'Üstadın mezarı bulunsun'

Üstad Beddiüzaman Saidi Nürsi Hazretlerinin vefatının 52. yıl dönümü önceki gece mevlitle anılırken siyasal iktidara “üstadın mezarı bulunsun” çağrısı yapıldı.

'Üstadın mezarı bulunsun'

Vefatından buyana Ramazan ayında geleneksel olarak  düzenlenen mevlit, Balıklıgöl Yerleşkesi'ndeki Dergah Camisi'nde okutuldu. Etkinlik nedeniyle çeşitli il ve ilçelerden çok sayıda ÜStad Beddiüzaman Saidi Nürsi Hz’lerinin talebeleri ve Risali Nur aşıkları katıldı. Teravih namazı sonrası okunan mevlit esnasında bazı vatandaşların zaman zaman duygulandığı görüldü.

Mevlidin ardından vatandaşlar, Dergah Camisi'nin yanında bulunan ve Said Nursi'nin vefatında toprağa verildiği ancak daha sonra cenazesinin buradan alındığı belirtilen kabrini ziyaret ederek, dua etti. Asrın aliminin cuntacılar tarafından gizlenen mezarının bulunulmasını istenirken, eserlerinin 120’den fazla ülkede değişik dillere çevrilerek okunduğuna dikkat çekildi.

Üstad Bediuzaman Saidi Nursi Hazretleri,vefatının 52. yıl dönümünde,hayata gözlerini yumduğu Şanlıurfa’da muhteşem görüntülere sahne olan bir mevlid programı ile anıldı.

Bediüzzaman Said Nursi 23 Mart 1960 yılında Şanlıurfa’da vefat etti. Şanlıuurfa’daki Halil-ur Rahman Dergahı'na defnedildi. Ancak 12 Temmuz 1960'da 27 Mayıs cuntasının  emriyle mezarı yıktırıldı ve açıklanmayan bir yere nakledildi. İşte bu nedenle her yıl Şanlıurfa’da üstadın vefat ettiği bu mekanda mevlit programı düzenlenerek dünyanın her yerinden binlerce Risaeli Nur aşıkları buraya akın ediyor.

BİNLERCE İNSAN DIŞARDA KALDI

Risale-i Nur eserinin mülellifi Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 52. yıl dönümü sebebiyle bu yılda mevlit okutuldu. Halilürrahman Dergah Camii'nde teravih sonrası okutulan mevlide büyük ilgi gösterildi.

Mevlid sırasında Dergah Camii etrafında oturulacak yer kalmazken, araç parkının mümkün olmadığı gecede çok sayıda trafik polisi sürücüleri yönlendirdi. Yurdun ve dünyanın dört bir yanından sevenlerin ve okurlarının da katıldığı mevlid-i şerife siyasi camiadan da katılım oldu. Cami avlusunda namazlar kılınıp, dualar edilirken, 7'den 70’e herkesin iştirak ettiği programda kardeşlik mesajları verildi.

ALTINDAĞ :’BEDİÜZAMAN ÇAĞDAŞ ALİMDİR’

Bediüzzaman Hazretleri'nin, büyük bir İslam alimi olduğunu söyleyen Gazeteci Yazar Mehmet Ali Altındağ da hem Türkiye’nin hem de bütün dünyanın üstadın fikirlerinden yararlandığını kaydetti. Üstadın,aynı zamanda çağdaş bir İslam alimi olduğunu belirten Altındağ,”Bediüzamanı kelimelerle anlatmak çok zor. Onu anlamak için eserlerini defalarca okumak lazım. Kendi şahsiyetinin değil gösterdiği yolun önemli olduğunu ifade ediyor. Çağımızın en büyük kur’anı kerim tevsirini yapmıştır. Diğerleri ile kıyasladğımızda çağdaş bir İslam alimidir. Kur’anı anlatırken ve öğretilerini dile getirirken ortaya koyduğu ölçülerle insanları muhteşem şekilde etkiliyor.” diye konuştu.

GÖK :’AK PARTİ ÖZGÜRLÜK ALANLARI AÇTI’

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök, dünyanın her yerinden insanların buraya gelmesinin önemine dikkat çekerek, bu özgürlük ve demokrasi ortamının AK Parti iktidarı tarafından yaratıldığını söyledi. Gök,”Yıllar önce insanlar böyle manevi etkinliklerde bir araya gelemezdi. Bakın son 10 yılda ülke nasıl değişti. AK Parti’nin ileri demokrasi anlayışının sonunda bu gelişmeler oldu,özgürlük alanları genişledi. Allah’a hamdolsun ki binlerce kardeşimiz bugün burada bir araya gelmiş durumda.” dedi.

Dünyaca ünlü hafızların okuduğu Kur’anı kerim,mevlit ve duaları can kulağı ile dinleyen binlerce insan duygu dolu anlar yaşadı.Üstadın talebelerine yönelik son konuşmasının anlatıldığı bölümde  bir çok Risaeli Nur aşığı gözyaşlarına hakim olamadı.

‘CENAZESİNE GELENLERİ TUTUKLADILAR’

 Değişik yerlerden gelen Risaeli Nur sevdalıları, geceyi takip eden Diyarbakır Söz’e konuştu. Bunlar arasında en çarpıcı olanı Mardin Kızıltepe’li Halil amcanın anlattıklarıydı. Risaeli Nur’la 1958 yılında tanıştığını belirten Halil amca,1960 yılında Bediüzaman’ın cenazesine gelirken bir çok insanın gözaltına alındığını veya tutuklandığını söyledi. Halil amca,”Üstadın hayatı çilelerle ve sürgünlerle, cezaevinlerinde, dağ başlarında geçti. Cuntacılar ve tek parti iktidarı kendisiyle çok uğraştı. Vefat ettiğinde de rahat bırakmadılar. Cenazesine gelmek için bir çok şeyi, ölümü dahi göze aldık. Her türlü engelleme yapıldı. Bir çok insan gözaltına alındı ve tutuklandı. O günü yaşayanlardan biri de benim. Urfa’da buna rağmen binlerce insan cenazesinde yer aldı. Çok şükür bugün o ortam yok. Milyonlarca insan bu eserleri okuyor, dünyanın her yerinden binlerce insan buraya geliyor.” dedi.

‘MEZARI BULUNSUN, İADEİ İTİBAR YAPILSIN’

Dünyanın her yerinden değişik ırklara mensup insanların katıldığı mevlitte Diyarbakır Söz’e konuşan Risaeli Nur aşıklarının en fazla vurgu yaptığı olay, 27 Mayıs 1960 cuntası tarafından gizlenen Üstad’ın mezarının bulunması oldu. Bediüzaman’ın kendi şahsını değil eserlerinin ve öğretilerinin ön plana çıkmasını istediğini vurgulanan Risaeli Nur akımının takipçileri,”Cuntacılar ,asrın aliminin ölümünden bile korktular. Korktukları da başlarına geldi. Bugün 120’den fazla ülkede eserleri değişik dillere çevrilmiş ve insanlar okuyor. Akın akın büyüyen bir harekat var. Mezarının bulunmasını istiyoruz. Hükümet bunun için gerekeni yapmalıdır. İslama bu kadar büyük hizmet etmiş bir insanın mezarının olmaması büyük saygısızlıktır. Ayrıca üstad hazretleri,’Benim şahsiyetimin önemi yok,önemli olan eserlerim ve öğretilerimdir.Onları takip edin’ diyor. Bu nedenle genç nesilden Risaeli Nur’ları bol bol okumalarını tavsiye ediyoruz” şeklinde ortak görüş savundular.

Kaynak: Diyarbakır Söz