LGBT pandemisi!

60 STK toplanıp masaya yatırdı: Farklı cinsel yönelim tehlikesi nasıl aşılacak?

LGBT pandemisi!

Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu (ÇAKOP), Dünya ÇAKOP Uluslararası Sempozyumu'nun ikincisini düzenledi. 60 farklı sivil toplum kuruluşu, 6 üniversite, 20 uzman konuşmacı ve panelist ile gerçekleşen sempozyumda Amerika ve İngiltere'den de katılımcılar yer aldı.

Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu (ÇAKOP), Bu yıl ikincisini düzenlediği Dünya ÇAKOP Uluslararası Sempozyumunda Amerika, İngiltere ve Kuzey İrlanda'nın da aralarında bulunduğu farklı ülkelerden panelistleri ağırladı. Haliç Kongre Merkezi'nde bir araya gelen 60 farklı sivil toplum kuruluşu, 6 üniversite, 20 uzman konuşmacı ve panelist 2 gün boyunca çocuk ve ailenin korunmasını enine boyuna ele aldı. Sempozyumda; aile kurumunu ve ahlaki değerleri ifsâd projesinin son halkası haline gelen farklı kimlik yönelimine karşı, kamu farkındalığı oluşturmanın ve mücadele vermenin önemli bir sosyal sorumluluk vazifesi olduğu üzerinde duruldu.

Amerika'dan Türkiye'ye konuşmacı olarak gelen Uzm. Psikoterapist David Pickup sempozyumun ardından değerlendirmede bulunuldu. Uzm. Psikoterapist Pickup; Türkiye'nin eşcinsellik ve LGBT konuları hakkında hiçbir grubun baskısı altında kalmadan tamamen toplumun çıkarlarını düşünerek çalışması gerektiğinin altını çizdi.

"EŞCİNSELLİK TOPLUMUN AİLE YAPISINI OLUMSUZ ETKİLİYOR"

Pickup; "Eşcinsellik toplumun aile yapısını olumsuz etkiliyor. Belki bireyler için homoseksüellik veya transseksüellik çok büyük zevklere sahip duygular getirebiliyor. Ama bu durumlar aslında bireylerin daha önce yaşadıkları travmaların üstünü kapatmak için ve o travmalarının yerini doldurmak için elde etmeye çalıştığı duygulardan ortaya çıkıyor. Homoseksüelliğin ya da transseksüelliğin altında yatan travmalar iyileştirilmezse bu travmalar giderek büyüyecek ve topluma zararları yayılmaya başlayacak. Topluma ve aile yapısına birçok zararları var o da ayrı bir konu." şeklinde konuştu.

"FARKLILIKLARIMIZ DEĞİL BENZERLİKLERİMİZ ÜZERİNDE ÇALIŞMALIYIZ"

Sempozyuma katılmaktan duyduğu memnuniyet dile getiren Pickup; "Aramızda pek çok farklılık olmasına rağmen bu noktada çok ortak yönümüz var. Ve bu ortaklık üzerinde çok güzel bir şekilde çalışabiliriz. Farklılıklarımızdan ziyade benzerliklerimiz üzerinde çalışarak birlikte çok güzel işler ortaya koyabiliriz." ifadelerini kullandı.

"EŞCİNSELLİK SOSYAL MEDYANIN BİR ÜRÜNÜ"

Eşcinselliğin bir moda haline geldiğini belirten Dr. Davidson, "Eşcinsellik sosyal medyanın bir ürünü. Bu da farklı bir tür pandemi aslında. Çünkü Londra'ya baktığımızda çok kısa bir sürede küçük yaştaki çocukların trans kimliğe bürünmeleri yani cinsiyet değiştirmeleri yüzde 4 bin oranında arttı. Çok kısa bir süre içinde." dedi.

Kuzey İrlanda Topluluğu'nun daha muhafazakâr bir durumda olduğunu belirten Davidson; "Birleşik Krallık hükümeti iki ülkeyi yönettiği için –hem İngiltere hem Kuzey İrlanda- şu an Kuzey İrlanda topluluğunda hem kürtaj ile bir yasayı hem de cinsiyet değişimi ile ilgili bir yasayı baskı ile kabul ettirmeye çalışıyor. Ama Kuzey İrlanda halkı muhafazakâr olduğu için bunu kabullenemiyor." şeklinde konuştu.

"MÜSLÜMAN KADINLARIN CAHİL OLARAK ALGILANMASI ÜZÜCÜ"

Sempozyumda muhafazakâr kadınlar ile birlikte cinsiyeti, cinsiyetsizliği, eşcinselliği rahatça konuşabildiklerine dikkat çeken Davidson; "Eşcinselliği bilimsel olarak ele alabiliyoruz. Muhafazakâr kadınların bu tarafının tanınmaması üzücü. Müslüman kadınların bazı yerlerde cahil olarak algılanması gerçekten üzücü. Dünyadaki olaylardan dolayı birbirimizi tanıyamaz hale geldik. Topluluklar birbirini tanımıyor. Farklı topluluklar olarak birbirimizi tanımamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"FİNLANDİYA ÖRNEĞİNE BAKILMALI"

Davidson; "Müslümanlar şöyledir, batılılar böyledir, Hristiyanlar şöyledir vesaire demeden önce birbirimizi tanımamız gerekiyor. Tabi ki farklılıklarımız var ama bizi bir araya getiren sosyolojik konular da olabiliyor. Bu konular hakkında fikir alışverişi yapmalıyız. Türkiye devletine bir öneride bulunmak istiyorum. Finlandiya örneğine bakabilirler. Finlandiya'da cinsiyet değiştirme operasyonu öncesinde devlet, bu operasyonu geçirmek isteyen bireylerin hormon tedavisi veya ameliyat öncesinde önce psikolojik terapi görmelerini zorunlu kılıyor. Belki Türkiye'de de böyle bir uygulama olabilir. Ben bir uzman olarak bunun zorunlu kılınmasını öneriyorum. ÇAKOP'un düzenlediği bu sempozyumu çok beğendim ve faydalı buldum. Emeği geçen herkesi tebrik ederim." açıklamasında bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz