Görüş Bildir

"Kendi memleketimizde zulme uğruyoruz"

Maden'de heyelan riski nedeniyle konut ve iş yerlerini boşaltmak için kendilerine 5 gün ek süre verildiğini belirten vatandaşlar, mağduriyetlerinin giderilmediğini, kendi memleketlerinde zulme uğradıklarını belirttiler.

Maden ilçesinde binlerce kişinin yaşadığı Camikebir Mahallesi'nde heyelan riski nedeniyle yüzlerce ev ve iş yerinin boşaltılmasına karar verildi. Toprak kaymaları ve bazı evlerde çatlamaların yaşandığı ilçede vatandaşlara bulundukları yerleri boşaltmaları için 5 gün ek süre verildi.

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) hazırlanan "Maden İlçesi Camiikebir Mahallesi'ndeki Aktif ve Olası Heyelan Alanlarının Jeolojik-Jeoteknik Değerlendirme Raporu"na istinaden heyelan riski bulunan afete maruz alanlardaki binaların boşaltılmasına yönelik hazırlıklar devam ediyor.

Kamu binaları tahliye edildi

Elazığ Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, afete maruz bölgede kalan ilçe kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, belediye lojman ve iş yerleri ile kamuya ait diğer bazı binaların tahliye edildiği belirtildi. Bu kurumların geçici olarak, ilçe merkezinde belirlenen binalarda hizmetlerine devam edeceği kaydedildi.

İlçede şu anda, Anadolu Lisesi, Belediye Düğün Salonu ve Fırat Elektrik'in ana trafosunun bir bölümü de tahliye edilmiş durumda. İlçenin hemen girişinde bulunan ve önemli bir geçiş güzergâhı olan tarihi köprü ise araç trafiğine kapatılmış. Araç ve yaya trafiğine açık olan diğer ana köprünün ise ayakları çatlamış ve hasar görmüş durumda.

Heyelan riski bulunan afete maruz alanlarda kalan 278’i konut, 232’si iş yeri olmak üzere toplam 510 binanın tahliye edilmesi durumunda çarşı tamamen boşaltılmış olacak. Doğdukları topraklardan ayrılmayı istemediklerini belirten bölge sakinleri ise kendilerine 5 gün ek süre tanındığını, mağduriyetlerinin giderilmediğini ve bu durumda kendi memleketlerinde zulme uğradıklarını belirtiyor.           

"Bize sadece, 'Buradan çıkın, gidin.' denildi"

Kendilerine sadece, "Buradan çıkın, gidin." denildiğini belirten vatandaşlar, büyük bir mağduriyet yaşadıklarını ve bu mağduriyetlerinin hiçbir yetkili tarafından görülmediğini dile getirdiler.

Yaşananlara tepki gösteren Madenliler, devletin burada 2 yılda yapamadığı işin, kendilerinden 5 günde istendiğine vurgu yaparak, gidecek yerlerinin olmadığını söylediler.

Devletin, acilen bir kriz masası oluşturması, evlerini ve iş yerlerini terk edecek vatandaşlara ilk etapta mağdur olmayacakları bir şekilde ödeme yapması gerektiğinin altını çizen Madenliler, son boşaltılması istenen bölgelerin heyelan riskiyle karşı karşıya olmadığını da savundular.   

Hafriyatını dökerek heyelan riskine neden olan fabrikanın halen çalıştığını, fakat kendilerinin bu bölgeyi terk etmelerinin istendiğini ifade eden Madenliler, asıl gerçeklerin halka anlatılmadığını, Maden'e büyük bir zarar veren fabrikanın güçlü ellerde olduğu için kimsenin kendilerine "dur" diyemediğini savundular.

Madenliler, daha önce onlarca defa söz konusu tehlike için yetkili mercilere başvurduklarını, ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını kaydettiler.

Emrivaki bir şekilde bir nevi tehdit edildiklerini söyleyen Madenliler, ev ve iş yerlerini boşaltmamaları durumunda, su ve elektriklerinin kesileceğinin kendilerine iletildiğini belirttiler. Yüzlerce insanın mağduriyet yaşadığını anlatan Madenliler, gidecek bir yerlerinin olmadığının altını çizdiler.

Devletin, kendilerine bir çıkış yolu göstermediğini ve ne yapacaklarını şaşırdıklarını ifade eden Madenliler, yaşadıklarını anlattı.

"81 yaşındayım ve gidecek yerim yok"

Sait Özer de şunları söyledi:

"81 yaşındayım. 10 daire ve 5 dükkânımın hepsi boşaltıldı. Şimdi de diyorlar ki 3 gün içerisinde çık. Bunu israil Filistin'e yapmaz. Devlet gelip yerimizi istimlak da etmiyor. Ben bu ev ve dükkânlarımı bırakıp nasıl gideyim, gidecek yerim de yok. Şayet evimizi ve dükkânlarımızı istimlak ederlerse çıkarız, yoksa bizlere karışmasınlar. Evimde hasar adına hiçbir çatlak yok. 1969 yılında yapıldığı gibi aynen duruyor."

"Devlet benim paramı versin, çıkıp gideyim"      

Zülfükar Torun ise şunları kaydetti:

"Ben burada yıllardır esnafım, böyle bir şey görmedim. Benim burada 300-400 bin liralık malım var. Bu malı nereye götüreceğim, nasıl satacağım. Devlet benim paramı versin, çıkıp gideyim. Köprü harici hiçbir yerde çatlak yok, köprüyü yapsınlar, dökülen hafriyatı kaldırsınlar. Burası Osmanlı döneminden kalma bir yerleşim yeridir. Burası Osmanlı zamanında il idi. Bıraksınlar yerimizde rahat edelim. Yer yapsınlar, göstersinler oraya gidelim, oda yok. Kamulaştırma, mağduriyet giderme yok."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi