AK PARTİLİLER AMAN DİKKAT/DEMOKRASİ KAZANDI
Anayasa Mahkemesi TBMM sinden Ak Partinin oyları ile geçen Anayasa Paketine yönelik olarak yapılan iptal başvurusuna dair verdikleri kararı dün akşam 20.30 da açıkladığında hemen yorumlar gelmeye başladı.
İşte o anda yazar çizer takımının neden sağlam bir hukuki bilgiye sahip olması gerektiğini bir kez daha anlamış oldum.
Önce Siyasi Parti temsilcilerinin açıklamasına bir bakayım neler söylüyorlar dedim. Çünkü bunlar içrisinde daha çok hukukçuluk yönleri ile temayüz edenler konuştular, ama hukukçu olmayanlardan da fikir beyan edenler oldu.
Önce CHP den Şahin Mengü bir şeyler söylemeye çalıştı. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararın tam içeriğini/metnini/ görmemişti, ama Anayasa Mahkemesinin CHP nin lehine bir karar vermediğini görüyordu ve Anayasa Mahkemesi bizim taleplerimizi karşılayacak bir cevap vermedi, bakalım bu gece dersimizi çalışacağız ve yetkili kurullarımıza gerekli değerlendirmeleri yapacağız diyordu.
Hemen söyliyeyim, yetkili kuralları yapacakları değerlendirme sonucunda, Anayasa Mahkemesi üyelerinin "mesleki kariyerlerinin zedelenmesine" imkan vermeyecek biçimde beyanda bulunacaklar, fakat bu değişikliğin bütününün referanduma gitmesine karar verilmesinden ötürü AÇIKÇA MEMMUN OLMADIKLARINI ortaya koyacaklardır.
Zira Anayasa Mahkemesi,Anayasa Değişiklik Paketinin Omurgasına dokunmamış, gerek HSYK da ve gerekse Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesine yönelik düzenlemede herhangi bir değişikliğe gitmemiştir.
YANİ.
Artık hem HSYK nın ve hem de ANAYASA MAHKEMESİNİN YAPISI DEĞİŞMİŞTİR.
Yalnız HSYK ve Anayasa Mahkemesine yapılacak olan seçimlerde, Cumhurbaşkanına gönderilecek olan 3 kişilik listede, her üye için bir oy kullanma hakkı vardır hükmü ile getirilen "SINIRLAMA" kaldırılmış , oy kullanma hakkına sahip üyelerin "BİRDEN ÇOK KİŞİ İÇİN OY VERME" imkanı getirilmiştir.
İşin özüne bakıldığında burada demokrasilerde olmaz ise olmaz bir kural olan "ÇOĞULCULUĞA" vurgu yapılarak , seçimlerde daha demokratik bir usulün benimsenmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesi ile HSYK ya yapılacak olan üye seçimlerinde "HUKUKÇU" olmayanların önü kesilmiştir. Buralar bir Mahkeme statüsünde ise gerçekten Hukukçu olmayanlara "HAKİM" görevi vermek ve sonucu itibariyle bir yargı kararında reylerine müracaat etmek çok anlamsızdı.
Anayasa Mahkemesi bu kararı ile tam bir "NORM" denetimi yapmıştır.
Bundan onra Ak Partili arkadaşların değerlendirmelerine geçebiliriz.
Onlar da Anayasa Mahkemesi kararını ağır bir dille eleştirdiler.
Anayasa Mahkemesinin Anayasa değişikliğine ilişkin konularda TBMM sinin yaptığı yasama faaliyetinin "İÇERİĞİNE" giremeyeceği, ancak "ŞEKLİ" açıdan bir inceleme yapma hakkı bulunduğunu, fakat Mahkemenin şekli değerlendirmeden sonra değişikliğin özüne de girerek hüküm verdiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini söylediler.
Anayasada gerçekten böyle bir hüküm var,Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliğine ilişkin yasal düzenlemelerde "İÇERİK" denetimi yapma hakkına sahip değil. Ancak bu kural,Anasayasanın bundan önce yapılan 10 ve 42.maddelerindeki değişikliğe ilişkin incelemede delindi.
Oradaki düzenleme siyasi idi ve Anayasa Mahkemesi "LAİKLİK DENETİMİ" yapmaya hakkı bulunduğunu söyledi ve bir "İÇTİHAT" oluşturdu.
Burada ise Anayasa Mahkemesi "NORM" denetimi yaptı. HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyeliklerine seçilecek olan kişilerin , "DAHA ÇOK KATILIMINI" ve doğal olarak "DAHA DEMOKRATİK" bir yöntemle seçilmelerine imkan verdi.
Hukuk Fakültelerinde eğitime başlayan kişilere hep şu sorulur. Hakim olsan hükmünü neye göre verirsin? Onlar cevap olarak Kanuna göre veririm,Hukuka göre veririm, Uluslar arası düzenlemelerden olup , ülkemizin kabul ettiği düzenlemelere göre veririm derler. Peki bunlarda hüküm bulamazsan ne yaparsın diye ikinci bir soru gelir ve onlardan "eğer bütün bu düzenlemelerde hüküm bulamaz isem, ben bir KANUN KOYUCU olsaydım, nasıl bir düzenleme yapmayı palanlıyor idi isem, ona göre HÜKMÜMÜ veririm" cevabı vermesi beklenir.
Belliki Anayasa Mahkemesi de artık kendisini kaskatı kurallar içerisinde mahkum görmek istemiyor ve daha serbest biçimde "radikal" kararlar almaktan ve bu konularda içtihat oluşturmaktan çekinmiyor.
Anayasa Mahkemesinin bu kararı çok yakın bir zamanda Hukuk Fakültelerinde önemli bir ders konusu olarak okutulmaya başlanacaktır.
Bu açıklamadan sonra olaya bakıldığında,AK PARTİ ASLINDA İSTEDİĞİ ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ TBMM SİNDE KABUL ETTİRMİŞ, ANAYASA MAHKEMESİNDEN GEÇİRMİŞ OLMAKLA, BÜYÜK BİR ZAFER KAZANMIŞ İKEN, SIRF "KAYDİ" BİR TAKIM KURALLARA ANAYASA MAHKEMESİ UYMADI, FIRSAT BU FIRSATTIR ANAYASA MAHKEMESİNİ ELİŞTİRİYİM DERKEN, KENDİ ZAFERİNİ GÖLGELİYOR.
EĞER ANAYASA MAHKEMESİNDEN ÇIKAN HÜKÜM O KADAR KÖTÜ İSE, SİZ NASIL DÖNÜP DE MİLLETE BUNA OY VERİN DİYECEKSİNİZ, AMAN DİKKAT EDİN DEMEK GEREĞİ DUYUYORUM.
Kimileri farkında olmayabilir, ama bu değişiklik ihtilal rejimlerine 1960 yılından bu yana vurulan en büyük darbedir.
Vatandaşlarla konuştum, bu değişiklikten çok memnunlar. Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesinin kısmi müdahalesi ile referanduma sunulacak hale gelmesi, insanların daha da bilenmesine sebep olmuş.
İddia ediyorum, kabul oyları % 70 lere yaklaşacak.
Böyle giderse sıra bizde demiştim, hatırladınız mı?
Vira Bismillah.
Hz. Peygamber bir gece Mescidi Haramdan, Mescidi Aksaya götürüldü.Ordan Miraca. Bedenen gitti, ruhen götürüldü, yakaza halinde idi, Uyanıktı.
Ahh ahh, bunların ne önemi var. Ruhen gitti ise ne yani Miraç gerçekleşmedi mi? Biz külliyen inandığımıza mührümüzü basıyoruz ya, öylesine yükseliyoruz ki, Miraç gibi, RABBİMİZ İLE YÜZ YÜZEYİZ, ARAMIZDA MESAFE FALAN YOK.Kutlu olsun.