. Anne babamıza göstereceğimiz şefkat ve merhamet, onların huzurlu bir yuvaya en çok ihtiyaç duyduğu ihtiyarlık çağında ayrı bir önem  taşır. Ömürlerinin bu en hassas döneminde onların yanı başında olmak, ihtiyaçlarını karşılamak, hayır dualarını almak bize Allah’ın rızasını kazandıracak en önemli vesilelerdendir. Bir evladın, yaşlı anne babasını kimsesiz ve sahipsiz bırakması ise büyük bir vefasızlıktır. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), yanında annesi ile babasından biri yahut her ikisi ihtiyarlayıp da onların hoşnutluğunu kazanamadığı için cennete giremeyen kişi hakkında 'Burnu yerde sürtünsün' buyurarak böyle bir kimsenin nasipsizliğine işaret etmiştir"denildi.

'HER YAŞLIDA KENDİ HAYAT SERÜVENİMİZİ GÖRMELİYİZ'

Her yaşlıda kendi hayat serüvenimizi görmenin, akıl sahibi olmanın bir gereği olduğu belirtilen hutbede, bugünün ihtiyarlarnını dünün gençleri olduğu gibi, bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacağı hatırlatırlarak şöyle denildi:

"Rabbimiz bu gerçeği Kur’ân-ı Kerim’de şöyle dile getirmektedir: 'Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, kudret sahibi olandır.' O halde, küçükken bizi hayata hazırlayan yaşlılarımıza biz de bugün ihtimam gösterelim. Hayatlarını kolaylaştırmak ve tecrübelerinden faydalanmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim. Unutmayalım ki, yaşlılarımıza hürmet, ömrümüze bereket katacaktır. Peygamberimiz (s.a.s) şu hadis-i şeriinde, 'Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar."

Kaynak: Diyarbakır Söz