Görüş Bildir

Türkiye Kürtleri sahiplenmelidir!

Demirtaş: Bütün ülkeler gelip Kürtlere yardım etmeye çalışıyor, yeri geldiğinde vururlar.

Türkiye Kürtleri sahiplenmelidir!

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'örgüt yöneticiliği' suçlamasıyla tutuklu yargılandığı davada, savunmasına 3'üncü günde de devam etti. Savunmasında Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki Kürtleri yanına alması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Kürt eşittir düşman, Kürt eşittir terörist, Kürt eşittir bölücü algısının kırılması lazım. Bugünkü politikalar Türkiye'nin barışına, güvenliğine hizmet etmiyor. Dünyanın bütün ülkeleri gelip Kürtlere yardım etmeye çalışıyor. Bu Kürtlerin kara kaşı, kara gözü için değil. Hepsinin kendi çıkarı var. Biri silah veriyor, biri TIR gönderiyor. Yeri geldiğinde en başta onlar Kürtleri vururlar, vuracaklar" dedi.

HABER MERKEZİ

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşma, Selahattin Demirtaş'ın savunmasıyla devam etti. 2007'den itibaren Demokratik Toplum Kongresi'nin faaliyetlerini anlatan Demirtaş, "Bu toplantılarda şiddete mail etmeden insanlara farklı bir yol olduğunu gösterdik. Toplumun her kesimi ile görüştük, bir araya geldik. Birbirimize temas ettik. Birbirimizi tanıdıkça düşmanca bakmamayı öğrendik. Gençleri silahtan başka alternatif bir yol olduğunu göstermek istiyorsak bunları yapmak zorundaydık. Devlet de bu fikirdeydi. Kim buna karşıydı cemaat. Dinlemeleri onlar yaptı. Amaç olası bir barışı önlemekti. Emniyet ve jandarma istihbarat yapıyordu bunu. MİT'te hakim değillerdi. Adliyelerdeki kendilerinden olan hakimlerden dinleme kararı alarak dinlediler. Dinlemeleri çarpıtarak, tarihleri, kişileri çarpıtarak, sözleri cımbızlayarak raporlar oluşturdular" dedi.

ÖNÜNÜZDEKİ FEZLEKE CEMAATİN MİLLETİ BİRBİRİNE DÜŞÜRME OPERASYONUDUR

O dönemin şiddetten sivil siyasete geçiş dönemi olduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti: "Biz sorunlarımızı şiddet olmadan çözebiliriz anlayışını güçlendirmeye çalışıyorduk. Önünüzdeki dinleme, önünüzdeki fezleke, tümüyle cemaatin memleketi birbirine düşürme operasyonudur. Bizim yaptığımız şeyi çarpıtıp, Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti devletini içinde özgür eşit yurttaş olarak yaşama girişimlerini sabote etme çabalarıdır. Başardılar, başardılar."

PKK'YA SİLAHLARI BIRAKTIRMIŞ OLACAKTIK

O dönemdeki çalışmaların başarı olması durumunda şu an Türkiye'de siyasetin daha iyi bir noktada olacağını ileri süren Demirtaş, "Demokratik siyaset güçlenecekti. Toplumda bir arada yaşama ve demokratik yollarla sorununu çözme inancı artacaktı. Ve PKK'ya silahları bıraktırmış olacaktık. 2007'den beri bu çalışmalar yürütüldü. 2009'da sekteye uğradı" dedi.

BARIŞ GÖRÜŞMELERİ SOÇİ'DE, CENEVRE'DE DEĞİL ANKARA'DA OLURDU

O dönemin çok önemli bir dönem olduğunu söyleyen Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: "Neden önemlidir? Bugün Ortadoğu'da dönen operasyonlara bir bakın. Türkiye kendi içindeki Kürt Yurttaşlarıyla barışık bir sistemi kurmuş olsaydı, PKK Türkiye'ye karşı silahları tümden bırakmış olsaydı, Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki Kürtlerle de diyalogu işbirliği güçlü olsaydı, bugün Türkiye tüm Ortadoğu'nun merkezindeki ülke olacaktı. Değil ABD'si Rusya'sı dünyanın bütün güçleri bir araya gelse, Suriye Barış görüşmelerini Ankara dışında, hiçbir yerde yaptıramazdı. Soçi'de, Cenevre'de değil Ankara'da olurdu. Çünkü Kütlerin yüzü Şama, Bağdat'a, Soçi'yi Cenevre'ye dönük değil."

KÜRT HAREKETLERİNİN TÜRKİYE'YE DÜŞMANLIK YAPMAMASI LAZIM

Türkiye'nin her yerde Kürtleri Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanına alması gerektiğini belirten Demirtaş, "Bin yıllık kardeşliğimizin gereği de budur. Tüm Kürt hareketi örgütlerinin de silahlı, silahsız Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmaması, Türkiye'ye karşı işbirliğini geliştirmesi lazım. Kürtlerin çıkışı Türkiye ile işbirliğindedir. Türklerin çıkışı da Kürtlerle işbirliğindedir. Başka türlü emperyal müdahalelerde önlenemez, başka türlü Orta Doğun da barışın inşası da gerçekleştirilemez. 2007'de 2009'da başlattığız girişimleri başarabilseydik, bugün Türkiye bambaşka bir güce dönüşmüş olacaktı. İç demokrasisi güçlü, toplumu ile barışık, komşu halklarla barışık. Türkiye'nin 900 kilometre sınırında Kürtler yaşıyor. Yeni bir anlayış geliştirilmesi lazım. Paradigmanın değişmesi lazım. Kürt eşittir düşman, Kürt eşittir terörist, Kürt eşittir bölücü algısının kırılması lazım" dedi.

KÜRTLER PARTİLERDEN, ÖRGÜTLERDEN İBARET DEĞİLDİR

Bugünkü politikaların Türkiye'nin barışına, güvenliğine hizmet etmediğini ileri süren Demirtaş, şunları söyledi:

"Dünyanın bütün ülkeleri gelip Kürtlere yardım etmeye çalışıyor. Bu Kürtlerin kara kaşı kara gözü için değil. Hepsinin kendi çıkarı var. Biri silah veriyor, biri TIR gönderiyor. Hepsinin kendi çıkarı var. Yeri geldiğinde en başta onlar Kürtleri vururlar, vuracaklar. Ama işte Türkiye'nin de 'çaresiz kaldılar, ezilsinler, yok olsunlar' dememesi lazım. Devletin de hükümetin de oradaki bütün Kürtleri yanına alması lazım. Çünkü Kürtler partilerden, örgütlerden ibaret değildirler, bir halktır. Partiler bugün vardır yarın yoktur, ama halklar hep vardır. Halkı yanına alması lazım. Bunun imkanlarını zorlaması lazım."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi