ABRAHAMIN OĞLANLARI İBRAHİMİN ÇOCUKLARINI NEDEN KATLEDİYOR
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Bağımsız Filistin Devletinin kuruluşu ile ilgili dilekçeyi verdiğini Genel Kurul Salonunda açıkladığı sırada, Genel Kurul alkışlar, ıslıklarla adeta inliyordu.
Mahmut Abbas bir ara gözlüklerinin altından sızan iki damla yaşı elleri ile sildi. Yüzüne buruk bir tebessüm yerleşti.
Mutluluk ile Hüznün bir arada yaşandığı anlar, şımarıklıktan öte duyguları yaşatır insanlara.
Başarılarına doyamayan şımarıkların durumu öyle değildir. Onlar avurtlarını dört yana gerer, garip sesler çıkarırlar, kahkaha atarlar.
Ama ülkelerinin, insanlarının bitmek, tükenmek bilmeyen acısını yıllarca iliklerinde hissedenler, gelmesi muhtemel bir başarı karşısında, tebessümle aydınlanan yüzlerinin göz pınarlarından iki damla yaş akıtırlar.
Asıl yaşlar çekilen acıların cehenneme çevirdiği sinelere dökülür.
İsrail’liler kendilerine asla zarar vermeyen, Yahudi olmalarından ötürü bir çekemezlik içerisinde girmeyen Filistinli Müslümanlara akıllara ziyan zulmettiler.
Dünyada İsrail kavminin uğramış olduğu zulüm de Müslümanların bir müdahalesi söz konusu değildir.
Avrupadan kovulan, Austchwich kamplarında/Almanya/ hayatını kaybeden 6 Milyon Yahudiye zarar veren Müslümanlar değildi.
Daha öncesinde İspanya’dan kovulan Separat Yahudilerine kol kanat geren Osmanlı Müslümanları idi.
Uzatmaya gerek yok, birinci dünya harbinin Osmanlıya en pahalıya mal olan zararı, Filistin topraklarının bir şekilde Müslümanların elinden çıkma sonucunu doğurmasıdır.
Daha önce Filistin’de % 5 civarında bir araziye sahip olan Yahudiler, 1947 olayları sonrasında ve özellikle 1967 harbi neticesinde topraklarını, yeni işgallerle birlikte % 80 lere kadar çıkarmış bulunuyor.
Müslüman nüfus zaten küçük olan Filistin topraklarının % 20 sine sığınmış vaziyette.
Yahudiler ise işgalleri altında bulunan topraklarda yeni yerleşim yerleri kurmaya devam ediyorlar.
Onlara kimse ses çıkarmıyor.
ABD nin, İsraillilerin işgal altında bulunan topraklarda yeni yerleşim yerleri kurmamaları konusunda zaman zaman yaptıkları "güya" uyarılar, hiçbir sonuç vermiş değildir.
İsrail’i yapmış olduğu zulümler sebebiyle durduracak hiçbir güç yok mu?
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Genel Sekreter Ban Ki Mun’a Başkenti Kudüs olan Filistin Devletinin kuruluş dilekçesini Güvenlik Konseyine ulaştırmak üzere vermesi İsraillileri çok zor durumda bırakmışa benziyor.
İsrail Başbakanı Netenyahu hemen öne çıktı, önce barış yapalım, sonra Filistin Devletinin kuruluşu ile ilgili oylamaya geçilsin ve biz ilk kabul oyu veren ülke olalım deme pişkinliğini gösterdi.
Netenyahu Filistinliler bizim bir Yahudi Devleti olduğumuzu kabul etsin, hemen barış anlaşması imzalayalım dedi.
Aymazlığın bu kadarına da pes doğrusu.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas kimin ile barış görüşmeleri yapıyordu şimdiye kadar.
Düşünün bir kere, Mahmut Abbas İsrail Devleti ile barış görüşmeleri yapacak, bir sürü konu görüşülecek, neticelendirilecek ve en sonunda da Mahmut Abbas İsraillilere diyecek ki, ben sizi bir Devlet olarak tanımadım. Böyle bir sonuç düşünülebilir mi?
İsrailliler yine bütün dünyayı kandırmaya başladılar.
Esas amaçları, Filistinlilerin Devlet Kurma isteklerinin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oylanmasından çıkacak olumlu sonucu engellemek.
Bu arada Filistinlilere seslenerek "bizler aynı babanın oğullarıyız, biz Abraham, siz İbrahim diyorsunuz, aynı toprakları paylaşıyoruz, gelin barışalım, birlikte yaşayalım" diyor.
Peki soralım bakalım, şimdiye kadar Abrahamın oğlanları, İbrahimin çocuklarından ne kadarını katletmiş? Sabra ve Şatilla kamplarındaki katliamları, Gazze saldırılarını nereye koyacağız. Karşılıklı çatışmalarda bugüne kadar ölenlerin sayısı mukayese edildiğinde, oran bine bir bile değildir, bir.
Abrahamın oğlanları İbrahimin çocuklarından ne kadarını sürgüne göndermiş, iki.
Sürgüne giden Filistinlilerin sayısı 3 Milyon civarında. Peki ülkesinden uzakta yaşayan Yahudi sayısı ne kadar? Üç.
Abrahamın oğlanları İbrahimin Çocuklarının ne kadar arazisini işgal etmiş, dört.
Abharamın oğlanları, İbrahimin çocuklarının başına fosfor bombalarını niye yağdırmış, beş.
Abrahamın oğlanları yeni yerleşim yerleri yaparak, saraylarda yaşarken, İbrahimin çocukları neden çadırlarda yaşamaya mahkum ediliyor, altı.
Abrahamın oğlanları dünyanın dört bir yanından getirdikleri leziz gıdalarla beslenir iken, İbrahimin çocukları neden Sayın Başbakanın dediği gibi bir kasa domatese muhtaç hale gelmiş, yedi.
Abrahamın oğlanları Süleyman Mabedinin ayakta kalan duvarı önünde sabah akşam dua etme imkanına sahipken, İbrahimin çocuklarının özellikle genç olanları neden Mescidi Aksa’ya giremiyor, namaza gitme imkanı bulan yaşlı Filistinliler ise, neden Yahudi Oğlanlarının silahlarının gölgesinden geçmek zorunda kalıyor, sekiz.
Bu sayıları çoğaltmak mümkün, ama yazdıkça içim kararıyor.
Maalesef Abrahamın oğlanları, İbrahimin çocuklarını katletmeye devam ediyor ve İbrahimin çocukları bakımından ortaya çıkan en küçük bir şansı yok etmek için yapmadık şaklabanlık bırakmıyor.
Dünya yeni bir utanç yaşamak istemiyor ise, Filistinlilerin sesine kulak verir. Aksi durum İsrail’in de yararına değildir. Yaşayan görür.