Tanklara eskortluk yapan özel kalem

Darbe girişiminin firarilerinden eski Milli Savunma Bakanlığı Özel Kalem Müdürü kurmay albay Gök, Genelkurmay Başkanlığını işgal için gelen tanklara makam aracıyla eskortluk yaptı.

Tanklara eskortluk yapan özel kalem

Derlenen bilgilere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz ihanet girişiminin ardından firar eden ve "tanklara eskortluk yapan özel kalem" diye bilinen eski kurmay albay Tevfik Gök'ün ismi öne çıktı.

Olay tarihinde Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Özel Kalem Müdürü olan Gök, darbe girişiminin yapılacağı bilgisini aldıktan sonra hazırlık çalışmalarına başladı.

MSB'de görev yapmasına rağmen 15 Temmuz'dan bir gün önce Genelkurmay Başkanlığı karargahının ara kapı anahtarlarının kimlerde bulunduğunu ve karargah içi nöbet değişimlerinin nasıl yapıldığına ilişkin bilgi topladı.

İhanet girişimi saatinin öne alınmasıyla harekete geçen Gök, sözde yurtta sulh konseyi üyesi tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun ele geçirdiği 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na gitti.

Genelkurmay Başkanlığı karargahını tanklarla işgal edecek darbecilerle görüşen Gök, buradaki temaslarının ardından zırhlı araçlarla karargaha dönme kararı aldı.

Yol boyunca makam aracıyla zırhlı araçlara eskortluk yapan Gök, Genelkurmay Başkanlığına ulaştığında kendisini karşılayan emir subayının karargahta çatışma olduğu uyarısına karşı, "Bir şey olmaz sen karışma" karşılığını verdi.

Daha sonra zırhlı araçları karargahın kuzey kapısına yerleştiren Gök, firar edeceği saate kadar darbe faaliyetlerine devam etti. Darbeci albayın bu eylemleri, gece boyunca karargahın güvenlik kameralarına da yansıdı.

Bilgisayarından örgüt elebaşının talimatı çıktı

Darbe girişiminin ardından Gök'ün iş yeri ve evinde yapılan aramada ele geçirilen dijital materyaller bilirkişilerce incelendi. Buna ilişkin hazırlanan rapora göre, Gök'ün bilgisayarında, elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğraf ve videoları ile örgütün darbe yapabileceği bilgisinin yer aldığı örgütsel talimatlar çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan "uzun" diye bahsedilen "paralel" isimli notta, "MOSSAD, CIA ve diğerleri Uzun'u götürmek istiyor" ifadesine yer verildiği belirlendi. "Amaca ulaşmak için gerekirse takiye yapılabileceği" belirtilen notta, örgütün yaptığı işlerin sorgulanamayacağı ibaresi dikkati çekti.

"Biat var, sorgulama yok." denilen notun devamında, "1993'lü yıllardan önce özellikle ilk yıllarda hizmete girenler evveliyatımızı biliyorlar. Bugün yapılıp söylenenleri geçmişle mukayese edip sorguluyorlar. Bunlarla bir sonuca varmamız mümkün değil. Netice alabilmek için komünist, faşist, Alevi, CHP fark etmez. Herkesle ittifak edin. İstişareye tabi olunacak. Nedeni sorulmayacak. Üç senedir Uzun'un ölümüne dua ediliyor, hala ayakta. Demek ki halisane dua etmiyorsunuz." satırlarına yer verildi.

FETÖ'nün röntgenini çeken not

FETÖ'ye karşı olanların fişlendiği, özel durumlarına dair bilgiler toplandığı, ABD ile hareket edilmesi halinde ise Türkiye'deki mücadelenin kazanılacağı savunulan ihanetin belgesi notta şu ifadeler kullanıldı:

"5 bin savcı, o kadar hakim, on binlerce polis, o kadar asker, şehit olmaya hazır. Hiç kimse hayır diyemez. Herkesin zaaf ve özelliklerini kaydetmiştik. Gerekirse açıklarını açıklamakla şantaj yapın. Herkesi, her an hain ilan ediliriz endişe ve baskısı altında tutun. Bütün bilgiler her alanda amir, memur, hakim, savcı, asker, general, vali, müsteşar, esnaf ve talebe sayı ve özellikleriyle masamızda. Bir yere gelecek çocuklara tedbir, inkar ve takiye öğretin. Hedefe varmak içi iftira, rüşvet, makam, kadın, kaset, yalan, tehdit kullanmakta beis yoktur. Başbakan ve hiç kimse bugünü tahmin edemediği için baş ederim diye direniyor."

HSYK, Yargıtay, emniyet, bakanlıklar, ordu ve üst kurulların örgütün denetiminde olduğuna işaret edilen notta, "MOSSAD, CIA ve diğer uluslararası güçler, ümmet adına hareket ettiği için Uzun'u götürmek istiyor. Bize de 'Onun akılsızca davranışları yüzünden 159 ülkedeki okullarınızı kapatırız ya da RTE'yi götürürsünüz' diyorlar. Hizmetin selameti adına bir kişi veya ülke gitse ne olur?" ifadeleriyle darbe yapılabileceği işareti verildi.

Son ana kadar ihanet girişiminden vazgeçmeyen Gök, başaramayacağını anlayınca sivil kıyafetlerle karargahtan kaçtı.

Firari darbeci Gök, "anayasal düzeni ihlal" suçunun yanı sıra Genelkurmay Başkanlığı karargahında 11 kişinin şehit edilmesi ve 45 kişinin yaralanmasından da sorumlu olarak aranıyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz