Görüş Bildir

Mahkemeden tefecilere 'Vicdani' ceza!

Tefecilerin tehdit ettiği Halil Soylu'nun davasında, mahkeme 'Vicdani kanaat kullanarak' sanıklara 5'er yıl 2'şer ay hapis cezası verdi.

Mahkemeden tefecilere 'Vicdani' ceza!

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde tefecilerden para alan ve bir süre sonra faizi ödeyemediği için silahla tehdit edilerek 450 bin TL değerindeki evine el konulan Halil Soylu'nun davasında, mahkeme heyeti 'Vicdani kanaat kullanarak' sanıklara 5'er yıl 2'şer ay hapis cezası verdi.

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde esnaf Halil Soylu, ekonomik krize girince 2006 yılı Ağustos ayında bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Abdullah, Ahmet ve Cüneyt Binzet kardeşlerden faiz karşılığı 100 bin dolar borç aldı. Tefecilik yaptıkları iddia edilen Binzet kardeşlerden 100 bin dolar değerinde 150 bin TL para alan Halil Soylu, parayı 4 ay içinde 65 bin lira faizle 215 bin lira olarak ödeyeceğini söyledi. Binzet kardeşler 4 ay sonra Halil Soylu'nun işyerine gelerek verdikleri parayı faizi ile birlikte istedi. Yanında bulunan 70 bin lirayı Binzet kardeşlere veren Halil Soylu, kalan 145 bin lira borcunu bir iki ay içinde ödeyebileceğini söyledi.

"100 BİN DOLARA 4 AYDA 65 BİN LİRA FAİZ"

Ölümle tehdit edildiği için korktuğunu öne süren Halil Soylu, 145 bin TL borcu 7 ay 15 gün sonra 280 bin TL olarak ödemesine ilişkin teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Şüpheliler, iddiaya göre bir süre sonra Halil Soylu'nun Cizre Cudi Mahallesi Devran Sokak'ta bulunan ve 450 bin lira değerinde olan 3 katlı evini 425 bin liraya sayarak el koydu.

Halil Soylu 2007 yılında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek Binzet kardeşler hakkında şikayet dilekçesi verdi. Soylu, dilekçesinde Binzet kardeşlerin silahlı gelerek zorla evine girdiklerini ve sürekli ölümle tehdit edildiğini söyledi. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal' iddialarıyla ilgili tanık ifadelerinin olayı doğrulamaması, tefecilik suçlaması için ise, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Halil Soylu bunun üzerine üst mahkeme konumundaki Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi verdi. Mahkeme, Binzet kardeşlerin evinde yapılan aramada senet defterlerinin ele geçirildiğini ve şüphelilerle yapılan telefon görüşmesi kayıtlarını da dikkate alarak takipsizlik kararını kaldırdı.

MAHKEME 5'ER YIL CEZA VERDİ

Takipsizlik kararının bozulması ardından Binzet kardeşler hakkında Cizre 1'İnci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal ve tefecilik suçlamalarıyla dava açıldı. Tutuksuz sanıklar Abdullah Binzet, Ahmet Binzet ve Cüneyt Binzet suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme 4 yıl süren dava sonunda Binzet kardeşlere 'Tefecilik yapmak' ve 'Tehdit' suçlarından 5'er yıl 2'şer ay hapis cezası verdi. Mahkeme, 'Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme' suçu ile ilgili kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanıkların beraatine karar verdi. Mahkeme heyeti sanıkların tefecilikten elde ettiği gelirin tespiti ve bu gelire el konulması ile ilgili dava açılması için Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbar mahiyetinde yazı gönderdi.

Cizre 1iİnci Asliye Ceza Mahkemesi daha sonra açıkladığı gerekçeli kararda, sanıkların savunmalarında suçu işlemediklerini savunmalarına rağmen buna itibar edilmediğini vurguladı. Kardeş olan sanıkların evinde yapılan aramada iştigal ettikleri meslek, sosyal ve ekonomik durumlarını doğrulamayacak biçimde senet defterleri bulunduğuna dikkat çeken mahkeme, Halil Soylu'nun bu olaydan sonra evini Cizre'den Diyarbakır'a taşıdığını, Cizre'deki evinin ise aracı yoluyla sanık Cüneyt Binzet'e geçtiğini belirtti. Mağdurun sanıklara iftira etmesini gerektiren somut bir unsur bulunmadığı ifade edilen gerekçeli kararda, mağdurun beyanının daha çok itibara şayan olduğu ifade edildi. Gerekçeli kararda, "Dosyadaki diğer deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği vicdani kanaatine varılmıştır" denildi.

MAĞDURUN KAYDETTİĞİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ DELİL KABUL EDİLDİ

Gerekçeli kararda, mağdurun olayın tanıkları ile yaptığı ve kaydettiği telefon görüşmelerinin kanıt olarak kabul edilmesinde hukuka aykırılık olmadığı, mağdurun kendisinin taraf olduğu konuşmayı kaydetmesinin yasaya uygun olduğu vurgulandı. Gerekçeli kararda tefecilik ve silahla tehdit suçlarını işledikleri vicdani kanaatiyle sanıkların cezalandırıldığı ifade edildi. Tehdit suçunun silahla işlendiğini gözönüne alan mahkeme, sanıkların alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırıldıklarını da belirtti.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi