Güneydoğuda çifte bayram!

Tarihi mekanları, inanç turizmindeki değerleri ve lezzet duraklarıyla turizm pastasından her geçen gün daha fazla pay alan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kurban Bayramı tatilini fırsat bilenlerin gözdesi oldu

Güneydoğuda çifte bayram!

Terör ve sınır olayları nedeniyle geçmiş yıllarda sancılı bir dönemden geçen Güneydoğu turizmi, sağlanan barış ve huzur ortamı sayesinde adeta küllerinden yeniden doğuyor. İnanç, kültür ve gastronomi alanındaki turizm değerleriyle her geçen gün daha fazla turist ağırlayarak turizm pastasındaki payını artıran bölge, tarihin doğayla buluştuğu eşsiz güzellikteki kentleriyle ziyaretçilerine eşsiz bir tatil imkanı sunuyor.

Tarihi mekanları, inanç turizmindeki değerleri ve lezzet duraklarıyla turizm pastasından her geçen gün daha fazla pay alan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, bayram tatilini fırsat bilenlerin ilgi odağı oldu.

Terör ve sınır olayları nedeniyle geçmiş yıllarda sancılı bir dönemden geçen Güneydoğu turizmi, sağlanan barış ve huzur ortamı sayesinde adeta küllerinden yeniden doğuyor. İnanç, kültür ve gastronomi alanındaki turizm değerleriyle her geçen gün daha fazla turist ağırlayarak turizm pastasındaki payını artıran bölge, tarihin doğayla buluştuğu eşsiz güzellikteki kentleriyle ziyaretçilerine eşsiz bir tatil imkanı sunuyor.

Son dönemlerde turistlerin uğrak noktası olmaya devam eden bölgenin önemli turizm merkezlerinden özellikle Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa'da bayram tatili süresince önceden rezervasyon yaptırmayan tatilciler otel bulmakta güçlük çekti. Otellerdeki rezervasyonların yüzde 90'ün üzerinde seyrettiği söz konusu illerde, turizmle direkt veya dolaylı olarak bağlantılı olan sektörler çifte bayram yaşadı.

Tarihi mekanlar doldu taştı

9 günlük bayram tatilinin bitimine doğru Diyarbakır’a adeta turist yağdı. Özellikle çevre illerden gelen kente akın eden vatandaşlar, Diyarbakır’ın tarihi ve turistik yerlerine hayran kaldı.

Bol bol hatıra fotoğrafı çekti

Bol bol fotoğraf çektirip, tarihi surlara çıkan vatandaşlar ayrıca Ulu Cami, Hz. Süleyman Cami ve İçkale Müzesi gibi yerlere uğramayı ihmal etmedi.  Bir çok tarihi mekan dolup taşarken, Söz haber ekibi olarak kentimizi ziyarete gelen yerli turistlerimizin Diyarbakır hakkındaki görüşlerini aldık.  İşte vatandaşların Diyarbakır’a ilişkin görüşleri;

Diyarbakır'ı görünce sıcaklığı unutuyoruz

Ümit Akifbey, “Bayram çok güzel ama Diyarbakır’da hava çok sıcak. Havanın sıcak olması bizi çok yoruyor. Ama Diyarbakır’ın güzelliği bu yorgunluğu bize unutturuyor. Diyarbakır gerçekten güzel bir şehir, tarihi dokusu iyi korunmuş bir şehir. Şimdi Diyarbakır’a gelmişken buranını yemeklerini deneyeceğiz. Aslen buralıyım ama uzun yıllardır Ankara’da yaşamaktayım. Diyarbakır’ı görünce sıcaklığı unutuyoruz. Ankara da güzel bir şehir ama Diyarbakır’daki tarihi doku orada yok. orada sadece beton var. Buradaki yapılarda mana var.”

Diyarbakır etkileyici bir şehirdir

Enis Şener, “İstanbul’dan geliyorum. Bu bayram kültürel bir gezi yapmayı düşündük. Diyarbakır’a ilk defa geldim, çok etkileyici bir kent. Bu atmosferi teneffüs etmek bizim için güzel oldu. Bayramın 3’üncü günü İstanbul’dan ayrıldım, Mardin, Midyat bugün de Diyarbakır’a geldim. Burayı daha önce çok görmek istiyordum. Şam’da Emevi Camisini görmüştüm. Diyarbakır’daki ulu cami de bayağı benzer mimaride.

Tarihi ve turistik yerleri görülmeye değer

Semra Emre, “Bayram tatilimiz çok güzel geçiyor, Şanlıurfa’dan buraya günübirlik geldik. Ailecek Diyarbakır’ı gezmek istedik. Benimde Diyarbakır’a ilk gelişim. Arkadaşımın tavsiyesi üzerine buraya geldim. Burası çok güzel, burayı çok sevdik. Buranın tarihi ve turistik yerleri çok güzel.”

Devletin yatırımlarıyla Diyarbakır gelişiyor

Muhammed Furkan Aktaş, “ ben kamuda işçi olarak çalışıyorum. Vardiyalı çalıştığım için bugün izin yapabildim. Diyarbakırımızı geziyoruz. Devletimizin güzel yatırımlarıyla Diyarbakırımız gelişti. Bizde bu güzel yerleri değerlendirmek için geziyoruz. Teyzem Isparta’dan geldi, onlarla birlikte Diyarbakır’ı geziyoruz ve gayet güzel vakit geçiriyoruz.”

Bahar Üngür, “ 9 günlük bayram tatili çok güzeldi. Diyarbakır’da olup da bayramı güzel geçirmemek imkansız. Ben Diyarbakırlıyım ama gezilip görülecek çok yer var, bizde geziyoruz. 9 günlük bayram tatili de gezmek için iyi bir fırsat oldu bizim için. Gezmek lazım.”

 Rota Gaziantep'ten başlıyor

Buarada, Gastronomi turizmiyle de dikkati çeken Gaziantep'te bayram süresince ziyaretçi hareketliliği yaşandı. Son dönemlerde, özellikle hafta sonları tur otobüslerinin fazlalığının dikkati çektiği kentte, Zeugma Mozaik Müzesi, Bakırcılar Çarşısı, Elmacı Pazarı, Gaziantep Kalesi ve Gaziantep Hayvanat Bahçesi gibi mekanlar, sıklıkla ziyaret edilen bölgeler arasında yer aldı.

Ziyaretçiler, restoranların da yoğun olduğu kentteki otellerde, rezervasyon yaptırmayan pek çok kişi konaklayacak yer bulmakta zorlandı. UNESCO'nun gastronomi alanında "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil ettiği Gaziantep'te restoranlar, turistlerin ilgi gösterdiği mekanların başında geliyor. Baklavanın başkenti Gaziantep'e gelen yerli ve yabancı turistler, eşsiz bir mutfak kültürüyle de karşı karşıya kalıyor. Izgara ve tatlı çeşitleri dışında kente özgü yemeklerden tatma fırsatı bulan ziyaretçiler, müzeleri de ziyaret ediyor.

 Tarih yolculuğu

Gaziantep'ten başlayan Güneydoğu tatil rotası, ziyaretçilerini adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Gaziantep'teki ziyaretlerini tamamlayanların sonraki durakları, en eski tapınak kalıntıları olarak kabul edilen 12 bin 500 yılık geçmişe sahip Göbeklitepe, doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Halfeti ile tarihi Harran ilçeleri ve Hazreti İbrahim'in doğduğu rivayet edilen bölgenin merkezi konumundaki Şanlıurfa oluyor.

Yerli ve yabancı turistler, ardından Perre Antik Kenti ve güneşin en güzel doğup battığı yer olarak belirtilen Nemrut Dağı'nı sınırlarına sığdıran Adıyaman'ı geziyor. Tatilcilerin son durağı ise Diyarbakır'daki zengin tarihi mekanlar ve taş evleriyle dikkati çeken Mardin.

 Turizmcilerin sevinci

Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Müslüm Çoban, son dönemde bölgede turizm sezonlarının yoğun geçtiğini ve bunun kendilerini sevindirdiğini belirtti.

Bölgenin sıcak olmasından dolayı normalde bu dönemin sakin geçtiğine dikkati çeken Çoban, şöyle devam etti:

"Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkması sayesinde sıcak havaya rağmen insanlar adeta bölgeye akın etti. Şanlıurfa ve bölgede otel, konukevleri ve misafirhaneler ciddi bir doluluğa ulaştı. Şanlıurfa'da neredeyse yer bulmak imkansız hale geldi. Bu durum tabii ki kentin ekonomisine ve esnafa katkı sunuyor. Eylül ayında havaların serinlemesiyle bu yoğunluk daha da artacaktır. Kurban Bayramı bu anlamda bölge turizmine çiftte bayram yaşatmış oldu."

Diyarbakır'dan Gaziantep'e turist kafilesi getiren turist rehberi Halit Aygat da özellikle 2014'ten itibaren bölgeye yoğun bir turist ilgisi olduğunu kaydetti.

Özellikle kültür turları için bölgeyi tercih edenlerin Gaziantep'ten başlayarak Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman, Elazığ ve Diyarbakır'ı görmek istediğini anlatan Aygat, "Bölgeye son dönemde yoğun olarak turist akını var. Nisan ve haziran ayları arasında otellerdeki doluluk oranı yüzde 100'dü. Şimdilerde ise ekim ayına kadar yine oteller neredeyse dolu. Kurban Bayramı da beklenenden daha iyi durumda. Bayram döneminde en çok Zeugma Müzesi, Harran ve Göbeklitepe'ye talep geldi. Buraya daha çok batı illerinden turistler geldi. Özellikle de bayramın ikinci gününden itibaren bölgede turlarda yer kalmadı." diye konuştu.

 Tatilciler de memnun

Kahramanmaraş'tan tatil dolayısıyla Şanlıurfa'ya gelen Nevzat Yeşiltaş ise Kurban Bayramı'nı kutladıktan sonra farklı bir atmosfer için ailesiyle tatile çıktıklarını ve sıcak havaya rağmen keyifli vakit geçirdiklerini ifade etti.

Gaziantep, Halfeti, Balıklıgöl ve Harran'ı ziyaret etme imkanı bulduklarını aktaran Yeşiltaş, "Hem gözümüze hem midemize hitap eden bizim için iyi bir bayram tatili oldu. Daha öncede çok kez geldik bundan sonra da fırsat buldukça gelmeye devam edeceğiz. Sıcak havada biz bu kadar yoğunluk yaşanacağını beklemiyorduk ama Türkiye'nin birçok yerinden insanlar buradalar. Biz de Mardin'i ziyaret ettikten sonra tatili tamamlamış olacağız." şeklinde konuştu.

Almanya'dan memleketi Halfeti'ye gelen Salih Koç ise burada doğal güzellikler eşliğinde piknik yapma imkanı bulduklarını söyledi. Gaziantep'e Manisa'dan gelen Gülden Budak da genelde batı illerinde Güneydoğu'nun yemekleriyle tanındığını ancak bölgedeki tarihi dokunun da çok etkileyici olduğunu belirtti.

Kaynak: Diyarbakır Söz