Gbt yargıyı ikiye böldü

AYM'den, 25 yıl önce ertelenen cezanın GBT'den silinmesi yönündeki davada, yargı ikiye bölündü. Ancak dava 7 üyenin karşı oyuna rağmen "silinmesi kabul edilemez" denilerek, rededildi.

Gbt yargıyı ikiye böldü

ANAYASA Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, hırsızlık suçu nedeniyle 25 yıl önce para cezası verilen ve bu cezası da ertelenen bir kişinin, Genel Bilgi Toplama (GBT) Sistemi'nde bulunan sicil kaydının silinmesi ile ilgili yaptığı başvuruyu, 7 üyenin karşı oyuna rağmen kabul edilemez buldu.

AYM Genel Kurulu, oy çokluğu ile aldığı kararda, söz konusu verilerin toplanması, muhafazası ve kullanımı hususunda, tespit edilen amaç dışında yararlanıldığına veya özel yaşamı ve çalışma hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurduğuna ilişkin somut olgulara dayalı herhangi bir delilin başvurucu tarafından ortaya konulamadığını belirterek, "Bu nedenlerle başvuruya konu müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı söylenemez" diyerek, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.

Bakkal dükkanı işleten E.Ç.A., 1989 yıllında üç ayrı fiilden dolayı, hırsızlık suçu kapsamında İzmir 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1990 yılında verdiği karar ile ağır para cezasına çarptırıldı. E.Ç.A.'nın cezası ertelendi. E.Ç.A.'nın adli sicil kaydının silinmesi talebiyle yaptığı başvuru üzerine, aynı mahkeme, 1996 yılında verdiği karar ile tecilli cezanın işlenmemiş sayılarak adli sicil kayıtlarından silinmesine karar verdi. E.Ç.A., 2006 yılında bu kez GBT Sistemi'nde bulunan kaydının silinmesi talebiyle Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurdu. E.Ç.A.'nın dilekçesi, idarenin ilgili birimleri tarafından, hakkındaki adli sicil kaydının düzenlendiği İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne iletildi. İzmir Emniyet Müdürlüğü, Bilgi Toplama Yönergesi gereğince E.Ç.A.'ya hakkındaki bilgi formlarının iptal edilemeyeceği bildirdi. Bu cevap üzerine E.Ç.A., GBT'de bulunan kaydının silinmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 9'uncu İdare Mahkemesi'nde iptal davası açtı.

İDARE MAHKEMESİ DAVAYI REDDETTİ, DANIŞTAY ONADI

Ankara 9'uncu İdare Mahkemesi, 2008 yılında verdiği kararda, davayı reddederek, kararında, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat, Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi (KİHBİ) Başkanlığı'nca çıkarılan 29 Mart 2005 tarihli yönergedeki hükümlere yer verdi. Kararda, şöyle denildi:

"Kamu güvenliğinin ve suç ve suçluyla mücadelenin etkin şekilde sağlanması amacıyla yönerge ile bazı suç tiplerinden hüküm giyenler hakkında GBT Sistem kaydının nasıl tutulacağının düzenlendiği, yönergenin 9'uncu maddesinin (b) bendinde hırsızlık suçunun da bu suç türleri arasında gösterildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hırsızlık suçundan cezalandırılan başvurucu hakkında tutulan GBT Sistemi'nden kaydının silinmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem, hukuka aykırı değildir."

Danıştay 10'uncu Dairesi de kararı temyiz ederek onayınca, E.Ç.A, AYM'ye bireysel başvuru yaptı.

E.Ç.A.'nın, 'Hırsızlık suçlarına ilişkin bilgilerin adli sicil arşiv kaydında tutulması ve Genel Bilgi Toplama Sistemi'ne kaydedilmesi nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği' iddiasına ilişkin başvurusunda AYM Genel Kurulu oy çokluğu ile karar verdi. AYM kararında, 5237 sayılı Kanun'un 136'ncı maddesi uyarınca da kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmenin suç olarak düzenlendiğine vurgu yaptı. Elde edilen bilgilerin amacı dışında kullanılmasını önleyecek ve kişilerin özel hayatına dair bilgilerin ve kişisel verilerin ifşa edilmesini önleyecek yasal güvencenin mevcut olduğu vurgulanan kararda, şöyle denildi:

"Ayrıca somut olayda söz konusu verilerin toplanması, muhafazası ve kullanımı hususunda tespit edilen amaç dışında yararlanıldığına yahut özel yaşamı ve çalışma hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurduğuna ilişkin somut olgulara dayalı herhangi bir delil başvurucu tarafından ortaya konulamamıştır. Bu nedenlerle başvuruya konu müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı söylenemez. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 20'nci maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir."

AYM Genel Kurulu'nun başkan ve 16 üyesinden 7'si karara karşı oy kullanırken, E.Ç.A.'nın başvurusu oy çokluğu ile kabul edilmedi.

'HANGİ AMAÇLA, KİM TARAFINDAN KULLANILACAĞI BİLİNMEYEN ARŞİV'

AYM Genel Kurulu'nun verdiği kararda, karşı oy kullanan üyelerin gerekçeleri de belirtildi. AYM üyesi Osman Alifeyaz Paksüt ve Muammer Topal karşı oy gerekçelerinde, trafik veya genel bir asayiş kontrolü yapan kolluk kuvvetlerinin, kişilerle ilgili varsa arama, yakalama, devam eden soruşturma veya kovuşturma, sahip olduğu veya geri alınmış olabilecek ehliyet, silah ruhsatı, pasaport, yurda girişçıkış ve benzeri bilgilere derhal erişebilmeleri ne kadar gerekli ve ölçülü ise her trafik polisinin GBT bilgilerine baktığı kişinin başvuruda olduğu gibi 25 yıl önce para cezasına mahkum olduğu, adli sicilden çıkarılmış bir hırsızlık olayını bilmesi aynı derecede gereksiz ve ölçüsüz olduğunu belirtiler. AYM'nin söz konusu iki üyesi gerekçelerinde, "Anayasa'nın 13'üncü maddesinin emrettiği anlamda 'kanunilik' şartını karşılamayan, fiilen silinemeyen ve kişiye karşı hangi amaçla kim tarafından kullanılacağı bilinemeyen bir arşive dönüşen GBT uygulaması nedeniyle, başvurucunun temel haklarının ihlal edildiğini kabul etmek gerekir" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler