Yüreği yanıklar

Dünya Çocuk Hakları Günü"nde evlatlarının yolunu gözlüyorlar.

Yüreği yanıklar

DİYARBAKIR  - Dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde de evlatları için nöbetlerini sürdürüyor.

Evladını terörün pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin HDP il binası önünde 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1540'ıncı güne ulaştı.

Ülkenin dört bir yanından gelen ailelerin de katılımıyla evlat nöbeti tutan aile sayısı 369 oldu. Kararlılıkla yürütülen mücadele sayesinde evladına kavuşan aile sayısı 46'ya yükseldi.

Çocuk yaşta kendilerinden koparılan evlatlarına kavuşmak isteyen aileler 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde de nöbetlerine ve bekleyişlerine devam ediyor.

"Bizim çocuklarımız nerede?"

Kocaeli'den 8 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan oğlu Eren için eylem yapan anne Fadime Aksu, AA muhabirine, tek gayesinin evladına kavuşmak olduğunu söyledi.

Oğlu için çok hayali olduğunu belirten Aksu, "Eren'in de hayalleri çoktu ama hayallerimizi elimizden aldılar. Kalemi bıraktırıp eline silah verdiler. İnsan hakları diyorlar, hani insan hakları ve çocuk hakları? Her şeyimizi elimizden aldılar." dedi.

Dünya Çocuk Hakları Günü'nde seslerini duyurmak istediklerini ifade eden Aksu, evlatlarının peşini hiç bırakmadıklarını belirtti.

"Bizim çocuklarımız nerede? Dünya kamuoyu bizi görmezden geliyor. Bize karşı körler, sağırlar. Bizi duymuyorlar ama görüp duyanlardan da Allah razı olsun." diyen Aksu, evladına duyduğu özlemi dile getirdi.

"8-9 yaşındaki çocukları PKK'ya teslim ettiler"

17 yaşında dağa kaçırılan oğlu Ramazan için eylem yapan Mevlide Üçdağ da tüm zorluklara rağmen evlatları için nöbete devam ettiklerini belirtti.

Üçdağ, şunları kaydetti:

"Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü ama benim çocuğumun hakkı nerede? Buradan tüm Avrupa'ya, insan hakları savunucularına, kamuoyuna sesleniyorum; nerede bizim çocuklarımızın hakları? 8-9 yaşındaki çocukları götürüp PKK'ya teslim ettiler. Çocuğumun suçu ve günahı neydi? Çocuğumun yaşam hakkını, her şeyini elinden aldılar. Oğlumun hayali hafız olmaktı. Berat Kandili'nde oruçken götürdüler."

Üçdağ, evladına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısı yaptı.

"Kapı çalınca 'Fatih'tir diyorum"

Baba Abdullah Demir de oğlu Fatih'e kavuşma ümidiyle eyleme katıldığını anlatarak, oğluna kavuşana kadar da bu mücadeleyi sürdüreceğini söyledi.

Demir, "Avrupa, 'çocuk hakları' diyor. Bizim çocuklarımızınki hak değil mi? Gelsinler bu aileleri görsünler. Çocuklarımızı ufak yaşta alıp götürdüler. Çocuklarımız okula gitsin, vatana hayırlı evlat olsun istedik ama ellerinden kalemi alıp silahı verdiler. Çocuk hakları bu mudur?" ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar ailesine kavuşan her çocuğun kendilerine umut olduğunu dile getiren Demir, gece gündüz oğlundan gelecek güzel bir haber beklediğini belirtti.

Demir, "Kapı çalınca, telefon çalınca 'Fatih'tir diyorum. Allah evlat acısını kimseye yaşatmasın." dedi.

Baba Aydın Dağtekin ise oğlu Sedat için eyleme katıldığını, insan hakları savunucusu herkesten destek beklediklerini belirtti.

Oturma eylemi sayesinde evladına kavuşan Ayşegül Biçer de buruk bir mutluluk yaşadığını ifade ederek, evladına kavuşmayı bekleyen anne ve babaların yüreğinin yanık olduğunu vurguladı.

Biçer, "Dünya kamuoyuna sesleniyorum, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ise bu çocuklarımızın hakkı nerede? Bu anne ve babaların hakları nerede? 5 yıla yakındır burada feryat figan eden anne ve babalarımızın sesini duymadınız." şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz