..Ve bu gece Kandil!

..Ve bu gece Kandil!

..Ve bu gece Kandil!

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mevlit Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, 3 Şubat Cuma gününü cumartesiye bağlayan gecenin alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa'nın dünyaya gelişinin 1441'inci yıl dönümü olduğunu ifade etti.

MEVLİT KANDİLİ

''Sevgili Peygamberimiz, Yüce Rabbimizin insanlığa gönderdiği en son elçidir ve bütün bir insanlık için onun nübüvveti karanlıklardan aydınlığa, zulmetten nura geçişin iftihar vesilesi olmuştur'' ifadesini kullanan Görmez, O'nun doğumunun dünyanın akışını değiştirdiğini, tebliğine kulak veren herkesin hayatını yeniden tanzim etme, kendini yeniden yapılandırma ve bundan sonraki gidişatında istikamet sahibi olma konusunda sağlam bir dayanağa kavuşmanın ayrıcalığını yaşadığını kaydetti.

Hz. Muhammed'in rahmet yüklü mesajları ve hikmet yüklü ahlaki örnekliğinin bütün insanlık için umut vaad etmeye devam ettiğini vurgulayarak, bunun kıyamete kadar da kesilmeksizin devam edeceğini belirten Görmez, mesajında şu görüşlere yer verdi:

O'NUN VARLIĞIYLA

''Yüce Allah'ın son peygamberine tabi olmak, pek tabiidir ki sadece O'nun varlığından ve doğumundan haberdar olmakla sınırlı değildir. O'na tabi olmak hemen her vesileyle kendimizi O'nun sünnetine ittiba ederek gözden geçirmeyi, hayatımızdaki eksiklikleri telafi etmeyi ve yine onun çizdiği yol haritasına bağlı olarak kendimizi inşa etmeyi zorunlu kılar. Kısaca peygamberin yolunu takip etmek ve O'nu örnek almak, O'nun sağlığında ashabına takdim ettiği değer ve ölçüleri zaman ve mekan sınırlarının ötesine taşarak kendi dünyamıza taşımak ve O'nun şaşmaz rehberliğine sımsıkı sarılmaktır. Bu insanlık için en hayırlı ümmet olma şerefine nail olmanın yegane yoludur.

''Hz. Muhammed'in mevlidini idrak ederken ümmetinin, tüm insanlık için en güzel örnek olarak takdim edilen O'nun rehberliğine ne ölçüde ittiba ettiğinin bu vesileyle yeniden gözden geçirmesi gerektiğine işaret eden Görmez, ''Bugün başta İslam dünyası olmak üzere topyekun insanlık aleminin duçar olduğu manevi problemlerin gerek tanımlanma, gerekse çözüme kavuşturulması konusunda efendimizin risaletine başvurma ve O'nun rehberliğinde ilerleme konusunda ciddi ve kayda değer bir ihmalkarlıkla karşı karşıyayız'' ifadesine yer verdi.

BUGÜN YAŞANILANLAR

''Etrafımızı saran dost, kardeş Müslüman ülkelerde meydana gelen iç çatışmaların ortaya çıkardığı kaosu İslami değerler üzerinden onaylamak ve bunları mazur görmek asla mümkün değildir'' değerlendirmesinde bulunan Görmez, ''Ben, beni görmeden bana iman eden kardeşlerimi özlüyorum'' buyuran Hz. Muhammed'in bugün yaşanılan acılar karşısında neler hissedeceğini tahmin etmenin zor olmadığını vurguladı.

Kardeşlik bağlarının neredeyse ciddi yaralar aldığı bir zaman ve mekanda, hem Hz. Muhammed'e hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamlarını yeniden bulmak ve O'nun özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı yeniden hatırlatmak gerektiğine işaret eden Görmez, şunları kaydetti:

''Ne yazık ki Müslüman coğrafyasında meydana gelen kardeş kavgaları, iç çatışmalar, kardeşlik ortamını ciddi anlamda yaralamakta, ümmet-i Muhammed olma duyarlılığı hasara uğramaktadır. Allah'ı bir, Peygamber'i hak bilme düsturundan ayrılmaması gereken ve bu ana çerçeve içinde kardeşlik hukukunu tesis etmek zorunda olan Müslümanlar ne yazık ki bugün bölge coğrafyamızda uyandırılan fitneye dahil olmakta, birbirlerine kin duyabilmekte, buğz edip intikam rüzgarına kendilerini kaptırabilmektedirler. Oysa biz Müslümanlara düşen kardeşlerimizin arasını bulmak ve hiçbir zaman adaletten ayrılmamaktır.

Bugün cehalet, kör taassup ve dünyevi çıkarlardan beslenen bir gerilim ve çatışma ortamı, İslam'ın pak ve nezih kardeşlik dilini köreltmekte, Müslüman kardeşliğinin Ensar-Muhacirin kardeşliğinden beri süregelen tarihsel akışını gözardı etmekte ve bizi Sevgili Peygamberimizin özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmaktan uzaklaştırmaktadır.''

Kaynak: Diyarbakır Söz