ABD SENARYOLARI BİTİP TÜKENMEK BİLMİYOR
Bugün basının hemen tamamında yer alan haberde ABD ABD Hükümeti’nin çatı istihbarat örgütü Ulusal İstihbarat Ofisi’nin pazartesi sabahı Washington’da açıkladığı “Küresel Trendler 2030” raporuna göre Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Kürdistan’ın yükselişi nedeniyle bölünme riski var. Raporun hazırlayıcılarından Mathew yapmış olduğu açıklamada, “Bu Ortadoğu için en kötü senaryo ve gerçekleşmeyeceğinden emin olmalıyız” demiş.
Aslında ABD nin çeşitli Think Thank kuruluşları nerede ise üç ayda bir oynadıkları senaryolarda zihinlerinin arka planında olanı, sürekli olarak dünya pazarlarına sürüyor ve böylece büyük maniplasyonlar yaratarak emperyalizmin bitip tükenmek bilmeyen sömürü düzenin çarklarını nasıl daha iyi işletebileceklerinin hesabını yapıyorlar.
Gaziantep’te, Kahramanmaraşta bomba patlatılması, olayın Suriye kaynaklı olduğuna Türkiye’nin ikna olması üzerine, kısa sürede Suriye’ye müdahale ve yeni bir Ortadoğu Savaşının çıkışının planları da yine ABD de yapılmadı mı?
Bu senaryonun her nasılsa bir kısmı gerçekleşti. Gaziantep’te patlatılan bombalar sonucunda 9 masum vatandaşımız hayatını kaybetti. Geçen gün yazmış olduğum Ben Bir Çocuktum İsmim Almina başlıklı makalede, Gaziantep’te gerçekleşenleri lirik bir lisanla nazara vermeye çalıştım.
Olayın gerçekleştiği ilk anlarda araca konulmuş bombanın patlatılmasının Suriye kaynaklı olabileceği düşünüldü, sonra ABD deki senaryo hatırlandı ve Türkiye’nin bir büyük oyuna gelmesinin önüne geçilmiş oldu.
Suriye’nin tabir caiz ise karnı burnunda, böyle bir şey yapma imkanı yok denildi, ama hiç kimsenin aklına Senaryoyu yazanların, aynı zamanda bunu sahneye koyabilecekleri gelmedi.
Yok canım ABD hiç böyle bir şey yapar mı, gelişmiş medeni bir ülke, insan haklarına saygılı, demokrasiye bağlı, temel hak ve hürriyetlerin zarar görmesinin önüne geçmede emsali yok düşünceleri zahir zihinlere hakim oldu ki, ABD oynadığı oyunla, biz de ALMİNA’YI ölüme kurban vermekle yetindik.
ABD nin çatı istihbarat kuruluşu Ulusal İstihbarat Örgütü sadece kaygılarını dile getirmiş ve böyle bir senaryonun gerçekleşmemesini ümit ettiklerini raporlarına yazmışlar.
Bizde kimi ayrın gönüllüler ABD ye çok ve pek çok güveniyorlar, hele siyaset sahnesinde rol almak isteyenlerin kesin kanaati, ABD ye yaranmaz iseniz, kendinize yönetimde yer bulmanız imkansız şeklindedir.
Kişisel menfaatleri bakımından kendilerini bulunmaz bursa kumaşı yerine koyanların elbette bu düşünceye itibar etmelerinin bir mahzuru yok, fakat şu hatırlardan çıkarılmamalıdır, ABD nin her senaryosunun ne kadar uzun soluklu olduğu ve bu oyunların asla boşuna oynanmadığı bir gerçektir ve bu senaryolar hayra alamet değildir.
Kısa süreliğine ferdi kazançlar seher vaktinde dediğim dedik, çaldığım düdük yellerini estirebilir. Bu sadece bizim mahmurluğumuzu arttırır. Uyandığımızda her şeyin elimizden gittiğini acı bir gerçek olarak görürüz.
Suriye’de yaşananları çıplak bir gözle görmeye çalıştığımızda, yani Suriye’nin buna benzer Senaryolarla bölünmesinin önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde gerçekleştiği kesinleştiğinde, yok artık Türkiye bu hali ile götürülemez denilecek ve bu defa tezgahın o ayağı tahkim edilecektir.
Aya Agah olun.