Terlemeyen adam

Diyarbakır’da 35 yıl önce geçirdiği hastalık sonrası vücudu bir daha terlemeyen Cevdet Doğan (69), günde 20 kez fenalaşmamak için kendini ıslatmak zorunda kalıyor. Geçen zaman içinde onlarca kez durumuna çare bulmak için hastanelerin yolunu aşındıran Doğan’ın hastalığına doktorlar çare olamamış.

Terlemeyen adam

Yenişehir ilçesine bağlı Kaya köyünde çiftçilik yaparak hayatını idame ettiren Doğan’ın ilginç bir hastalığı var. Henüz doktorların teşhis koyamadığı bu hastalık sebebiyle özellikle yaz mevsiminde büyük sıkıntı yaşayan Doğan vücudunu serinlemek için gün aşırı kendisini ıslatıyor.

KENDİMİ ISLATMAZSAM FENALAŞIYORUM

Köyde elinde bir bidon suyla gezen Doğan, ihtiyaç duyduğu zaman başından suyu başından aşağıya boca ederek, yaz sıcağından korunmaya çalışıyor. Aksi taktirde “fenalaşıyorum” diyen Doğan’ın bu garip durumuna köylüler ve ailesi zamanla alışmış.

BAHÇEDEKİ JAKUZİDE SERİNLİYOR

Köydeki evinin bahçesine koyduğu jakuziden bozma küvetin içinde zaman zaman serinleyen Doğan 35 yıl önce yataklara düşerek, hastalanır. Tedavisinin ardından vücudunda değişiklikler baş gösteren Doğan bu tarihten itibaren artık bir daha terlememeye başlar.

Defalarca derdine derman aramak için hastanelerin yolunu tutan çaresiz adama doktorlar teşhis koyamayınca çareyi kendinde su gezdirmede bulan Doğan durumu kabullenir.

DOKTOR, “ BÖYLE BİR HASTALIK NE GÖRDÜM NE DUYDUM”

Yetkililerden hastalığına çare bulmak için yardım isteyen Doğan, “69 yaşındayım. Bu hastalığa 35 senedir yakalanmışım. Geçirdiğim hastalık sonrası dizlerim tutmadı ve yatağa düştüm. Doktora gittim ilaç kullandım. İyileştikten sonra fark ettim ki terlemiyorum. Eskiden de çok terliyordum. Zoruma gidiyordu sıkıntı yaşıyordum. Bütün branş doktorlarına gittim. En son Araştırma hastanesine gittim ve bu hastalığıma bir teşhis bulmasını koymasını istedim. Fakültedeki doktora da teşhis koyamadı ve tahlil sonuçlarına göre iyi olduğumu söylediler. Doktorum kendi hocasına telefon açtı ve ona da durumu anlattı. O da tahlil sonuçlarımı görmek istedi. Sonra ben telefonu doktorumdan aldım ve diğer doktorla konuştum ve ona benim bu hastalığımı önlemesi için yardım istedim. O da bana telefonda dedi ki ben otuz seneyi aşkın bir doktorum böyle bir hastalık ne gördüm ne duydum. Bende doktora o vakit beni Ankara’ya havale edin dedim o da kabul etti. Yalnız Ankara da olan cihazların burada da mevcut olduğunu söyledi. Bende Ankara’ya gitmekten vazgeçtim” dedi.

“ÇOK ZOR BİR DURUM BENİM İÇİN”

Teşhis konamayan hastalığı nedeniyle zaman zaman zorlandığını anlatan doğan, şöyle devam etti:

“On beş sene geçti aradan bir daha da bu hastalığımdan dolayı hastaneye gitmedim. Çok zor bir durum benim için, gün için içinde sürekli kendimi ıslatmak zorunda kalıyorum. Nereye gidersem gideyim sürekli suyumu yanıma almak zorunda kalıyorum. Elbiselerim kuruduğu gibi tekrar kendimi ıslatıyorum. Ailem içinde zor bir durum çünkü sürekli ıslak ıslak geziyorum. Ama onlarda artık durumu kabullendiler, çünkü kendimi ıslatmazsam bayılırım. Eşimde bu konuda bana destek oluyor, dışarıda suyum bittiğinde hemen çağırıyorum eşimi suyum bitti diyorum koşup suyumu bana getiriyor. Su dökmediğimde gözlerim kararıyor daralıyorum başım ağırlaşıyor ve bayılıyorum. Gün içersinde yaklaşık yirmi defa ıslatıyorum kendimi. Yazın daha fazla su dökmek zorunda kalıyorum. Serin havalarda yine sıkıntı oluyor ama dayanabiliyorum. Sıcak arttıkça sıkıntım artıyor. Yetkililerden bana yardım eli uzatmalarını istiyorum.”

Kaynak: Diyarbakır Söz