ACILARI BÜYÜTEN ÇINAR
Türkiye 28 Şubat sürecini de, o süreçte yaşananları da mercek altına almadığı, yasa dışına çıkışlar söz konusu ise bunun hesabını görmediği sürece demokratikleşemez.
O dönemi destekleyen yazar çizer takımı dâhil olmak üzere şimdi herkes, sürece ilişkin olarak eleştiri oklarını fırlatıp duruyorlar.
Postmodern Darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecinde neler oldu, hatırlamakta fayda var.
1-Refahyol hükümeti çok ciddi manada istiskale maruz kaldı.
2-Dönemin komutanları Erbakan Hoca’ya açıkça küfretti.(Kem söz sahibinindir, ancak o küfrü yapan kişiyi yazılarımızla, o gün de tel’in ettik, bugün de nefretle anıyoruz)
3-Başlarının örtüsü ile Üniversiteye girmeye çalışan kız çocuklarımız, Üniversitelerin kapısından yaka paça dışarı atıldılar. Mezuniyet törenlerinde okullarının birincisi olan kız öğrencilere diplomaları verileceği sırada, yani eğitim ve öğretimin olmadığı bir esnada hakaretler edildi, hemcinsleri tarafından başlarının örtüleri çekilerek yerlere atıldı. Böylesine insanlık dışı cesaret girişimlerine bu süreç imkân verdi.
4-Anadolu sermayesinin önünün kesilmesi için her türlü tedbir alındı. Başta Askeri kuruluşlar olmak üzere resmi kurumların mütedeyyin niteliğe sahip olduğu bilinen kişi ve kuruluşlardan alım satım yapmaları yasaklandı.
5-Bu kişilerin sahibi olduğu çok küçük işyerlerinde/mesela lokantalarında/ yemek yenilmesi yasaklandı. Mersin ilini hatırlayın.
6-Bankaların mütedeyyin iş adamlarına kredi vermesi yasaklandı. Başta kamu bankaları olmak üzere özel bankaların içleri boşaltıldı.
7-İçleri boşaltılacak olan bankaların yönetim kurulu üyeliklerine hep Asker kişiler atandı.
8-Bu dönemde içleri boşaltılan özel bankaların sayısı 2002 yılına gelindiğinde yirmiyi buldu.
9-Ziraat Bankası ile Halk Bankasının GÖREV ZARARI, 23,5 KATRLİYON olarak gerçekleşti. Yani bu iki DEVLET BANKASINDA 3 tane İMAR BANKASI battı.
10-Özel bankalar ile kamu bankalarının toplam zararı 80 MİLYAR DOLAR olarak millete patladı.
11-İmam Hatip Okullarının orta kısımları kapatıldı. Orta kısmı kapanan İmam Hatip Okullarının öğrenci sayısı giderek düştü, hatta bu okulların bir kısmı öğrenci yokluğu ile kapandı. Kapanan okullar sebebiyle İlahiyat Fakültelerine öğrenci bulunamadı ve onlarda kapanmak zorunda kaldılar.
12-Bu okul mezunlarının Üniversiteye girişlerinde normal lise mezunları ile yarışmalarını imkânsız kılan katsayı problemi getirildi.
13-İlköğretim 8 yıla çıkarıldı ve ilköğretim çağındaki çocukların Kur’an Kurslarına gitmeleri yasaklandı. İlköğretimi bitiren çocukların ebeveynlerinin izni ile ve ancak yaz tatillerinde Kur’an Kurslarına gitmelerine imkân verildi. Böylece artık hareketlerine yön verebilecek olan çocuklara yaz aylarında "TATİL Mİ", KUR’AN KURSU MU" ikilemi dayatıldı. Tabii ki yıl boyu okulda yorulan çocuklar, biraz olsun dinlenmeyi tercih ettiler, Kur’an kurslarının böylece işlevsiz kalması isteği gerçekleşmiş oldu.
14-Özellikle yüksek yargı organı mensuplarına Askeri Karargahlarda brifingler verildi. Yüksek yargının mensupları brifing verecek subayların önünde topluca ayağa kalktılar ve onları elleri kızarıncaya kadar alkışladılar.
15-Yüksek yargının her kademesi kuşatma altına alındı. Brifinglere katılmayanların mesleklerinde yükselmelerinin önüne geçildi.
16-Çok sayıda faili meçhul cinayet işlendi.
17-Mütedeyyin kişilerin kurmuş oldukları evler, okullar, dershaneler sabah akşam basıldı. Okulların halı ile kaplı odalarında, dini hiçbir simgeye rastlanmadığı halde, buralarda namaz mı kılıyorsunuz diye, çamurlu postallarla adeta yürüyüş yapıldı.
18-Refah Partisi kapatıldı.
19-Sayın Başbakan şiir okudu diye hapse atıldı. Belediye Başkanlığı makamından edildi.
Benim aklıma bir anda gelenler bunlar. Bu eylem ve işlemleri yapan kişiler ile "Hukuken" hesaplaşma yapılmaz, yaptıklarının yanlarına kar kalmasına ses çıkarılmaz ise, acılar katlanarak büyür.
KOCA BİR NESLİN MARUZ KALDIĞI MAHKUMİYETİN ACISI YÜREKLERDE BİR ÇINAR OLARAK YÜKSELİR DURUR.
O dönemi destekleyen yazar çizer takımı dâhil olmak üzere şimdi herkes, sürece ilişkin olarak eleştiri oklarını fırlatıp duruyorlar.
Postmodern Darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecinde neler oldu, hatırlamakta fayda var.
1-Refahyol hükümeti çok ciddi manada istiskale maruz kaldı.
2-Dönemin komutanları Erbakan Hoca’ya açıkça küfretti.(Kem söz sahibinindir, ancak o küfrü yapan kişiyi yazılarımızla, o gün de tel’in ettik, bugün de nefretle anıyoruz)
3-Başlarının örtüsü ile Üniversiteye girmeye çalışan kız çocuklarımız, Üniversitelerin kapısından yaka paça dışarı atıldılar. Mezuniyet törenlerinde okullarının birincisi olan kız öğrencilere diplomaları verileceği sırada, yani eğitim ve öğretimin olmadığı bir esnada hakaretler edildi, hemcinsleri tarafından başlarının örtüleri çekilerek yerlere atıldı. Böylesine insanlık dışı cesaret girişimlerine bu süreç imkân verdi.
4-Anadolu sermayesinin önünün kesilmesi için her türlü tedbir alındı. Başta Askeri kuruluşlar olmak üzere resmi kurumların mütedeyyin niteliğe sahip olduğu bilinen kişi ve kuruluşlardan alım satım yapmaları yasaklandı.
5-Bu kişilerin sahibi olduğu çok küçük işyerlerinde/mesela lokantalarında/ yemek yenilmesi yasaklandı. Mersin ilini hatırlayın.
6-Bankaların mütedeyyin iş adamlarına kredi vermesi yasaklandı. Başta kamu bankaları olmak üzere özel bankaların içleri boşaltıldı.
7-İçleri boşaltılacak olan bankaların yönetim kurulu üyeliklerine hep Asker kişiler atandı.
8-Bu dönemde içleri boşaltılan özel bankaların sayısı 2002 yılına gelindiğinde yirmiyi buldu.
9-Ziraat Bankası ile Halk Bankasının GÖREV ZARARI, 23,5 KATRLİYON olarak gerçekleşti. Yani bu iki DEVLET BANKASINDA 3 tane İMAR BANKASI battı.
10-Özel bankalar ile kamu bankalarının toplam zararı 80 MİLYAR DOLAR olarak millete patladı.
11-İmam Hatip Okullarının orta kısımları kapatıldı. Orta kısmı kapanan İmam Hatip Okullarının öğrenci sayısı giderek düştü, hatta bu okulların bir kısmı öğrenci yokluğu ile kapandı. Kapanan okullar sebebiyle İlahiyat Fakültelerine öğrenci bulunamadı ve onlarda kapanmak zorunda kaldılar.
12-Bu okul mezunlarının Üniversiteye girişlerinde normal lise mezunları ile yarışmalarını imkânsız kılan katsayı problemi getirildi.
13-İlköğretim 8 yıla çıkarıldı ve ilköğretim çağındaki çocukların Kur’an Kurslarına gitmeleri yasaklandı. İlköğretimi bitiren çocukların ebeveynlerinin izni ile ve ancak yaz tatillerinde Kur’an Kurslarına gitmelerine imkân verildi. Böylece artık hareketlerine yön verebilecek olan çocuklara yaz aylarında "TATİL Mİ", KUR’AN KURSU MU" ikilemi dayatıldı. Tabii ki yıl boyu okulda yorulan çocuklar, biraz olsun dinlenmeyi tercih ettiler, Kur’an kurslarının böylece işlevsiz kalması isteği gerçekleşmiş oldu.
14-Özellikle yüksek yargı organı mensuplarına Askeri Karargahlarda brifingler verildi. Yüksek yargının mensupları brifing verecek subayların önünde topluca ayağa kalktılar ve onları elleri kızarıncaya kadar alkışladılar.
15-Yüksek yargının her kademesi kuşatma altına alındı. Brifinglere katılmayanların mesleklerinde yükselmelerinin önüne geçildi.
16-Çok sayıda faili meçhul cinayet işlendi.
17-Mütedeyyin kişilerin kurmuş oldukları evler, okullar, dershaneler sabah akşam basıldı. Okulların halı ile kaplı odalarında, dini hiçbir simgeye rastlanmadığı halde, buralarda namaz mı kılıyorsunuz diye, çamurlu postallarla adeta yürüyüş yapıldı.
18-Refah Partisi kapatıldı.
19-Sayın Başbakan şiir okudu diye hapse atıldı. Belediye Başkanlığı makamından edildi.
Benim aklıma bir anda gelenler bunlar. Bu eylem ve işlemleri yapan kişiler ile "Hukuken" hesaplaşma yapılmaz, yaptıklarının yanlarına kar kalmasına ses çıkarılmaz ise, acılar katlanarak büyür.
KOCA BİR NESLİN MARUZ KALDIĞI MAHKUMİYETİN ACISI YÜREKLERDE BİR ÇINAR OLARAK YÜKSELİR DURUR.
Yazarın Önceki Yazıları