Sanık polisler: Maktule değil havaya ateş ettik

ANTALYA Havalimanı'nda geçen 18 Temmuz'da kendisinden kimlik isteyen polisten kaçarken açılan ateş sonucu vurulan 17 yaşındaki Diyarbakırlı Ferit İli'nin ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan 4 polis, maktule değil, havaya ateş ettiklerini ileri sürdü.

Sanık polisler: Maktule değil havaya ateş ettik

Alanya'daki ailesinin yanına gitmek için geçen 18 Temmuz günü uçakla Antalya'ya gelen Ferit İli, havalimanında bir taksiye bindi. İlter'in durumundan şüphelenen taksi durağındaki kişiler, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine İli'nin içinde bulunduğu taksi, havalimanı girişindeki nizamiye kapısı önünde durduruldu. Hakkında yakalama kararı bulunan Ferit İlter, kendisinden kimlik talep edilmesi üzerine taksiden inerek kaçmaya başladı. Ferit İli 'dur' ihtarına uymayınca, kendisini takip eden polisler havaya ateş etti. İli, havalimanı duvarlarını çevreleyen tel çitleri tırmanarak kaçmayı sürdürdü.

KURŞUN BULUNAMADI

Polisin ateşi sonucu yaralanan İli, hastanede yaşamını yitirdi. İlter'in vücuduna giren mermi çekirdeğinin sağ köprücük kemiğinden çıkarak vücudunu terk ettiği belirlendi. Yapılan aramalara rağmen İli'nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği bulunamadı. İli'nin ölümüyle ilgili tutuksuz polis memurları H.S., E.S., A.A. ile H.U. hakkında, kasten öldürme suçundan ve çocuk koruma kanununu ihlalden ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

DARBE TEŞEBBÜSÜ YÜZÜNDEN TEYAKKUZ HALİNDEYDİK

Davanın ilk duruşmasında tutuksuz polis memurları, suçsuz olduklarını iddia etti. Sanık polis memuru E.S. ifadesinde şöyle dedi:

"Bu olaydan bir hafta önce İstanbul'da havalimanındaki terör saldırısında 37 vatandaşımız şehit olmuştu. 2 gün öncesinde de 15 temmuz darbe girişimi olmuştu. Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunan darbeciler de halen firariydi. Yeni bir terörist girişimi olabileceği için sürekli teyakkuz halinde olmamız emrediliyordu. Olay tarihinde havalimanından gelen bir takside bir şüpheli olduğu anons edildi. Bunun üzerine aracın içindeki kişinin kimliğini kontrol etmemiz istendi. Birlikte çalıştığımız A.A. aracı durdurup içindeki şahıstan kimliğini alıp bana getirdi. A.A. kimliğin bu kişiye ait olmadığını söylediği esnada taksinin arkasında bekleyen şahıs kaçmaya başladı. Yolda koştuktan sonra tel örgülere tırmanıp ormanlık alana girdi. Ormanlık alanın devamında uçak pisti vardı. Bunun üzerine silahımı çıkarıp havaya iki el ateş ettim."

Sanıklardan A.A. ise "Kimlikte fotoğraf yoktu. Kendisi 20 yaşlarında görünüyordu. Kimlikteki kişinin yaşı ise küçüktü. Bunun üzerine şüphelendim. Şahsın kolundan tutup başpolise götürürken koşarak kaçmaya başladı. Tel örgüleri tırmanıp ormanlık alana girdi. Ben kendisinin peşinden koşarken havaya doğru 3-4 el ateş ettim. Kendisine doğru ateş etmedim" dedi. Sanıklardan H.S. ve H.U. da havaya ateş ettiklerini iddia etti.

ADAM ÖLDÜRMENİN MAZERETİ OLAMAZ

Ferit İli'nin babası Celal İli ise oğlu hakkında esrar kullanmak suçundan yapılan bir işlem nedeniyle yakalama kararı olduğunu söyledi. Bu nedenle oğlunun küçük kardeşine ait nüfus cüzdanıyla Diyarbakır'dan Alanya'ya gelmek üzere yola çıktığını ileri süren Celal İli, "Adam öldürmenin mazereti olmaz. Bu nedenle 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek darbe psikolojisinde olmalarını kabul etmiyorum" dedi. Olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme duruşmayı, erteledi.

Baba Celal İli, duruşma çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınmaktan korkup kaçarken arkasından açılan ateş sonucu öldürüldüğünü ileri sürdü. Avukatı Fırat Kılıç da olayda silah kullanmayı gerektiren bir durum olmadığını belirterek, sanıkların ortaya attığı gerekçelerin de inandırıcı olmadığını savundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz