Erzurum'da bir sanık mahkemede hakaret etti suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı

Erzurum'da 'silahlı tehdit ve basit yaralama' suçundan 2 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılınca, 1'İnci Ağır Ceza Mahkemesi heyetine küfür eden Samet Kökbulak, 'zincirleme biçimde hakaret' suçundan da 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Erzurum'da bir sanık mahkemede hakaret etti suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı
Erzurumlu Samet Kökbulak, geçen 2 Haziran günü 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasına çıktı. Başka suçtan hükümlü olan 25 yaşındaki Samet Kökbulak, 2014/344 esas sayılı dosyada 'silahlı tehdit ve basit yaralama' suçundan 2 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildi. Karar açıklandıktan sonra duruşma salonundan çıkarılan Samet Kökbulak, bu sırada mahkeme heyetine tehdit ve hakaret yağdırdı. Kökbulak, "Önemli değil yatarız. 15 yıl cezamız var, bunu da yatarız. Sizin adaletiniz bu kadar. Adalet bu mu? Ben de Fahrettin'i vurayım bana da aynısını yapın a...... Ben yarın bir gün dışarı çıkınca bunları öldürüp, öyle karşınıza çıkacağım. Bakalım aynı cezayı verebilecek misiniz? Adaletinizi s....... Sizde adalet mi var?" diye bağırdı.
Mahkeme heyetinin uyarılarına rağmen hakaretlerine devam eden Kökbulak, bu kez duruşma savcısı Sacit Savaşçı'ya "Savcı olmuşsun ama adam olamamışsın. Sizin ananızı, bacınızı, devletinizi s......." diyerek küfretti.
Mahkeme heyetinin şikayeti üzerine Samet Kökbulak hakkında 'hakaret' suçundan 4 yıl 15 güne, 'tehdit' suçundan 3.5 yıla kadar hapis cezası istemi ile 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Tutanak haline alınan sözleri söylediğini kabul eden Samet Kökbulak o sözleri savcı veya mahkeme heyetine değil, karar sonrası bir anlık sinirle kendi kendine söylediğini savundu. Samet Kökbulak, devlet büyüklerinin hepsinden de özür dilediğini bildirerek, "Ceza evinde bazen öfkeme ve sinirlerime hakim olamıyorum. Mahkemeden affımı talep ediyorum, yaptığımdan çok pişmanım" dedi.
Mahkeme, Samet Kökbulak'a 'tehdit' suçundan beraat kararı verirken, mahkeme heyetine karşı 'zincirleme hakaret' suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına mahkum etti.

Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Sfaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.

Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum'da toplamıştır.

Erzurum'un bilinen ilk adı Doğu Roma (Bizans) İmparatoru II.Theodosios' a (408-450) izafe edilen Theodosiopolis' ti, şimdiki Erzurum' un yerinde kurulmuştu. IV. asır sonuna doğru Roma imparatorluğu sınırları içine alınmış ve 415 tarihinde Theodosios' un emriyle Şark Orduları Kumandanı Anatolius tarafından kurulmuştur. Urfalı Mateos' a göre bu şehir Garin mıntıkasında Fırat'ın kaynağına yakın bir yerde bulunuyordu. Belazurî. bölgeye hakim olan Ermenyakos' un ölümü üzerine yerine geçen Kali adlı karısı tarafından kurulduğu için Araplarda Kalikala (Kali' nin ihsanı) adını vermişlerdir. Belazuri Kalîkala' yı dördüncü Ermeniyye şehirleri arasında sayar ve Ermeniyye şehirlerinden biri olarak kabul eder. X. asır İslam coğrafyacıları Kalikala şehri hakkında bize malumat vererek, doğuda ev eşyasının en önemlisi sayılan Kali (halı)nın burada yapıldığım ve adını bu şehirden almış olduğunu kaydetmektedirler. Hudud alalam' ın yazarı bu şehrin müstahkem bir kalesi bulunduğunu ve her taraftan gelen gazilerin burayı nöbet tutarak koruduklarım Ve şehirde tüccarların çok olduğunu bildirmektedir. Bugünkü Erzurum adı ise, Erzen' in Selçuklular tarafından fethedilmesi üzerine ahalisinin Theodosiopolis' e (Kalikala=Karin) göç etmelerine müteakip bu şehre Erzen ve Türk hâkimiyetinin ilk safhalarında bu adın sonuna, Meyyafarikin (Silvan) ile Siirt arasındaki Erzen' den ayırmak ve Anadolu'ya ait olduğunu belirtmek üzere Rum kelimesi ilave edilerek, Erzen al-Rum denilmesinden kaynaklanmıştır. Selçuklular tarafından Erzurum'da basılmış paraların üzerinde şehrin adı Arzan al-Rum şeklinde yazılmıştır.

Tarih Öncesi Çağlar

Erzurum ve çevresi özellikle son Kalkolitik ve Eski Tunç çağından itibaren yoğun iskana ve siyasi olaylara tanık olmuştur. Bunun sebebi en eski çağlardan beri önemli ticari ve askeri yolların kavşak noktasında yer almaşı, zengin akarsu ağım bünyesinde bulundurması ve doğal savunma zeminine sahip olmasıdır. Çevredeki sert iklim şartlarına rağmen.dağ silsileleri ve akarsu boylarındaki verimli ovalar tarıma ve bilhassa hayvancılığa uygun bir ortam oluşturmuştur. Karaz, Pulur ve Güzelova kazılarının tanıklığında, yaklaşık altı bin yıldan beri çevredeki yaşama biçiminin devam ettiği söylenebilir. Bölgede M.Ö. IV. binden itibaren çok kuvvetli bir kültür birliğinin olduğu da ortaya çıkmıştır.

İstanbul Hükümeti, İtilaf Devletleri'nin baskıları sonucu, Anadolu'da asayişi sağlamak amacıyla ordu müfettişlikleri teşkil etli. Bu tasarı gereğince. Doğu Anadolu' da ki 9. Ordu Müfettişliğine Mustafa Kemal Paşa tayin edildi. Mustafa Kemal Paşa' ya verilen talimata göre, Trabzon, Erzurum, Sivas, Van Vilayetleriyle Erzincan ve Canik müstakil livalarına gereken emirleri verebileceklerdir. Mustafa Kemal Paşa' ya verilen bu geniş talimattan da anlaşılacağı üzere, O' nun görevi yalnızca Samsun ve havalisindeki asayişsizliğe son vermenin ötesinde idi. Anadolu' ya ayak basar basmaz yapmaya başladığı işlerde bunu ortaya koymaktadır.

Mustafa Kemal Paşa 3 Temmuz 1919'da Erzurum'a geldi, ilk karşılama merasimi Erzurum'un batısında on yedi kilometre uzaklıktaki Ilıca' da yapıldı.

Mustafa Kemal Paşa Erzurum'a gelişinin ertesi günü 4 Temmuz'da Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni ziyaret etti.

Mustafa Kemal Paşa, 5 Temmuz 1919'da yakın arkadaşları ile bir toplantı yaptı. Toplantı-ya Karabekir Paşa, Rauf Bey, Eski Vali Münir, Süreyya, Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı Kazım, Kurmay Binbaşı Hüsrev, Binbaşı Refik, M.Müfit Beyler katılmışlardı. Toplantıda bulunanlar, Mustafa Kemal Paşa' ya sonuna kadar yardım edeceklerine, onu lider olarak kabul ettiklerine dair söz verdiler.

Kaynak: DHA