ANGARADA ANAYOSSA,ELLERİNDEN ÖPİ HESSO,BU İŞİN BİR ÇÖZÜMÜ YOH Mİ? YOH.

177 maddeden ibaret olması düşünülen Anayasa’nın sadece 48 maddesinde dört parti mutabakat sağlamış. Ak Parti Milletvekili Mustafa Şentop’un açıklamasına göre, bu 48 maddenin de sadece 30 unda tam, geri kalan 18 inde ise kısmi mutabakat var. Yani sizin anlayacağınız bu 18 maddenin şurasında, burasında amalar, ancaklar ve parantez içi deyim ve kelimeler kullanılmış.

                         

Geriye üzerinde henüz görüşme açılmamış veya görüşme açılmış olup ta bir sonuca ulaşılamamış olan 129 madde kalmış.

Son gelişmeler üzerine Sayın Çiçek TBMM sinde gurubu bulunan siyasi parti genel başkanları ile görüşmeler yaptı. Çiçek’in görüştüğü ilk isim Devlet Bahçeli idi.

Bahçeli biz Anayasa Hazırlık Komisyonunun görevine devam etmesinden yanayız deyince, ben tamam anlaşıldı, biz masadan kalkan taraf değiliz mesajı veriliyor, o halde diğer siyasi parti temsilcileri de aynı mealde açıklama yapacaklar ve iş yeniden Cemil Çiçek’e düşecek, o da gelişmeleri göz önüne alarak, komisyonu yeniden toplantıya çağıracak ve hadi bakalım ne yapacak isek yapalım diyecek, dedim.

Komisyonun daha uzun soluklu olarak çalışma yapması gerektiğini Sayın Başbakan açıkladı. Öyle günde bir iki saat çalışma ile bu komisyonun kendisinden beklenen görevi ifa edemeyeceğini, birkaç gün içerisinde tatile gireceği bilinen TBMM sinin aksine, komisyonun çalışmalarına devam etmesi gerektiğini Memur Sen’in verdiği iftar yemeğinde ifade etti.

455 günde 48 maddeyi ancak kabul eden komisyonun, bu son iki ayda geriye kalan netameli maddeleri oybirliği ile kabul edip TBMM sine sunmasını kimse beklemiyor.

CHP nin Anayasanın başlangıç kısmı ile ilk üç maddesi konusundaki kırmızı çizgileri, MHP nin Türk ve Türklükle ilgili madde ve fıkraların özüne asla dokunulmaması konusundaki duruşu, BDP nin Anayasal vatandaşlık, Kürt dilinin eğitimi için gerekli maddelerin Anayasa metnine konulması hususundaki talepleri ve bütün bu talepleri bir potada mezcetmek hususunda Ak Partinin çabalamalarından müşterek bir noktaya gelinmesinin mümkün olmadığı açık ve seçik olarak gözüküyor.

Peki ne olur, komisyon iki aylık çalışma sonucunda kabul ettiği bu 48 madde sayısını diyelim ki 60-70 çıkarır, hepsi o. Yani sivil siyasi irade işbirliği içerisinde bir yeni Anayasa yapamadığını sonuç itibariyle ortaya koyar.

Böyle bir durum hiç kuşkusuz sivil siyasi iradenin kendi kendisini idare etmede, bir başkasının etkisi, yani Türkiye özelinde olduğu gibi hep Askerlerin müdahalesi ile yapılmış Anayasa örnekleri olmadan yoluna devam edemeyeceği tescillenmiş olur.

Türkiye Askerlerce yapılmış olan Anayasalar üzerinde çok köklü değişiklikleri zaman zaman yapmıştır. Yapılan bu değişiklikleri elbette küçümsemiyoruz. Ancak Askerler tarafından yapılmış olan Anayasaların temel dayanakları bütünü ile Anayasa içerisinde durmaktadır. Yapılan değişiklikler teferruat kabilindendir demesek de, ana gövde muhafaza edildiğinden, toplumun bütününe hitap etmemekte, mevcut sorunları gidermede elimize yeterli imkan vermemektedir.

Bu toplumun yüzde doksan dokuzu Müslüman’dır, ancak Müslümanlar kendilerini bu Anayasanın özünde bulabiliyorlar mı?

Bu ülkede 15/20 Milyon arasında Kürt nüfusundan söz ediliyor. Kürtlerin nötr anlamda da olsa Anayasa bizden bahsediyor demeleri mümkün mü? Üstelik Anayasa başka bir ırkın, yani Türklerin denetim ve yürütmesinde olduğunu, Türk dilinin, kültürünün ve medeniyetinin geliştirilmesinde yöneticilerin görevli ve sorumlu bulunduğunu içeren hükümlerle doludur.

Gördüğümüz kadarı ile üzerinde mutabakat sağlanan 48 maddeden hiçbirisi bu sorunları çözecek maddeler değildir.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte insanlarımızın hemen tamamının yaşadığı sorunların dayanağı olan Anayasa’da mutabakat sağlanan 48 maddenin veya buna eklenecek bir 10 maddenin daha kabul edilmesi ve bunun TBMM sinden geçmesi neyi çözecek ki? Çünkü işin temeline dokunulamıyor, bu maddeler üzerinde gerekli değişikliğin sağlanmasında mutabakat bulunamıyor.

Yalnız Ak Parti Milletvekili Mustafa Şentop’un bir önerisi ortaya çıktı. Mustafa bey üzerinde mutabakat sağlanan maddeleri bir tarafa koyalım. Anlaşamadığımız maddeler yönünden, her dört parti ayrı ayrı kendi

Anayasa değişiklik paketini hazırlasın, bu değişiklik metinlerini halkın onayına sunalım, hangi paket kabul edilir ise, oybirliği ile kabul edilen diğer maddelere ekleyelim ve böylece kabul edilen tüm değişikliği yeniden halkın oyuna sunalım ve bu metot ile yeni bir Anayasa yapmış olalım dedi.

Üzerinde mutabakat sağlanamayan Anayasa maddeleri için, her partinin kendi anayasa metnini hazırlaması ve bunun halkoyuna sunulmasının yasal dayanağı nasıl bulunacak? Artık sizlerde gayet iyi biliyorsunuz, Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması için TBMM sinde asgari 330 oyu bulması ve ondan sonra referanduma gidilmesi hükmü var. TBMM sinde kabul edilmeyen metinler halkoyuna nasıl sunulacak?

Mustafa bey bir Anayasa profesörü olduğu için, bizim bilmediğimiz bir yöntemi elbette o biliyordur, bu kaygı basında yer aldığında, gerekli açıklamaları yapar herhalde.

Anlayacağınız sevgili dostlar TBMM sinin bu yapısı ile taaa başta söylediğim üzere yeni bir Anayasa yapmanın mümkün olmadığı anlaşılıyor.

İşte o zaman Ak Partinin, 330 oyun üzerine çıkacak bir kabulü garanti etmesi halinde kendi Anayasa metnini TBMM sine sunması gerekecek.

Ak Partinin 367 sayısını bulduğu günlerde Korkut Özal beyle bir televizyon programına katılmıştık. Program sonrası Korkut bey,Sayın Başbakana söyle yeni bir anayasayı hemen gündeme taşısın, yoksa yarın zor, o bürgün daha zor olacak demişti.

Ben görevimi yapmıştım…

Şimdi bir kısım çevreler Ak Parti BDP ile bir Anayasa yapsın diyor. Olur, olmaz, olur, olmaz, olur, olmaz…