AKLI KÜLLÜ VEZİR YAP PADİŞAHIM
Bu alçak vezirin, padişahın adamlığını bozma hususundaki kötü reyi Firavun’un kabiliyetini bozan veziri Haman’ın rey ve tedbirine benzer.
Firavun, Musa’nın sözlerini işittikçe kaç defa yumuşadı, ram oldu. Musa’nın sözleri, öyle sözlerdi ki, o eşsiz sözleriyle güzelliğini duysa, taştan süt akardı. Fakat huyu kinden ibaret olan veziri Haman’la görüşüp danışınca, Haman ona “Şimdiye kadar padişahsın… şimdi bir yamalı hırka giyenin hilesine kapılıp kul mu oldun? Derdi. Bu söz, mancınıktan atılan taş gibi gelir. Firaun’un sırçadan yapılma sarayını kırıverirdi.
Güzel sözlü Kelim’in yüz gün uğraşıp yaptığını o, bir anda yıkar giderdi. Senin aklın da vezirdir ve heva ve hevesine mağluptur…. Vücudun da Tanrı yolunu kesip durmaktadır… Tanrıya mensup bir öğütçü, sana öğüt verse o sözü, bir hileyle tesirsiz bırakmakta; bu, yerinde bir söz değil, kendine gel de yerinden,y urdundan olma… iş öyle değil, kendine gel,delirme demektedir. Vay o padişaha ki veziri budur. Her ikisinin yeri de kin güden cehennemdir.
Ne mutlu o padişaha ki müşkül işe düştü mü elini tutacak Asaf gibi bir veziri vardır. Adaletli Padişah Asaf’a eş oldu mu artık adı Nur üstüne nur olur. Padişah Süleyman veziri de Asaf oldu mu nur üstüne nurdur. Amber üstüne amber. Fakat padişah Firavun, veziri de Haman olursa ikisi de talihsizlikten, kötülükten kaçamazlar, çaresiz perişan olur giderler. KARANLIKLAR ÜSTÜNE ÇÖKEN KARARLIKLARA DÜŞÜRLER DE NE AKIL, ONLARA YAR OLUR, NE DE KIYAMET GÜNÜ DEVLETE ERİŞİRLER.
Ben kötülüklerde kötülükten başka bir şey görmedim. Sen gördüysen var selam söyle. Padişah cana benzer, vezir de akla… fesatçı akıl, ruhu kötülüklere götürür. Akıl meleği, Harut’laşınca yüzlerce kötü kişiye sihir öğretir. Cüz’i aklı kendine vezir yapma, AKLI KÜLLÜ VEZİR YAP PADİŞAHIM. HEVA VE HEVESİNİ KENDİNE VEZİR YAPMA DA PAK CANIN NAMAZDAN, NİYAZDAN KALMASIN.
Çünkü bu heva ve heves, hırslarla doludur ve içinde bulunduğu hali görür… aklın düşüncesiyse din gününün düşüncesidir. Aklın gözleri işin sonunu gözetir. Akıl bir gül için diken zahmetini çeker durur. Fakat o gül, öyle bir güldür ki, ne solar, ne de güzün dökülür. Koku almayan her kötü kişinin burnu ondan uzak olsun.
Madem Mevlana ile başladık, onun ile bitirelim.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursal ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.