ALLAH’IM ARTIK ONA GÜNAH YAZMA
Siyasetimizin ilk ayları, Antalya’da toplantı halindeyiz.
Sayın Başbakan tüm illerden önce Diyarbakır’ı toplantıya çağırdı.
Bir gün önceki genel toplantı esnasında doğu ve güneydğu ile ilgili siyaset normlarına göre oldukça samimi ama bir o kadar da “çizgi dışı çıkışımın” etkisi oldu sanırım ilk ekip olarak çağrılmamıza.
Orada gündeme getirdiğim konulardan birisi İmam Hatip Okullarının durumu idi.
Sayın Başbakan bu konu gündeme gelince çok ama çok ciddileşti.
Hani o kimi kereler, içindeki “enini” ifade etmek için Ahhh Ahhh çekişi var ya, ona benzer bir iç geçirmesi yaşadı.
Ve
Cavit “Bu işin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Ama zamana ihtiyacımız var” dedi.
Yüzünü bir hüzün dalgası kapladı.
İşin doğrusu ben de çok üzüldüm, ağlayacak gibi oldum.
Ama inanın şu anda ağlıyorum.
Gözlerim iki çeşme gibi.
Dışarıdan bana bakanlar sütün gibi metin olduğumu zannederler.
Fakat beni derinden etkileyen olaylar karşısında çocuk gibi olurum.
2002 seçimlerinin propaganda çalışmaları yaptığımız sırada kaybettiklerimizi geri alalım, İmam Hatiplerin sorunu çözülsün, baş örtüsü dert olmaktan çıksın, kat sayı ve YÖK gibi bizi derinden etkileyen problemleri iktidarımızda halledelim yeter diyordum.
Allah’a şükürler olsun.
Sayın Başbakan yüzümüzü yere baktırmadı, milletini utandırmadı.
Hani bir arkadaşının dediği gibi “yani o bildiğimiz İmam Hatip Okulları yeniden açılacak mı” tabii tabii açılacak cevabının gereği yerine geldi.
İmam Hatip Okulları açılmakla kalmadı, Türkiye’de hiçbir kişinin hayal dahi edemediği biçimde tüm okullara Yüce Rabbimizin Kelamı ve PEYGAMBERİMİZ EFENDİMİZİN hayatı ders olarak okutulacak.
Sayın Başbakan hayatımızın kararını verdi.
Artık ona günah yok, artık ona levm yok.
Çok şükür Allah’ım çok şükür.